Kur’an'dan Dersler– 2: Fıtrat/Yaradılış

 İnsanı yaratan Allah, yeryüzünde barış ve huzur içinde doğru bir hayat yaşaması için gerekli olan üstün hasletlerle donatarak yaratmıştır.
        Yıllarca önce okuduğum bir kitapta insanın 17 bin karakterinden söz ediliyordu. Doğru bir yaşam için lazım olan Sevgi, saygı, Merhamet, Adalet, Cesaret, Dürüstlük… Lazım olan bütün hasletler insanın fıtratına yüklenmiştir. Bunları doğru kullanması için de Akıl ve Vicdan vermiştir. İnsan bu hasletleri yaradılış fıtratına uygun ve doğru kullandıkça Adalet, Barış ve huzur içinde mutlu olabilmiştir. Nefis, çevre, kibir, bencillik, ırkçılık, ideolojik saplantılarla bu güzel hasletlerin içini boşalttıkça da, sebep olduğu sorunların altında ezilmiştir.
        Bununla ilgili gördüğümüz Kur’an Ayetleri şöyle der:
        -  Doğrusu Biz; insanı en güzel biçimde yarattık. 95/4
        -  Öyleyse sen yüzünü Allah'ı birleyen (bir Hanif) olarak dine, Allah'ın o fıtratına çevir ki insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah'ın yaratmasında değişme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanların çoğu bilmezler. 30/30 
        - Hem Rabbin Âdemoğullarının bellerinden zürriyetlerini alıp onları nefislerine karşı şahit tutarak: "Rabbiniz değil miyim?" diye şahit gösterdiği zaman "Evet Rabbimizsin, şahidiz !" dediler. Kıyamet günü "Bizim bundan haberimiz yoktu!" demeyesiniz. 7/172
        -  Hani! Rabbin, meleklere: "Ben yeryüzünde bir halife tayin edeceğim." demişti… 2/30
        - Allah, Âdem'e bütün isimleri öğretti…2/31
        Bu ayetlerden Allah’ın insanlar arasında hiçbir ayırım yapmadan tüm insanları güzel hasletlerle donatıp, iyiliğe ve Rabbine meyilli olarak yarattığını anlıyoruz. Bu yaratılış fıtratına da “İslam” diyoruz. İslam peygamberinin “her çocuk İslam Fıtratı üzere doğar” hadisi de bu görüşümüzü teyit etmektedir.
        Bu yaratılış sonucudur ki, Kur’an ve peygamberi tanımamış, farklı inançlarda fakat fıtratındaki hasletleri bozmayan Adil, merhametli, Dürüst… Birçok insan görebiliyoruz. İslami İyilik ve Erdemlerin toplamı olarak biliyoruz. Ve bu erdemler insanın fıtratına bilgisayar programı gibi yüklenmiştir. Yani insanın özü temiz ve İslam üzere yaratılmış. Bozma, bozulma dünyevi etki ve zaaflarla sonradan olan arızalar gibidir.
        Nefis, bencillik, kibir, ideoloji, çevre… Gibi zaaflara yenik düşüp, Akıl ve vicdanını doğru kullanmayan insanları uyarmak için Kitap ve peygamberler gönderilmiştir. Kur’an ve Namaz, Oruç, Zekât gibi ibadetler de insanı kötülüklerden uzaklaştırıp iyiliklere yönlendiren, şahsiyet ve erdemler eğitimi veren okul gibidir.
        İslam, insanın yaradılış amacına uygun davranması; Adalet, Merhamet, Doğruluk, Cesaret, Nefret, Korku… Hasletlerini doğru ve yerinde kullanmasıdır. İnsanca yaşaması ve sorumluluklarını yerine getirmesidir.
        Ay, Güneş, Su, bitki ve hayvanlar fıtratlarına yüklenen programa göre hareket ederler. İnsan da doğru bir yaşam için gerekli ve en güzel hasletlerle donatılmıştır. Ancak Akıl ve Hür irade verilen insan serbest bırakılarak imtihan edilmektedir. Rabbini ve yaratılış amacını unutmayıp, insanca yaşayanlar kurtuluşa ereceklerdir.