Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, referandumda oylanacak "Cumhurbaşkanlığı Sistemi"nin 16 Nisan'da vesayet prangalarını kıracağını, bundan sonra hiç kimsenin milletten yetki almadan millet adına iş tutamayacağını söyledi.
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, AK Parti İl Danışma Meclis Toplantısına katılmak üzere Gaziantep’e geldi. Referanduma ilişkin açıklamalarda bulunan Kaynak, "Bundan sonra hiç kimse milletten aldığı yetki olmadan milletin üzerine çivi kesemeyecektir." dedi.
Şahinbey Belediye Konferans Salonunda düzenlenen danışma meclisinde, referandum ve bu süreçte partililerinin izleyeceği yol anlatıldı. Meclisten oylanarak kabul edilen ve referandumla halkoyuna sunulacak 18 Maddelik anayasa değişikliğinin anlatıldığı toplantıda, Başbakan Yardımcısı Kaynak, referanduma ilişkin açıklamalarda bulundu.
Kaynak, "Anayasa değişikliğinin getirdiği en önemli iş, vesayete ve prangalarına artık kıyamete kadar bir son vermektir. O prangaları inşallah 16 Nisan'da kırmaktır. Bundan sonra hiç kimse milletten aldığı yetki olmadan milletin üzerine çivi kesemeyecektir. Bundan sonra hiçbir organ milletten yetki almadan millet adına iş tutamayacaktır." ifadelerini kullandı.
1961 anayasasının topluma belli ideolojik temelde vesayet etme anlayışı üzerine yapılmış bir anayasa olduğunu belirten Kaynak, "Vesayet millete dönüp 'sen kendi istikbalini, istiklalini, ikbalini ve menfaatini belirleyemezsin, senden daha iyi düşünen, seni senden daha iyi bilen ve senin hem malını hem mülkünü senden daha iyi idare edebilecek birini ben sisteme monte ediyorum' demektir. Bu ya Cumhurbaşkanıdır, yargı organlarıdır, senatodur, YÖK’tür veya başka bir şey. Hatırlıyor musunuz? O en demokrat olan 1961 Anayasasını. Milletin seçtiği millet meclisi yanında kontenjan senatörlerinin olduğu bir senato. 1961 Anayasası hem bir darbe anayasası olmakla birlikte, milletin göz bebeklerini asan bir milli birlik komitesinin anayasası olma ile sakattır. Hem de oluşturduğu vesayet organları ile sakattır." şeklinde konuştu.
1982 anayasasında Cumhurbaşkanı'nın hep bir asker olacakmış gibi dizayn edildiğini belirten Kaynak, konuşmasına şöyle devam etti:
"O yüzden de anayasanın 104’üncü maddesi Cumhurbaşkanı’na tam bir buçuk sayfa yetki vermiştir. 82 Anayasasında Cumhurbaşkanı’nın o kadar yetkisi var. Sorumluluğu var mı? Cumhurbaşkanı mevcut anayasa içerisinde vatana ihanet dışında hiçbir şeyle sorumlu tutulamaz. Güya şimdi biz bir tek adam ve diktatör anayasası yapıyoruz! Cumhurbaşkanı bu sistemde aslında tamamen sorumlu bir mevkiye gelmektedir. İlk defa Türkiye’de 1923’ten beri sorumlu bir Cumhurbaşkanı ortaya çıkmaktadır. Kime karşı sorumlu? Milletine ve milletin oluşturduğu meclise. Milletin meclisi o Cumhurbaşkanı’nı yeterli oyla yüce divana sevk edebilir, yargı önüne çıkartabilir bir hale geldi. Allah aşkına bunun tek adamlık ve diktatörlük neresindedir? Hangi tek adam kendi görev süresini iki dönem ile sınırlandırabilir?”
Anayasa değişiklik teklifinin milletvekili seçilebilme yaşının 25'ten 18'e indirilmesini öngören maddeyi eleştirenlere de cevap veren Kaynak, bu maddeyi en önemli madde olarak gördüklerini ve gençlere de güvendiklerini ifade etti.
15 Temmuz'da gençlerin yüreklerindeki imanları ile tankların altına uzandığını ve bomba yağdıran uçaklara rağmen meydanlara indiklerine dikkat çeken Kaynak, "9 milyon gencimiz bu ülkeyi geleceğe taşıyacak. Onlar yarınımızı, kendimizi emanet edeceğimiz büyük gücümüzdür. Şimdi bu 9 milyon gencimize 'milletin geleceği için sen seçmen olabilirsin, ama sen seçilemezsin' demek bu 9 milyon gencimize hakarettir. Biz gençlerimize güveniyoruz. Gençlerimiz Antep’te, Maraş’ta ve Türkiye’de bu ülke için sigorta olduklarını 15 Temmuz'da göstermişlerdir. 15 Temmuz gecesinde tankların altına uzananlar gençlerimizdi. O yüzden de bu değişikliğinin en önemli maddesinden biri seçilme yaşının 18 indirilmesidir." diye konuştu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.