Veysi DEMİR

Veysi DEMİR

Sudan’da Neler Oluyor?

Sudan’da Neler Oluyor?

Gazze Şeridi’nde varılan ateşkese rağmen yaşanan vahşet ve abluka sonucu oluşan açlık, yalnızlık ve çaresizlik hali vahametini korurken; Sudan’da Gazze’yi aratmayan vahşet görüntüleri, açlık ve salgın hastalık manzaraları sergileniyor. Vah ki ne vah! Ümmet olarak Gazze Şeridi, Batı Şeria, Lübnan, Suriye ve Yemen’e yapılan saldırılara ve soykırıma yanarken, bir taraftan Pakistan-Afganistan arasında kısa süreli de olsa çatışmalar yaşandı. Bu yetmedi Sudan’da iç savaş nedeniyle sivil halka yönelik vahşi katliam, açlık ve kıtlık gerçeğine uyandık.

Sudan halkı sömürge döneminde de bağımsızlık aldığı 1956 yılından beri de emperyalistlerin oyun, tuzak, kaos, iç savaş çıkartma ve sömürme siyasetinden kurtulamadı.

Sudan’da Ömer el Beşir, Sudanlı büyük alim ve siyasetçi Hasan Turabi’nin desteği ile 1989 yılında gerçekleştirilen darbe ile İslami yönetime geçmiş ve halk biraz nefes almıştı. Sudan yönetimi, İslam ülkeleri, halkları ve İslami hareketler ile farklı görüş ve inanca mensup emperyalizm karşıtı özgürlük hareketlerine destek verdiler. Ne var ki, zamanla araları açıldı ve Beşir, 1999 yılında parlamentoyu feshederek Turabi'yi, Meclis Başkanlığı görevinden aldı.

Bu dönemden sonra Sudan’da bir türlü sular durulmadı ve emperyalistlerin kışkırtma ve desteğiyle 2005’te imzalanan Kapsamlı Barış Anlaşması (CPA), güneydeki Sudan Halk Kurtuluş Ordusu (SPLA) ile hükümet arasında yeni bir dönemin kapısını araladı ve 2011’de yapılan referandumla Güney Sudan bağımsızlığını ilan etti. Ancak, Sudan bu bölünmeden sonra bir türlü istikrara kavuşamadı.

Sudan ordusunun şu an başındaki Abdülfettah el-Burhan ile paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) lideri Muhammed Hamdan Dagalo, 2019 yılında iş birliği yaparak Ömer El Beşir’i darbe ile devirdiler. Aralarında yaşanan iktidar paylaşımı, özellikle sivil yönetime geçiş sürecinde yaşanan ihtilaf sonucu ittifakları bozuldu. 2023’te patlak veren iç savaş, Sudan ordusunun başındakiler arasında yaşanan güç mücadelesinden doğdu. Nisan 2023’te Hartum sokaklarında başlayan çatışmalar, kısa sürede ülkenin dört bir yanına yayıldı. Binlerce masum sivil katledilirken, milyonlarca Sudanlı da yerinden edildi.

Beşir’i başkası adına deviren ve emperyalistlerin projeleri doğrultusunda hareket eden iki kesim vardı. Ancak zararı her zaman olduğu gibi masum sivil halk gördü. En son geçen hafta Gazze’de ateşkesin bozulma ihtimali konuşulurken, Sudan’ın El-Faşir kentinde Hızlı Destek Kuvvetleri'nin gerçekleştirdiği saldırılar, Sudan’ı büyük bir insani felaketin eşiğine getirdi. Binlerce sivili öldürüp, hastaneler basarak hastalar ve personeli kameralar önünde infaz etmek nasıl bir kin ve vahşiliktir? Ayrıca yüz binlerce kişinin hâlâ kuşatma altında olması tam bir felaket senaryosunu yaşatıyor.

İşin ilginci Sudan Ordusunun başında olan Burhan’ı Suudi, RSF’yi ise BAE destekliyor. Bu iki ülke özellikle de BAE, İslam dünyasında terör rejiminin bütün kirli projelerini uygulamak için gönüllü görev alan ve Filistin’den başlayarak tüm ümmet coğrafyasında fitnenin başı durumundadır. Son yıllarda yaşanan her olayda; darbeler, kaos ve iç savaş senaryolarında kısaca her taşın altından BAE çıkıyor. BAE, terör rejimin yapamadığı fitne ve saldırıları gönüllü bir şekilde ustalıkla yapıyor.

Şimdi biz ne yapalım? Hangi derdimize yanalım? Gazze’ye mi yanalım? Batı Şeria, Lübnan, Suriye, Yemen’e yapılan saldırılara mı yanalım? İran’ı savaşla tehdit etmelerine mi yanalım? Yoksa Sudan’da iç savaşta yaşananlara mı yanalım?

Bu arada soykırım ortağı emperyalist ABD, Gazze’ye en büyük desteği veren ülkelerden Venezuela’yı işgal etmek için bahaneler arıyor ve çeşitli saldırılar düzenliyor. Aynı zamanda Trump, Nijerya’yı sözde “Hristiyanları korumak” amacıyla işgal etme tehdidinde bulundu. Emperyalizme karşı Maduro yönetimi ve halkı ile Nijerya’yı sonuna kadar desteklemeliyiz.

Yazımızı merhum Turabi’nin geçmişte söylediği bir tespit ile tamamlayalım: “Batı'nın İslam' ı bir alternatif olmaktan çıkarmak için İslam ülkeleri üzerinde çeşitli oyunlar oynuyor. İdarecilerini kurdukları baskılarla kendilerine itaat eder hale getiriyorlar, itaat etmeyenleri çeşitli şekillerde alaşağı ediyorlar…”

Selam ve dua ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Veysi DEMİR Arşivi