Rebi’ul-evvel ayının 12.gecesi ile alemleri şereflendiren Peygamber Efendimizin Hicri takvime göre dünyaya teşrifinin sevinç, heyecan, mutluluğunu ümmet olarak yaşıyoruz.
Alemlere rahmet olarak gönderilen, tek önder ve örneğimiz, iki cihan rehberimiz Hz. Muhammed (S.A.V)’in doğum (mevlidi) yıl dönümünü; bölgemizin, ülkemizin ve ümmetin içinde bulunduğu sıkıntılı duruma rağmen O’nun nuruna kavuşmayı sevinçle karşılıyoruz.
Kâinatın, karanlıklar içinde kaldığı bir zamanda insanlığı karanlıklardan aydınlığa çıkaran bir hidayet güneşi ve kurtuluş önderi olan rehberimiz Hz. Muhammed'in (S.A.V.) doğumu ve Peygamber olarak gönderilmesi ALLAH’ın bütün insanlara sunduğu en büyük nimetlerinden birisidir. Bu nimetin değerini anlamak, şükrünü eda etmek ve efendimizin bizlere getirmiş olduğu bu yüce dine sahip çıkmak ve yaşamak bizlerin en temel görevidir.
Günümüz insanının O’nun nuruna, ahlak ve sünnetine, örneklik ve rehberliğine, manevi önderliğine her zamandan fazla ihtiyacı vardır. Kan, şiddet, terör ve savaşların pençesinde kıvranan insanlık; kin nefret ve intikamı, sevgi, muhabbet ve rahmete dönüştüren sevgili Peygamberimizin sıcak soluğuna, rahmet yüklü mesajına her zamankinden daha çok ihtiyacı vardır.
Kâinatın nuru olan Peygamber efendimizi kâmil anlamda anlamadığımız ve özümsemediğimiz müddetçe felaha ve selamet sahiline eremeyeceğiz. Yine insanlığın, zulmün karanlığından kurtulmasının tek çaresi Hz. Muhammed (sav)'in getirdiği ilahi mesaja sarılmak olduğunu ve bu mesaja sarılmadığımız müddetçe İslam ümmeti ve insanlık olarak zulüm altında kıvranmaya devam edeceğimizi unutmayalım.
Alemlere rahmet olarak gönderilen -Enbiya Suresi: 107- Peygamberimizin doğumunu anarken, mevlid okumak, ilahiler söylemek ve kandil simitleri dağıtma ile yetinmeyerek; amacımız insanlık ve merhametini, insaf ve adaletini, sabır ve sebatını, kerem ve cömertliğini, fazilet ve cesaretini kısaca insanlığa sunduğu fazilet, erdem, mesaj ve hayat reçetesini anlamak, yaşamak ve yaşatmak olmalıdır.
Yüce Allah’ın sevgisine, hoşnutluğuna ve bağışlanmasına ermenin tek yolu, Peygamberimizin (S.A.V.) yolundan gitmektir. O'nun bütünüyle örneklik teşkil eden ahlâk ve fazilet dolu hayatını öğrenmek ve kendimize örnek almak asli amaç ve görevlerimizdendir. Asıl o zaman O'nun sevgisini ve hoşnutluğunu kazanmış oluruz.
2018 yılı Mevlid-i Nebi Haftası'nın temasının "Peygamberimiz ve Gençlik" olarak belirlediklerini belirten Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Biliyoruz ki gençlik, insana bahşedilen çok kıymetli bir nimettir. Hayallerin, heyecanın, arayış ve idealizmin en yoğun yaşandığı dönemdir. Ömrün en güzel yılları olan gençlik iyi değerlendirildiğinde kişiye dünya ve ahiret saadeti kazandırmakta, güzel değerlendirilemediğinde ise maalesef bir daha ele geçmeyecek kaybolan yıllara dönüşmektedir." ifadelerini kullandı.
Diyanetin "Peygamberimiz ve Gençlik" temasını seçmesi ve gençliğin önemine atıf yapması; gençlerimizin ve neslimizin korunması ve İslam’ı sahiplenmeleri açısından önemli buluyor, bu anlamda Diyaneti tebrik ediyorum. Uzun süredir ihmal edilen gençlerimizin hatırlanması, bu konuda çalışması yapılması ve projeler ortaya konulması, neslimizin ikbali açısından ümitvar olmamızı sağlayacaktır. Şeytani düzen ve örgütlerin gençleri ve nesli İslam’dan uzaklaştırmak adına uyguladıkları tuzak proje ve stratejilere karşı Diyanet ve STK’ların gençler ve neslimize İslam’ı ve Peygamber efendimizi anlatmaları geç kalınmasına rağmen olumlu bir adımdır.
Tekrardan Viladet-i Nebi’yi tebrik ederken; bizleri kendisine layık kul, Peygamber efendimize layık ümmet olmayı nasip etmesini Yüce Rabbimizden niyaz ederim.
Yazımızı Ahzab 56 ayetiyle sonlandıralım: “Gerçekten Allah ve Melekleri Peygambere salât ederler. Ey iman edenler! Siz de ona teslimiyetle salât ve selâm edin.” Allahume Salli A'la Seyyidina Muhammed ve a'la âli Muhammed…
Selam ve dua ile…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.