Sürücü, milli ve manevi yönü gelişmiş bir toplum isteniyorsa, FETÖ ve terör şebekelerinin eğitim sistemindeki tasfiyelerinin devam etmesi gerektiğini kaydetti. Sürücü; “Görünen o ki, mevcut Batıcı eğitim sistemi salih nesiller yerine darbeciler yetişmiştir” dedi.
Şuurlu Öğretmenler Derneği Genel Başkanı Hamdi Sürücü, bugün başlayan 2016-2017 eğitim-öğretim ders yılı ile ilgili çarpıcı değerlendirmeler yaptı. Sürücü, “Yeni ders yılının tüm öğretmen, öğrenci, veli, eğitim çalışanı ve milletimize hayırlar getirmesini diliyorum” diyerek, 15 Temmuz göndermesinde bulundu. Sürücü, “15 Temmuz darbe girişimi milletimizin temel hak ve hürriyetlerine yapılmış alçakça saldırıdır. Batıcı, materyalist anlayışla tanzim edilmiş olan eğitim sistemimizin bizi getirdiği vaziyet budur. Görünen o ki, mevcut batıcı eğitim sistemi salih nesiller yerine darbeciler yetişmiştir” diye konuştu.
DİN DOĞRU ÖĞRETİLİRSE DİYALOGCULAR ÇIKAMAZ
Sürücü açıklamalarının devamında ise, İslam anlayışının topluma doğru öğretilmediğini ifade ederek, “Son yaşadığımız olaya baktığımızda işin temelinde; doğru öğretilmeyen ve hayatın dışına itilen din olduğunu görürüz. İnsanımıza İslam’ı doğru öğretmeliyiz. Eğer İslam doğru öğretilirse diyalogcu anlayışla protestanlaştırılmış din ortaya çıkmaz, bunun yerine salih nesillerin oluşturduğu bir toplum meydana gelir.Devlet içinde gerek FETÖ gerekse bölücü teröre hizmet eden kadrolar aynı hassasiyetle tasfiye edilmelidir. Öğrencisine iyiyi, güzeli, hakkı ve adaleti öğretmek yerine onları dağa yönlendiren her kim olursa olsun bunlara hakkettiği ceza verilmelidir. İddialar titizlikle incelenmeli, suçlu olanlar hakkettikleri cezayı bulmalı ancak masum insanlar sudan sebeplerle asla mağdur edilmemelidir. Kamu görevinden çıkarma gibi ağır hukuki sonucu olan bir işlemden evvel en azından bu kişilere masumiyetini ispatlama imkânı tanıyacak savunma hakları olmalıdır” dedi.
EĞİTİM SİSTEMİ YAZBOZ ANLAYIŞINDAN KURTARILMALI
“Yeni eğitim öğretim yılına yine bir dizi sorunlar yumağıyla girmiş bulunmaktayız. Yıllardır milli eğitimde kalıcı çözümlere imza atılmadığı için eğitim sistemimiz yazboz anlayışından kurtarılamamıştır” eleştirisini yapan Sürücü, şu hususlara dikkat çekti: “Öğretmen maaşları iyileştirilmeli, maaşlar 3600 göstergeye çıkarılmalıdır. Eğitim çalışanlarına her eğitim öğretim yılı başında bir maaş ikramiye verilmelidir. Doğuda ve mahrumiyet bölgelerinde çalışan öğretmenlere orada kalmayı teşvik edici ödemeler yapılmalıdır. Eğitim öğretimde çocuklarımızın ve gençlerimizin kalbine ne koyduğumuza dikkat etmeliyiz. Müfredat programları değiştirilip milli ve manevi değerlerimizi temel alan, inanç ve ahlak değerlerimizi önemseyen müfredatlar oluşturulmalıdır. Ders kitapları ahlâk ve maneviyatı temel alacak şekilde yeni müfredata göre hazırlanmalıdır. Öğretmen yetiştirme sistemini gözden geçirilmelidir. Öğretmen seçiminde hassasiyet gösterilmelidir. Öğretmenliği insan yetiştirme sanatı olarak gören, merhamet sahibi rehber eğitimciler yetiştirilmelidir. Mesleki eğitim teşvik edilmeli, aynı zamanda mesleki yeterlilik sahibi bireylerin yetişmesi için tedbirler alınmalıdır”
‘EĞİTİM GÖZDEN GEÇİRİLMELİ’
Gençlik Eğitim Kurumları Kurucu Temsilcisi Muharrem Turşucu bugün başlayan eğitim ve öğretim yılı nedeniyle değerlendirmelerde bulundu. En önemli gündemimizin “Eğitimi nasıl daha kaliteli hale getirebiliriz” olması gerektiğini belirten Turşucu, “Başımıza ne geliyorsa cahillikten, bilgisizlikten geliyor. 20 milyona yaklaşan okul çağında gencimiz var. Bugünün okul sıralarındaki gençlerimiz 10-20 sene içerisinde ülkemizin istihdam alanlarında görevde olacaklar. Bugün ülkemizin insanımızın içinde bulunduğu durumu sürekli eleştirmek yerine, gelecekte daha iyi yaşanabilir bir Türkiye, ihracatı ithalatından fazla, teknolojik gelişmeleri takip eden olmaktan çıkıp, teknolojiyi insanlığın hem dünya, hem de ahret yararına uygun şekilde geliştiren ve yön veren bir Türkiye‘yi istiyorsak bugünden başlayarak eğitim sistemimizi yeniden gözden geçirmemiz, özümüze ve milli benliğimize dönük eğitim planlarımızı yapmamız gerekiyor” dedi. Açıklamalarının son bölümünde, bir öneri de getiren Turşucu, “Öğretim metotları içinde oyunla, dramayla eğitim-öğretim üzerinde ciddi çalışmalar var, kalıcı ve dengeli eğitimde oyunla öğretim önemli hale gelmektedir. Bunun içinde il ve ilçe spor müdürlüklerinin her türlü imkan ve tesislerinden öğrencilerin yararlanmaları için okullarla spor müdürlüklerinin entegre çalışması çok önemli hale gelmiştir. Her okulun spor salonu ve sporla ilgili yatırımlarının masrafı yerine hem daha profesyonel hem de imkânları daha iyi il-ilçe spor müdürlüklerinin tesislerinden öğrencilerin yararlanmaları için yapılacak organizeler eğitim kalitesini arttırmada pozitif etki yaratacaktır. Eğitim-öğretimde önemli olan yaparak ve yaşayarak yapılan eğitimdir. Hem daha kolay ve eğlenceli oluyor, hem de daha kalıcı ve uygulamada başarı sağlanıyor” dedi.
GENÇ NUFÜS FIRSATA ÇEVRİLMELİ
Etkin eğitim planlamalarına ihtiyaç olduğunun altını çizen Turşucu, şöyle konuştu: “Genç nüfusumuzun fazla olması eğitimin problemlerini çözmeyi zorlaştırıyor gibi masum savunmalar ülkeye ve insanımıza çok büyük zarar veriyor. Genç nüfusumuzun potansiyelini tehditten fırsata çevirecek pek çok alternatif çözümler var.”
Milli Gazete
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.