1 Ekim Cumartesi günü Hicri takvime göre 1437 yılının son günü idi. Hicri takvime göre 1 Ekim Cumartesi günü Zilhicce ayının 29’u dolayısıyla yılın son günü idi. 2 Ekim Pazar günü ise Hicri takvimde 1 Muharrem 1438 olup yılın ilk günü oldu.
Hicri takvim, Peygamber Efendimiz(s.a.v)in Mekke’den Medine’ye müşriklerin baskısı ve zulmü karşısında Allah’ın müminlere göçe daha doğru tabirle hicrete izin verdikten sonra müminlerin hicret etmesi ile başlar.
Müslümanların olduğu Ülkeler genel itibari ile Hicri takvimi kullanmaktadır. Osmanlı Devleti de Hicri takvimi kullanmakta idi. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluşu ile Miladi takvime geçildi.
Hicret, lügat anlamı ile bir yerden başka bir yere göç etmektir. Nitekim Peygamber Efendimiz(s.a.v) ve sahabeler Mekke’den Medine’ye göç yani Hicret ettiler.
Peki, neden hicret ettiler? Çünkü Müminler, sürekli olarak müşriklerin işkence, baskı ve zulmüne maruz kalıyorlardı. O yüzden bazı Müslümanlar (Hz.Sümmeyye ve Hz.Yasir gibi) yapılan işkenceler sonucu şehit olmuşlardı.
Özellikle Hz. Bilal gibi köle olarak tutulanlar sıcak çöl kumlarına çıplak bir şekilde yatırılarak üzerlerine kaya parçaları konuluyor ve kırbaçlanıyorlardı.
Cenabı Allah’ın izni ile Müslümanlar dinlerini yaşayabilecekleri ve başka insanlara da anlatıp benimsetebilecekleri yerlere, ortamlara, mekanlara hicret ettiler.
Böylelikle Müslümanlar; Zulümden Adalete, müşriklerden Müslüman olanlara, kin ve nefretten sevgi ve muhabbete hicret ettiler.
Müşriklerin ve taptıkları putlarının Uluhiyet yani İlahlık iddiasından, Cenabı Allah’ın Uluhiyetine sığınıp O’nun ilah olduğunu kabul edenlere hicret ettiler.
Hicret için fiziki mekanın değişmesinin yeterli olmadığını Müslümanlarla beraber göç eden ama hicret etmeyen sırf Ümmü Kays adında bir kadınla evlenmek için Medine’ye gelen kişi için Peygamber Efendimizin “Onun hicreti Ümmü Kaysa’dır” demesinden anlıyoruz.
Peki, bizim hicretimiz kimedir? Biz de bir kadın için mi hicret ediyoruz? Gönlümüzün yer değiştirmesi Allah aşkından kul aşkına mıdır?
Kapitalizm çağında; gönlümüz, kalbimiz ve sevgimiz Allah ve Resulünden para, madde ve menfaate yönelmiş ve hicret mi etmiştir?
Bizim hicretimiz neyedir? Madde, menfaat, çıkar uğruna her yolu mubah görüp onlara yöneliyor ve onlara doğru yol alıyorsak o zaman onlara hicret etmişiz.
Resullulah döneminde yaşasa idik acaba Resullulah bizim için ne derdi? Yaşantımız ve yaptıklarımıza bakarak biz de kendimizi değerlendirip bu sorunun cevabını verebiliriz.
Hayatımızı gözden geçirip, hicretimizin kime ve neye olduğunu pekala öğrenebiliriz? Acaba biz Medine’ye mi yoksa Kisraların olduğu mekanlara mı yönelmişiz?
Hicretimizin Allah’a ve Resulüne olması dileğiyle, Hayırlı hicretler...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.