Veysi DEMİR

Veysi DEMİR

Gazze'yi Kurban Verdik!

Gazze'yi Kurban Verdik!

7 Ekim’den bu yana geçen 20 aylık sürede Gazze Şeridinde terör rejimi ve destekçileri, her türlü insanlık dışı abluka, kıyım, vahşet ve katliamlara her gün bir yenisini ekliyor.

Güvenli bölge diye sürdükleri sivillerin yerleştiği BM okulları, çadırlar, hastaneler ne varsa hepsini bilinçli olarak bombalayıp sivilleri ve çocukları canlı canlı yakıyorlar ve dünya bir tiyatro gibi izlemekle iktifa ediyor. Tahammül edilemeyecek ve Arş-ı Âla’yı titretecek görüntüler maalesef en vahşi şekilde yaşandı ve her gün daha ağırları yaşanmaya devam ediyor. Ümmet bu zillet halinde olduğu sürece, yaşanmaya devam edecek.

Şeyh Ahmed Yasin olmayan ümmete seslendiği mektubunun bir bölümünde şöyle haykırmıştı: “…Siz ey Müslümanlar! Suskun ve aciz, helâk olmuş ölüler!
Hâlâ kalpleriniz sızlamıyor mu, başımıza gelen bu acı felâketler karşısında? Bir halk yok mu? Hiç mi kimse yok, Allah için ve ümmetin namusu için kızacak?
…Ve bizimle birlikte çocuklarımız, kadınlarımız, yaşlılarımız ve gençlerimiz ölecek! Onları, bu suspus ve bön ümmete yakıt yapacağız!...”

Evet, maalesef ölü taklidi yapan ümmet suskun ve katliama seyirci kalıyor. Buna karşın batı dünyasında eylemler daha canlı, etkili ve aralıksız bir şekilde devam ediyor. Tepkiler yükselince hemen her zamanki gibi ABD ve destekçileri, “barış sağlanacak” diye dünya halklarını uyuşturmaya ve tepkilerini yumuşatmaya çalışıyorlar.

Daha önce yazdığım gibi, ABD ve İTÖ ne zaman barıştan bahsetse ardından daha büyük vahşi katliamların geleceğini artık öğrendik. Onlar barış diyorlarsa bunun pratikteki karşılığı savaştır ve savaşı daha da büyütmektir. Durum bu kadar net iken ümmet olarak bizler ise her şey süt limanmış gibi bayram hazırlığı yapıyoruz. Geçen yıl bu duruma isyan eden Filistinli bir kardeşimiz, “… Sizin kurban kesmenize gerek yok. Çünkü zaten siz bizi kurban ettiniz…” şeklinde feveranda bulunmuştu.

Gazze’ye karşı bu kör ilgisizlik ve vurdumduymazlık devam ederken Gazze halkı ve direnişinin en büyük umudu olan ülkemiz ise Rusya-Ukrayna barışı için çaba harcamaya devam ediyor. Helal olsun size ve gösterdiğiniz çabaya…

Dünya devletleri ve kurumları soykırıma kör ve sağır kalsa da dünya vicdanı Gazze’de soykırımın durması için çabalarını artırarak devam ettiriyor. Ülkemizde de yürüyüş, basın açıklamaları ve farklı etkinliklerle Gazze gündemde tutuluyor. En anlamlı çabalardan biri Türkiye Basın Federasyonu'ndan geldi. Hafta sonu 100'den fazla gazeteci ve akademisyen, Sultanahmet Meydanı’nda Filistin halkı için 24 saat süren canlı yayın nöbeti tuttu. “Filistin için sessiz kalma!” çağrısıyla organize edilen etkinliğe İletişim Başkanı Fahrettin Altun, TRT ve AA Genel Müdürleri ve çok sayıda gazeteci ve akademisyen katıldı. Nöbet boyunca basın mensupları, Filistin’de yaşanan soykırıma ve insan hakları ihlallerine dikkat çektiler. Etkinlik, Gazze’de yaşanan dramın hem kamuoyunun hem de uluslararası toplumun gündeminde kalması adına bir "vicdan nöbeti" niteliği taşıması açısından önemli.

Maalesef olumlu gelişmeler gibi olumsuz gelişmeler de oluyor. İTÖ ile ilişkilerini kesme kararını yineleyen İspanya Başbakanı Sanchez’in açıklaması sorulan Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, “israil ile ilişkileri kesmek akıllıca bir siyaset değildir” dedi. Şimdi kim Müslüman kim değil? Kim Arap, kim Avrupalı? Çözün bakalım…

Bir de CHP’li Adıyaman Belediyesi’nin yaptığı ihanete bakın. Önceki dönemde Gazze için yapılan 10 Milyon TL yardımı faiziyle geri istemiş. CHP zihniyetinden başka ne beklenir? Allah sizi ve İTÖ’ye doğrudan ve dolaylı destek verenlerin hepsini İTÖ ile haşretsin inşallah. Vesselam…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Veysi DEMİR Arşivi