Mayıs ayında seçilen ilk ABD’li Papa olan Katolik dünyasının ruhani lideri Papa 14. Leo ilk yurt dışı ziyaretini ülkemize yaptı ve ardından Lübnan’a gitti. Hem ruhani lider hem Vatikan Devlet Başkanı sıfatları olan Papa 14. Leo, Ankara ve İstanbul’un ardından İznik’i ziyaret etti.

Önemli ziyaretler gerçekleştiren Papa, amiyane tabirle ortalığı toz duman etti öyle gitti. Gitti gitmesine lakin tartışmalar bitmedi. Öncelikle şunu söyleyelim ki; inancımızda ve örfümüzde misafire değer vermek ve mütevazi olmak tavsiye edilen bir davranıştır. Ancak değer verme ve mütevazilik ile zillet arasında ince ve keskin bir çizgi, ancak mana olarak büyük bir fark vardır.

Papa gelecek veya gelmiş diye o şehrin emniyet güçlerini alarma geçirmek ve yolları trafiğe kapatmak nasıl bir zillet ve akıl tutulmasıdır? Ülkemiz veya herhangi bir Müslüman ülkenin bırakın bir alimini, devlet başkanı bile gitse böyle davranıyorlar mı? Peki, Papa değil de Müslüman bir alim veya lider gelseydi ve bu kadar şaşaalı bir karşılama ve muamele olsaydı İslam düşmanı malum çevreler, partiler ve basın ortalığı yangın yerine çevirmezler miydi?

Papalık ve Vatikan dünyada kabul gören bir “din devletidir” söz konusu İslam olunca, “bu çağda din devleti olur mu?” “Siz hangi çağda yaşıyorsunuz? Demokrasi var, özgürlük var” diyen İslam düşmanlığından başka bir marifeti olmayan utanmaz-arlanmaz malum kesimlerin Vatikan’a bir şey söylediklerini, bir kelam ettiklerini veya yazdıklarını gördünüz mü, duydunuz mu? Duymazsınız çünkü onların tek derdi İslam iledir. O yüzden diyoruz: “Türkiye’de din düşmanları yoktur, İslam düşmanları vardır.”

Papa’nın ziyaretini sanki Türkiye ve bölge için çok önemli bir olaymış gibi lanse eden “ezik” ruhlu siyasetçi, gazeteci, bürokrat ve akademisyenler, acaba bugüne kadar batının bize ne faydasını gördüler? İşgal, katliam, kaos, kan ve gözyaşından başka ülkemize, halkımıza ve İslam dünyasına ne verdiler? Tarihimiz ve yaşadıklarımız bunu ispatlamıyor mu?

“Ey iman edenler! Yahudilerle Hristiyanları dost edinmeyin. Onlar, birbirlerinin dostlarıdır. İçinizden kim onları dost ve yardımcı edinirse, o da onlardandır.” (Mâide Suresi 51. Ayet)

“Sen onların dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hıristiyanlar da senden asla memnun kalmayacaklardır. De ki: ‘Asıl doğru yol ancak Allah’ın yoludur.’ Eğer sana gelen ilimden sonra onların arzularına uyarsan, bilesin ki artık Allah sana ne dost ne de yardımcı olacaktır.” (El Bakara Suresi 120. Ayet)

Düşmanımız ne zaman dostumuz oldu? Ne zamandan beri düşmanlarımızın bize fayda verecek politikalar ve stratejiler geliştirmelerini bekliyoruz?

2 yıldan fazladır Gazze Şeridi, Batı Şeria ve Lübnan’da on binlerce, belki de yüz binlerce sivil katledilirken, hastaneler, okullar, camiler, BM binaları, kiliseler ve mülteci çadırları bombalanıp yakılırken Papalıktan kaç defa itiraz geldi? Madem o kadar mahirsiniz soykırım suçlusu terör rejiminin yaptığı vahşi soykırımın suç ortağı ve sponsoru olan ABD, Almanya, İngiltere ve Fransa başta olmak üzere bütün ortakların hepsi Hristiyan devletlerdir. Bizlere bir şey söylemene gerek yok, zaten bizim insanlık adına sizden bir beklentimiz veya talebimiz yoktur. En iyisi Papa Efendi! sizden pek iyilik gelmez lakin bu kadar şov arasında bir iyilik yapmak istiyorsanız, bu ülkelerin katil rejime silah, teçhizat, maddi destek, BM’de ve uluslararası alanda kalkan olmayı ve diğer ülkelere baskı yapmalarını engelleyin. Bunu yapmayacağınızı zaten biliyoruz, o kadar da saf değiliz.

Ziyaretin asıl amacının “dini ritüel” adı altında siyon-emperyal projeleri uygulamak olduğu açıktır. Tarihçi Erhan Afyon'un dikkat çektiği gibi: Papa II. Urbanus'un 27 Kasım 1095'de Clermont Konsili sırasında din adamlarından ve halktan oluşan büyük bir kalabalığa hitap ederek, Müslümanlara karşı 200 yıl sürecek Haçlı Seferleri'ni başlattı. Haçlı Seferleri sonucunda yüz binlerce Müslüman, Hristiyan ve Yahudi katledildi. Papa 14. Leo da bir tesadüf (!) eseri olsa gerek Haçlı seferlerini başlatan konuşmanın 930. yıldönümünde tam da 27 Kasım'da Türkiye'ye geldi. Bir de bu ziyaretle Doğu-Batı kiliselerini birleştirme amaçlanıyor.

Bütün bu gerçekler ve tarih boyunca yapılanlardan sonra bu ziyaretten ve ziyaretin öznesinden Gazze için, Türkiye için, İslam alemi için ihanet projelerinden başka ne görmeyi umuyorsunuz?

Yazımızı Bakara Suresi 120. Ayetin 2'nci bölümünün uyarısıyla tamamlayalım: “…Eğer sana gelen ilimden sonra onların arzularına uyarsan, bilesin ki artık Allah sana ne dost ne de yardımcı olacaktır.” Vesselam…