Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde okuyan tesettürlü ve hafız bir kızımız, inancına hiç de uygun olmayan bir şekilde bu hayattan koparıldı.
Ölen kızımızın eksiklik ve yanlışları üzerinde durmayacağım. Batı kültür ve eğitim modelinin egemen olduğu toplumumuzda; hükümetle birlikte inançlı kesimin önünün açılmasıyla lüks yaşama olan özentileri, medya ve televizyonlarla pompalanan yaşam tarzıyla toplum liberal bir hayata özendirilmektedir. Ancak toplum olarak bu acı olaylardan dersler almalıyız. Anne ve babalar, genç kızlarımız, öğretmeler, inançlı insanlar ve devlet bu tür olaylardan ders ve tedbir almalıdır.
Herkes kendinden sorumlu ve kendi iradesiyle hareket ettiğinden, gençlerimiz çok dikkatli olmalı, inanç ve hayatın gerçeğine aykırı davranışlarda bulunmamalıdır. İnancına, taşıdığı aidiyete uygun davranmalı. Ne olursa olsun, gizli –saklı şeylerden uzak durmalıdır. Aynı değerlere sahip ve güvenilir akranlarıyla arkadaş olmalıdır. Dengi olmayan ve aynı inanca sahip olmayan insanlarla hayal kırıklığı yaşamamaya özen göstermelidir.
İslam, şekil ve iddiadan ziyade, güzel ahlak ve bir yaşam tarzıdır. İbadetler eğitir ve kötülüklerden men eder. Tesettür, kötülüğün yoluna kilit vurmaktır. Aileler örtüden önce, tesettürün ahlak ve bilincini çocuklarına öğretmelidir. Çocuklarıyla ilgilenmeli ve insan avcılarının çoğaldığı günümüzde, çocuklarını sevgisiz ve ilgisiz bırakmamalıdır.
Üniversiteler, yurtlar, öğretmen, doktor… Kamu görevlileri, öğrenci ve hastalarına karşı resmi davranmalı. Kendilerine emanet edilen çocuk ve hastaları istismar etme alçaklığında bulunmamalıdır.
Kızımızı manipüle ederek mağdur eden alçak, İlahiyat fakültesinde felsefe öğretmeniymiş. Namazı, tesettürü inkâr eden, kıza içkili fotolar gönderen, kızı yaşındaki kendi öğrencisiyle gizli ilişkiye giren bu alçağın, bilemediğimiz daha ne kadar kötü alışkanlıklarının olduğunu bilmiyoruz. İlişkilerinin gizli kalmasını istemekle, daha başından beri sırf gönül eğlendirmek ve kullanmak isteğini anlamalıydı. Kur’an müşriklerle evlenmeyi yasaklıyor. Hafız ve tesettürlü bir kız, böyle ahlaksız biriyle nasıl gizli dost hayatı yaşayabilir? Bu ilişkiden haberdar olan öğretmen ve arkadaşlarından, hiç kimse kızı uyarmadı mı? Devlet dini inkâr eden ve böyle kötü alışkanlıkları olan insanları, nasıl ilahiyat fakültelerinde görevlendiriyor. Bu din düşmanı alçakların yaptıkları da, dindar insanlara fatura ediliyor. Devlet öncelikle eğitim ve liyakata önem vererek, doğru insan yetiştirmelidir.
Müslümanlar İslam ve ibadetlerin maksat ve ahlakı üzerinde durmalıdır. İslam güzel ahlaktır. Kötülüklerden uzaklaşıp, iyiliklere yönelmektir. Namaz, Oruç, tesettür… Bütün ibadetler, kötülüklerden men edip, iyiliklere yönlendirir.
Müslümanlar, dürüst olmalı ve inançlarına göre davranmalıdırlar. Kendi aralarında kardeşliği pekiştirmeli. Adalet, tevhit, İslami ahlak ve bilinç, dürüstlük, sorumluluk… Kötülüklere karşı çıkarak, güzel örnek olmayı hayatta canlandırmalıdırlar.
Ey Devlet yetkilileri ve ey savcı ve yargıçlar!
Öğrencisini eğitmesi gereken bir öğretmen, öğrencisini istismar etmiştir. Hayat sevinci vermesi gerekirken, hayattan koparmıştır. Din öğretmesi gerekirken, dinsizliği yaymış ve dine aykırı şeyler yaptırmıştır. Genç kızın hayallerini yıkmış ve ölümüne sebep olmuştur. Öğretmenlerin adını kirletmiş ve güven bunalımına sebep olmuştur. Böyle kötülerin teşhir ve tecrit edilmesini istiyoruz. Bu alçağın ölüme doğrudan sebebiyet verdiğinden katil olarak yargılanması ve cezalandırılmasını istiyoruz…