İslam ve insanlık düşmanı emperyalist ve şeytani bütün güçler; adalet, özgürlük, barış ve iyiliğin teminatı olan İslam dinine bütün güçleriyle saldırmaktadırlar. Bu saldırılar bazen açıkça ama çoğu zaman da içerden yapılmaktadır.
Daha peygamberin sağlığında ve Kur’an’da geçen ayetlere göre: “Kitap ehlinden bir grup: Müminlere indirilene günün başlangıcında inanın, sonunda da inkâr edin, belki onlar da dönerler, dedi” Al-i İmran 72
Ve Peygamberin vefatından sonra da Müslüman görünen birçok münafık, İslam dini hakkında şüpheler uyandırmak, bulandırmak ve uydurdukları rivayetler üzerinden saldırmak için Peygamberimize iftiralarda bulunmuşlardır. Kimileri uydurulan rivayetler üzerinden dini yanlış yorumladı, kimileri de bu uydurulmuş rivayetler üzerinden İslam ve Müslümanlara saldırdı.
Günümüzün çağdaş ve akılcı geçinen bazı Müslümanları da “Sadece Kur’an” ilkesiyle, uydurulmuş rivayetlere karşı çıkarken, belki de farkında olmadan çok daha büyük tahribatlara sebep olmaktadırlar.
Bunlardan bazıları ‘Kur’an’da yok’ diye, kandil kutlamalarına karşı aşırı bir tepki göstermektedirler. Oysa Kur’an’da olmayan veya Kur’an’ca yasaklanan, tasvip edilmeyen birçok şey hayatlarında ve hayatlarımızda mevcut olduğu halde düzeltme ihtiyacı bile duyulmuyor.
Kur’an’da Kadir gecesi şöyle anlatılıyor: "Şüphesiz, biz onu (Kur'an'ı) Kadir Gecesinde indirdik. Kadir Gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir."
Peygamberimizin Miraca çıktığına inanılan Miraç gecesi de şöyle anlatılır: “Ayetlerimizden bir kısmını ona göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haramdan alıp, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan münezzehtir. Şüphesiz ki O her şeyi hakkıyla işiten, her şeyi hakkıyla görendir." İsra - 1
Kandil kutlamalarına gösterilen tepkiler bile samimiyet ve doğrunun anlaşılması için iyi bir örnek olduğunu düşünüyorum. Peygamber ve sahabenin bu gün bazılarının yaptığı gibi bu geceleri lokum ve bisküviyle kutlamadıkları doğrudur. Ama her gün ve saatlerini İslam’a davet, hizmet, zikir, dua ve ibadetle geçirdiklerinden de hiç şüphemiz yoktur. Kabile, köy ve panayırları dolaşır İslami tebliğde bulunurlardı.
Bütün zamanlar Müslüman olmanın şuuruyla değerlendirilmelidir. Uygun ve elverişli bir fırsat olarak bu gecelerin iyi değerlendirilmesinde hiçbir sakınca yoktur. Bilakis büyük çoğunlukça bu geceler Kur’an’ın ruhuna uygun olarak değerlendirilir. Kumar ve içki bağımlısı birçok insan bu gecelerde haramlardan uzak durur. Bu gecelerin hatırına Kur’anlar okunur; peygamberin hayatından bize örnek olacak dersler anlatılır. Komşu ve dostlarla bir araya gelinerek zikir, dua ve ibadetler yapılır. Hanım kardeşlerimiz hazırladıkları yemekleri dağıtırlar. Ve bu gecelerde fakir fukaranın kapısı çalınarak yardımlarda bulunulur. Davet, tebliğ ve Müslümanların kaynaşması için bu geceler çok güzel şekilde değerlendirilir ve değerlendirilmelidir. Ve özellikle son yıllarda bölgemizde ve dünyanın birçok yerinde Mevlit kandilleri sebebiyle ulaşılmayan insanlara ulaşılıyor, tebliğler yapılıyor; Müslümanlar arasında birliktelik için çalışmalar yapılıyor; ev ev, cadde cadde dolaşılarak Kur’an mealleri dağıtılıyor…
Peki bunların hangisi Kur’an’a aykırıdır? Ve bu gecelerin kutlanmasına karşı çıkarak haramdan sakınanları harama döndürenler; yapılan bu güzel hasenatlara ‘Kur’an’da yok” diye karşı çıkanlar: Acep Kur’an’da açıkça yasaklanan kumar, içki, fuhuş ve israfın doruğa çıktığı Noel kutlamalarına neden aynı tepkiyi göstermiyorlar. Veya Kandil kutlamalarına karşı çıkıp yılbaşı kutlamalarına katılıyorlar.
Biz de haklı olarak bu insanların Akıl, vicdan ve imanlarına sormak istiyoruz. Acaba Noel kutlamaları Kur’an’da var mıdır?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.