Erdoğan: TEOG'un kaldırılması için bir mani yok

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM 72. Genel Kurulu'na katılmak üzere ABD'nin New York şehrine hareketi öncesi Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde basın toplantısı düzenledi.

BM 72. Genel Kurulu ziyaretinde bakanlar, milletvekilleri ve ilgili üst düzey bürokratların da kendisine refakat edeceğini belirten Erdoğan, programın gerek ikili görüşmeler ve gerekse katılacakları faaliyetler bakımından yoğun olacağını söyledi.

Bu yılki genel görüşmelerin ana temasını, insana odaklanma, sürdürülebilir bir dünyada herkes için barış ve insanca bir yaşam için mücadelenin oluşturduğunu anlatan Erdoğan, Genel Kurul'a iştirak eden katılımcıların gerek bu tema, gerekse dünyanın gidişatı konusunda görüşlerini ortaya koyacağını aktardı.

Ayrıca, küresel barış, güvenlik ve refahın tesisi noktasında elzem gördükleri bazı başlıklarda üst düzeyli toplantıların yapılacağını ifade eden Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın dönem başkanı olarak Rohingya Müslümanları Temas Grubu Toplantısı'nın bunlardan biri olduğunu anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin de desteğiyle, katılım düzeyi yükseltilen bu toplantının, Arakan'da yaşanan insanlık dramının, uluslararası toplumun gündemine taşınması açısından son derece önemli olduğunu vurgulayarak, "Türkiye olarak bu toplantının, Arakanlı kardeşlerimizin sıkıntılarına bir nebze olsun çare olmasını diliyorum." ifadelerini kullandı.

Program kapsamında ayrıca 19 Eylül Salı günü BM Genel Kurulu'na hitap edeceğini hatırlatan Erdoğan, "Konuşmamızda küresel ve bölgesel krizlere dikkati çekerek, uluslararası toplumun vicdanını derinden yaralayan sorunlara bir an evvel çözüm bulunması için çağrıda bulunacağız. Suriye meselesi, Irak, terörle mücadele gibi ülke güvenliğimizi doğrudan ilgilendiren konulara dair kanaatlerimizi de Genel Kurul'la, dolayısıyla tüm dünya ile paylayacağız. Son bir yılın muhasebesini yapmak suretiyle küresel adalet için elzem gördüğümüz noktaları, açık ve net olarak ifade edeceğiz. BM Güvenlik Konseyi'nin reform ihtiyacını bir kez daha uluslararası kamuoyunun gündemine taşıyacağız. Sürekli söylediğimiz gibi dünya beşten büyüktür, bunu yine gündeme getireceğiz." diye konuştu.

İLKELİ TUTUMUMUZ HEP BAKİ KALDI

Bunun, ilk kez katıldığı BM Genel Kurul Toplantısı olmadığını belirten Erdoğan, çeşitli vesilelerle BM etkinliklerinde yer aldıklarını, bazılarına da ev sahipliği yaptıklarını ifade etti.

Erdoğan, katıldıkları ilk toplantıdan bu yana gündemdeki konuların, önceliklerin, beklentilerin değiştiğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ancak bizim ilkeli tutumumuz, mazlumun sesi olma iddiamız ve değişimin şart olduğu yönündeki ifadelerimiz hep baki kaldı. Hak bildiklerimizi söylemekten, doğruları dile getirmekten asla çekinmedik, çekinmeyiz. Bize düşen, elimizle, dilimizle, buna imkan olmadığı zaman kalbimizle yanlışı düzeltmek, hakikatin hakim olması için çaba harcamaktır. Bu seneki toplantılarda da aynı çizgimizi devam ettireceğiz."

New York'ta bulunacağı süre zarfında ABD Başkanı Donald Trump da dahil bazı devlet ve hükümet başkanları ile görüşmeler gerçekleştireceklerini anımsatan Erdoğan, "Sayın Trump ile yapacağımız görüşmeye özel önem atfediyorum. Bu görüşme bölgesel anlamda kritik gelişmelerin yaşandığı bir zamana tekabül ediyor. Gündemimizde birçok önemli konu bulunuyor. Bu görüşmenin her iki ülke için de faydalı ve verimli neticeleri olacağına inanıyorum. Ekonomik alandaki temaslarımız çerçevesinde ise Bloomberg Küresel İş Forumu etkinliğine katılacağız. Medya kuruluşları ve kanaat önderleriyle bir araya geleceğiz." ifadelerini kullandı.

NEW YORK'UN EN MERKEZİ YERLERİNDEN BİRİNDE YENİ BİR TÜRK EVİ İNŞA EDİYORUZ

Ziyareti sırasında ABD'deki Türk ve Müslüman toplum temsilcilerinin yanı sıra Yahudi kuruluşların temsilcileriyle istişarelerde bulunacaklarını belirten Erdoğan, bunların yanında Türkiye adına gurur verici bir temel atma törenini de bu vesileyle icra edeceklerini söyledi.

BM binasının hemen karşısında, New York'un en merkezi yerlerinden birinde yeni bir Türk Evi inşa ettiklerini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu yeni binamız, büyüyen, gelişen, her alanda itibarı artan ülkemize yaraşır bir yer olacak. İnşallah bu binamızı yaklaşık 36 ay içerisinde bitirmeyi hedefliyoruz. 32 kat yüksekliğindeki bu binamız gerçekten gerek BM binasının karşısında olmasıyla gerekse hareketli bir alanda tesis ediliyor olması sebebiyle ülkemizin şanına yakışır bir hizmet alanını oluşturacaktır.

Geçen yıl Washington'da açtığımız Diyanet Külliyesi, 1,5 yıl içinde her kökenden, her renkten Amerikalı Müslümanın durağı, merkezi, ikinci evi oldu. Maryland'ta yaptığımız bu yerleşim merkezi hakikaten çok önemli sesler getiriyor, getirmeye de devam edecek. Faaliyete geçtiği zaman yeni Türk Evi de inşallah ülkemizin temsiline ciddi katkı yapacaktır. Her aşamasıyla bizzat ilgilendiğim bu önemli projeyi kısa sürede tamamlamak istiyoruz. Bu arada yine bir vakfımızın Türk and Foundation'ın bir temel atma merasimi de hemen onun iki cadde arkasında, Ekonomi Bakanımız tarafından yapılacak. O da süratle bitirilerek Amerika'da öğrenim gören lisans, lisans üstü ve doktora öğrencilerinin hizmetine sunulacaktır."

BU ZİHNİYETLERİN ARKASINDA KİMLERİN OLDUĞUNU MİLLETİMİZİN ÇOK İYİ HATIRLAMASI LAZIM

Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum Adnan Menderes ve iki arkadaşının idam edilişinin yıl dönümü olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:

"Şu anda manen üzerimize düşen vecibeler çerçevesinde İçişleri Bakanımız Süleyman Bey ve ilgili arkadaşlarımızla birlikte kabri başında anılıyor. Allah'tan kendilerine rahmet diliyoruz. Bütün bunlarla birlikte o idamı gerçekleştirenlerin, milletimiz tarafından hatırlanmasının gereğini özellikle ifade etmek istiyorum. Rahmetli Menderes ve arkadaşlarını kimler idam etti? Hangi düşünceye yönelik idam ettiler?

İşte aynı zihniyet 15 Temmuz'da ne yapmıştır? Yeni bir süreci devam ettirmek istemişlerdir. Demek ki bunlar hiçbir zaman bitmedi, bitmeyecek. Fakat bu zihniyetlerin arkasında kimlerin olduğunu milletimizin çok iyi hatırlaması lazım. Ona göre de yeri, vakti geldiğinde özellikle de sandıkta bunların hesabını bu demokrasi düşmanlarına çok iyi sormamız gerekir diye bunu hatırlatmak istiyorum."

Dün Başbakan Binali Yıldırım ile yaptığı görüşmede TEOG'un kaldırılmasının gündeme gelip gelmediği sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi:

"Dün Sayın Başbakan ile bu konuyu etraflıca görüştük ve uygulamaya girmesi konusunda herhangi bir mani yok. Çok basit bir konu. Sayın Başbakanımız ve bakan arkadaşlarımızla birlikte hemen bu adımın atılması mümkün. Bu konuda Sayın Başbakan'la dün mutabakatımız da oluştu. Temenni ediyorum ki hemen, süratle bunu ülke gündeminden çıkarmak, düşürmek bütün aileleri, yavrularımızı rahatlatacaktır. Bizim bir defa bu konuyu gündemimizden çıkarırken çocuklarımızın daha çok okul derslerine yönelmelerinin önünü açmamız ve yarışı okullarında yapmasını sağlamamız çok daha isabetli olacaktır. Bütün mesele, okullarda orta kısımları bitirdikten liseye geçerken tercihlerinde ne yapacakları konusu okullardaki atılacak adımlardır. Ondan sonra gidecekleri liselere yönelik, girecekleri liselerde yapılacak hazırlıklarla atılacak adımlardır. Bu liseler özellikle Milli Eğitim'in kontrolü altında yapılacak imtihanlarla, yani fen lisesine mi gidecek veya farklı bir düz liseden Anadolu lisesine mi gidecek, buralarda bu liseler kendi imtihanlarını kendileri yapar ve bu sorular Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanır. Ama o okullarda imtihanlar da yapılırken, Milli Eğitim'in bizzat kontrolü altında, müfettişleriyle veya farlı bir şekilde bu kontrol yapılır ve böylece bu imtihanlar da yapılarak bu okullara kaç kişi lazım, '50-100 alacak', bu 50-100 kişiyi bunların içerisinde en başarılı olanlar hangisiyse onlardan seçer, alır. Böylece bu TEOG denilen hakikaten ciddi manada sıkan, sıkıştıran ve paraların akıtıldığı bu süreçlerden inşallah çocuklarımızı kurtarmış oluruz."

TÜRKİYE NİHAİ TAVRINI ORTAYA KOYMUŞ OLACAK

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Başbakanı Haydar el-İbadi'nin, IKBY'nin düzenlemeyi planladığı bağımsızlık referandumunun şiddetle neticelenmesi halinde askeri müdahaleye hazır oldukları açıklamasına ilişkin soru üzerine, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantısı'nın 27 Eylül'den 22 Eylül'e çekildiğini hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Bunu 22'sine çekişimizin sebebi de baktık ki bu Kuzey Irak Yerel Yönetimi hala aynı anlayışta devam ediyor. Bizleri rahatsız eden bir süreç var. Nedir? Biz bir şey söylüyoruz. Bizim 350 kilometre orada sınırımız var. Orada bizim soydaşlarımız var, dindaşlarımız var. Onlar da aynı şekilde. Bizler aynı medeniyetin aslında mensuplarıyız. Yani onların Kürt olması, Türkmen, Arap, bizler öbür tarafta Türk olarak, bizi birbirimizden ayırmıyor ama bu anlayışı ne yazık ki Irak'ın bölünmesine yönelik bir adıma siz tevcih ederseniz, orada biz size 'Buyurun devam edin' demeyiz. Bunu kaç kere biz kendilerine söyledik, ikili görüşmelerimizde söyledik. Burada bir de bizim farklı yaklaşımımız var. Dara girdiğin zaman, zora girdiğin zaman kapımızı çalacaksın, her türlü desteği bizden alacaksın ama Irak'ın parçalanmasına gelince bildiğini okuyacaksın. Çocukluk hikayesiymiş, böyle şey olur mu ya? Devlet yönetmek, çocukluk olur mu? Burada Irak merkezi yönetiminin takındığı tavır, tabii ki bir federal yapının yöneticileri olarak kendilerinin tabii hakkıdır, biz ona müdahale etmeyiz ama gördüğümüz kadar aynı şeyleri düşünüyoruz. Şu anda Amerika'da da Sayın İbadi ile bir görüşmemiz ayrıca olacak ama gördüğümüz kadarıyla aynı istikamete bakıyoruz. O istikamet nedir? Irak'ın bölünmez bütünlüğüdür. "

Kuzey Irak Yerel Yönetimi'nin Irak'ın bölünmesine yönelik adım attığını belirten Erdoğan, "Türkiye'den bize herhangi bir ses gelmedi, şu gelmedi...' Ben bir defa MİT Müsteşarımı gönderdim, 'Bak yanlış yapıyorsunuz, yanlış yola bir devam var' dedim. Şu ana kadar eğer biz sizinle oturup bu işi defaatle konuştuk da sen hala direniyorsan kusura bakma..." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konunun MGK'da etraflıca görüşüleceğinin altını çizerek, "Görüştükten sonra aynı güne Bakanlar Kurulu toplantısı da alındı. Bakanlar Kurulumuz da bizim tavsiye kararımızı Bakanlar Kurulunda görüşerek, bu işi karara bağlayacak ve böylece Türkiye nihai tavrını, kesin tavrını ortaya koymuş olacak. Bu, bizim tabii aynı zamanda Sayın Trump ile yapacağımız görüşmede de benim gündem maddelerimden bir tanesidir. Bunu da özellikle bilinmesini istiyorum." diye konuştu.