,
  • BIST 10017.21
  • Altın 2439.282
  • Dolar 32.4246
  • Euro 34.6533
  • İstanbul 15 °C
  • Ankara 20 °C
  • İzmir 24 °C
  • Antalya 30 °C

Yapıcıoğlu: Yaşadığımız sorunların büyük çoğunluğu kendimize ait bir sistemin olmayışındandır

Yapıcıoğlu: Yaşadığımız sorunların büyük çoğunluğu kendimize ait bir sistemin olmayışındandır
Kocaali'de STK temsilcileri ve kanaat önderleri ile bir araya gelen HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, yaşadığımız sorunların büyük çoğunluğunun kendimize ait bir sistemin olmayışından olduğunu kaydetti.

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Kocaeli'nin İzmit ilçesinde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve kanaat önderleri ile bir araya geldi.

Toplantıda konuşan Yapıcıoğlu, Türkiye'nin yeni bir anayasaya, cunta anayasasından kurtulmaya ihtiyacının olduğunu vurguladı.

Bu ihtiyacın siyaset sahasında da hissedilmesi için alttan bir talebin yükselmesi gerektiğini belirten Yapıcıoğlu, "O dönem Sayın Cumhurbaşkanımız da böyle bir ihtiyacın olduğunu dile getirmişti. 12 yıldır partiyi kurduğumuz, hatta parti programını yazmaya başladığımız andan itibaren bunu dile getiriyoruz. Parti programımızın müstakil başlıklarından birisi de yeni anayasa ve millet iradesidir. Türkiye'nin cunta anayasasından kurtulması gerekliğini hep söyledik. Milletin temsilcileri olarak parlamentoya gitmiş olanların milletin inancına, tarihine, örfüne, yaşantısına, kültürüne uygun bir anayasa yapması gerekir." diye konuştu.

"Kendi kendimizi idare etmekten aciz miyiz ki tercüme kanunlarla bu memleketin idaresini sürdüreceğiz?"

Yapıcıoğlu, "Hukuk fakültesinden mezun olduğum 1988 yılında fakültemizin bir mezuniyet yıllığı hazırlandı. Arka tarafında kısa bir hukuk sözlüğü, komik ama güldürürken düşündüren hukuki terimler vardı. Bunlardan birisi Türk vatandaşının tanımıydı. Türk vatandaşı; tabii kanunlara göre doğan, İsviçre Medeni Kanununa göre evlenen, Alman Usul Hukukuna göre yargılanan, İtalyan Ceza Kanununa göre cezalandırılan, Fransız İdare Hukukuna göre idare edilen ve İslam Hukukuna göre gömülen kişidir. Bu sözlükten birkaç yıl sonra Uğur Mumcu bir yazısında bunu yazdı. Herkes bu sözün ona ait olduğunu düşündü. Biz de diyoruz ki artık yeter! Daha ne kadar ithal kanunlarla, Batı'nın değerlerine göre şekillenmiş kanunlarla idare edilmeye devam edeceğiz? Kendimiz kendi kendimizi idare etmekten aciz miyiz ki tercüme kanunlarla bu memleketin idaresini sürdüreceğiz? Üstelik aslında bizim çok daha köklü geçmişimiz var. Çok daha sağlam bir medeniyetimiz var. Evrensel değerlerimiz var ama biz varlık içerisinde yokluk çekenler gibi kendi değerlerimize sırtımızı dönmüş, Batı'nın değerlerini alıp kendi toprağımıza, milletimize uygulamaya çalışmışız. Ne kendimiz gibi olabilmişiz ne de onlar gibi olabilmişiz. İkisinin arasında acayip bir nesil, acayip bir gençlik... Bunlar bizim eserimiz, bizim ihmallerimizin sonucudur." şeklinde konuştu.

"Her meselenin altında yatan asıl sebep kendimize ait bir sistem oluşturamamış olmamızdandır"

Ekonomide yaşanan sıkıntılara değinen Yapıcıoğlu, "Vatandaş geçinemiyor, sıkıntılar var. Aslında ekonomik problemler de dâhil memleketimizin yaşadığı neredeyse her meselenin altında yatan asıl sebep kendimize ait bir sistem, bir düzen, bir kanunlar silsilesi oluşturamamış olmamızdandır. Eğer bunu yaparsak çok büyük bir adım atmış olacağız." ifadelerini kullandı.

Yapıcıoğlu, "Yeni anayasanın nasıl olması gerektiği konusunda bizi biz yapan değerlere sahip çıkan, onları yaşamaya ve yaşatmaya çalışan insanların bu yeni düzenlemenin de o değerlere uygun olması konusunda seslerini yükseltmeleri gerekir. Aksi takdirde sesi çok çıkanlar sonuç alıyorlar. Bunu birkaç hususta gördük. Hükümetin ciddi hazırlık yaptığı dönemlerde muhalefet blokunun yapılacak düzenlemelere karşı çıkmaları sebebiyle hükümetin geri adım attığına şahit olduk. Öyleyse bu konuda ciddi bir talep oluşturmak için bizim mahallenin de biraz daha gür bir sesle konuşması gerekir." dedi.

"Sizin sorumluluğunuz herhangi bir ferdin sorumluluğundan daha öte bir şeydir"

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, "Partiler, siyaset, seçimler bir araçtır. Seçimler yoluyla gelinebilecek tüm makamlar bir araçtır. Eğer sizin bir mefkûreniz, bir hedefiniz yoksa tek hedefiniz o koltuklara oturmaksa, her şey eski tas eski hamam devam edecekse o zaman o koltuklara oturmanın memleket ve millet namına artı bir değeri yoktur. Eğer bir şeyin hak olduğuna, doğru olduğuna, adil olduğuna inanıyorsak onu gerçekleştirmek için çaba içerisinde olmalıyız. Yanlış giden şeyleri düzeltmeliyiz. Adaletsizliklerin üzerine dokunmak, adaleti memleketimize ve güç yetirebiliyorsak tüm yerküreye hâkim kılmak için mücadele içerisinde olmalıyız. Bunun olabilmesi için sizin bunu talep etmeniz gerekir. Her biriniz bir fert olarak burada değilsiniz. Her birinizin üzerinde taşıdığı bir sıfatı var. Belli bir kitlenin temsilcisi ya da temsilcilerinden biri olarak buradasınız. Öyleyse sizin sorumluluğunuz herhangi bir ferdin sorumluluğundan daha öte bir şeydir. Bu iş sadece siyasetin işi değildir. Belki o anayasayı kaleme alacak olanlar ya da kaleme alınmış anayasayı Meclis'teki komisyonlarda tartışacak olanlar parlamenterlerdir ama talep edecek olanlar milletin kendisidir." diye konuştu. (İLKHA)

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Hür 24 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 532 658 98 55