Her milletin kültüründe kendilerine göre bazı bayramları vardır. Bu bayramlar genellikle kutlama ve eğlenceye yönelik olur. Ama bizim Dini Bayramlarımız insanlığın onarımına ve inşasına yöneliktir.
Namaz, Oruç, Zekât, Hac… İbadetleri gibi, Bayramların da toplumun yardımlaşmasına ve kaynaşmasına yönelik faydaları vardır. Bayramdan önce oruçla nefisler eğitimden geçirildi. Kendi helal kazancın olan yemeğe karşı bile nefse hâkimiyet eğitimi verildi. Aynı şekilde el, ayak, dil, göz, kulak haram ve günahlardan uzak tutuldu.
Nazil olduğu Ramazanda Kur’an’ı daha bir merak ve bilinçle anlamaya çalışanlarımız oldu. Kur’an’la iman ve amellerimiz takviye edildi.
Daha bir şevkle Namaz ve camilere yönelerek kardeşlik şuuru tazelendi.
Herkes imkânlarına göre infaklarla fakir ve ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmaya çalıştı. Sadece verilen zekât ve fitreleri bile hesaplarsanız, tek merkezde toplanıp hakkaniyetle dağıtılması durumunda yoksulluğun çözümüne büyük bir katkı sağlayacaktır. Hep iyiliğe ve yardıma teşvik eden İslam, oruç tutamama durumunda da kefaret olarak fakirlere yardım etme yolunu gösteriyor. Gönüllü yapılan yardımlarla nispeten sorunları çözülmüş toplum, bir ve beraber olarak bayram kutlamaya hazırlanıyor.
Kardeşçe yardımlaşıp kaynaşan toplum Bayramı kutlamaya hak kazanıyor. Ve insanlar bu ibadetleri gönüllü ve gereğince yaptıkları kadar, bayram ve ibadetlerden haz duyuyorlar. Bu ibadetleri bu şuurla yapacak bir müminin bu ibadetlerden duyacağı haz, elbette adet olarak devam ettiren veya yapmış görünmek için yapandan çok daha farklı olacaktır.
Bu ibadetleri layıkıyla yapan Müslümanlar, kalan eksiklikleri de bayramla gidermeye çalışıyorlar. Bayramla kalp ve beyinler bütün nahoş düşüncelerden arınmış olarak; komşu, akraba, bütün tanıdıklarla ziyaret ve muhabbetler yapılır. Küskünler barışır, barıştırılır. Yaşlı, hasta, fakir ve akrabalar ziyaret edilerek gönülleri alınır. Evin ve hayatın neşesi çocukla sevindirilir. Bütün kötü düşüncelerden sıyrılıp, sadece insana ve kaynaşmaya yönelik güzelliklere yönelir.
Bu zamanlar şahsiyetin ve toplumun inşasına yönelme zamanlarıdır. Yaratıldığı gibi, tertemiz fıtrata dönme zamanıdır. Irkçılık, mezhepçilik, partizanlık, sınıfçılık… Gibi gayri insani, ayrıştırıcı bütün kötülüklerden arınıp insanlığa dönme fırsatıdır.
Oruç, ibadet ve Bayramların hikmet ve amacı bu olmalıdır. Bu şuurla bayram ve İbadetlerimize sahip çıkıp hakkıyla yaşatalım.
Bayramın İslam Ümmeti ve bütün insanlık için uyanışa, dirilişe, kardeşliğe, özgürlüğe, Adalet ve Barışa başlangıç olmasını Allah’tan diliyorum…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.