Halk tarafından püskürtülen 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tüm kurumlarda başlayan tasfiyeler devam ederken, AK Parti başta olmak üzere siyasi partilerde de temizlik başlayıp başlamayacağı halen bekleniyor.
Diğer kurumlarda kör topalda olsa yapılan temizlik, 16 Nisan Anayasa değişikliği referandumunun kabul edilmesinden sonra siyaset kurumunda özelliklede iktidar partisinde temizlik yapılacağı beklentilerini artırdı.
Yapılan değişiklik sonrası partili cumhurbaşkanlığının önünün açılmasıyla AK Parti 21 Mayıs'ta Olağanüstü Kongre’ye giderek, hem genel başkan, hem Merkez Karar Yönetim Kurulu, hem de partinin bütün yönetim kademesinin seçiminin gerçekleştirileceği açıklandı.
Halk, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası tüm kurumlarda başlayan tasfiye ve temizliğin ivedilikle AK Parti içinde de yapılmasını ve özellikle bölgede AK Parti'ye sızan FETÖ ve PKK uzantılarının da ayıklanmasını bekliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ak Parti’nin başına geçmesiyle beklenen temizliğin yapılacağı umudu artarken; AK Parti içinde iktidar nimetlerinden faydalanan, lakin partiye ihanet içinde olan bir kesim boş durmayarak, bunu sabote ve savsaklamak için yoğun çaba harcadığını görüyoruz.
15 Temmuz darbe girişimi süreci ve 16 Nisan referandumunda yakalanan “birlik ruhunu” sabote etmeye çalışan bu fitneci güruh; önce Mavi Marmara şehidleri ve aktivistlerine, sonra HÜDA PAR’a, sonrada “parti içindeki İslamcılar tasfiye edilmelidir” diyerek hedef saptırmaya ve cumhurbaşkanına ayar vermeye çalışıyorlar. Amaçları hedef saptırarak yerlerini korumaktır.
FETÖ ve PKK’nın siyasi ve üst bürokrat ayağına dokunulmadan sağlıklı bir mücadele yapılamayacağını herkes biliyor. Lakin şimdiye kadar referandumun beklendiği söylendi durdu. AK Parti’nin 21 Mayıs kongresi sonrası kendi içinde bir temizlik yapmaması halinde toplumda olan desteğini ve FETÖ ile PKK ile mücadelede inanılırlığını kaybedecektir. Bu duruma düşmemek ve sonraki seçimlerde başarılı olmak istiyorsa radikal sayılacak adımlar atılmalı ve bu kriptolara ve hainlere tırpan vurmalıdır.
Milletvekillerinden, belediye başkanlarına ve teşkilatlara kadar bu temizlik yapılmalıdır. Parti üst kadrolarından teşkilatlara kadar sızan FETÖ ve PKK elemanlarına müsamaha gösterilmeden parti ile ilişikleri kesilmelidir. Bu anlamda Doğu ve Güneydoğu teşkilatlarında ve vekillerde büyük bir değişiklik içine girmelidir. Aslında bu kişiler kimlerdir ve hangi odaklarla ne tür ilişkileri vardır? Bunlar hepsi biliniyor. FETÖ ile her türlü kirli, menfaat ve fikri ilişkiye girenden tutunda, PKK militanlarının taziyelerine katılan, PKK’lılar ile sıkı ilişkiler içinde olan ve bölgedeki dindar kitleye düşman vekil ve teşkilatlar realitesi ortada duruyor.
Bu arada ‘EVET’ e çalıştığını gösterip aslında ‘HAYIR’ çıkması için elinden geleni yapanları da unutmamak lazım. Partide aktif görev almalarına rağmen ‘EVET’ çıkması için hiçbir çaba sarf etmeyen, ediyormuş gibi görünen ve partiyi oyalayan yetkililerde elekten geçirilmelidir.
Geçmiş seçimlerde HDP’nin her türlü baskı yapması ve yüksek oy alması için içten içe çalışan hainler ile bölgeye FETÖ’cü veya PKK taraftarı oldukları aşikar olan müftülerden defterdarlara, valilerden seçim kurullarına kadar, kurum müdür ve amirlerinin gelmesi için çalışan siyasi aktörlerin kimler oldukları ortada iken bunlar temizlenmez ise; halk onları en kısa zamanda sandık marifetiyle temizleyecektir. AK Parti bu şansı iyi değerlendirmelidir.
Selam ve dua ile…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.