Cumhurbaşkanının tek başına FETÖ ve diğer alanlarda mücadele ettiği kanaati ülke genelinde yaygın durumda ve bu kanaat halende devam ediyor.
Batman’a baktığımızda aynı kaderi sanki ilimizin en yüksek mülki amiri olan Vali Ahmet Deniz’de yaşıyor. Vali Deniz, gerek Batman okuyor kampanyası olsun, gerek sigara ile mücadele konusunda maalesef yalnız olduğu görülüyor.
Mesela Vali Deniz, bu hizmet ve mücadeleyi yaparken ona bağlı olan kurumları gören var mı? Vali tek başına eğitime el atıyor ve “Batman Her Yerde Okuyor” kampanyasını yaygınlaştırmaya çalışırken ilgili kurum ne yapıyor acaba? Nasıl bir destek sunuyor bu kampanyaya bilgisi olan var mı? Biz basın mensubu olarak bilgi sahibi değiliz. Bilgi sahibi olan varsa bizi de bilgilendirse seviniriz.
Dumansız hava sahası diye bakanlığın geçmişte iddialı bir şekilde başlattığı kampanyayı devam ettiren valiye ilgili kurumun destek çıkıp bir faaliyet yaptığını gören var mı?
Birde vali halk ve esnaf bir araya gelmeye özel önem verirken kurumlar nerede? Halkın valiyi görüp tanıdığı kadar kurum müdür ve amirlerini biliyorlar mı?
Kurum müdür ve amirlerinden basının haberi yoksa halkın nasıl haberi olacak?
15 Temmuz darbe girişimi sürecinden sonra kendi kabuklarına çekilmiş gibi bir halleri var. Ne basınla nede halkla bir araya gelme ve bilgi verme gibi bir icraatları yok.
Valilik ve vali basınla bir araya geliyor ve basına bilgi veriyor da bu kurumlar neden bundan istiğna ediyorlar. Anlamak mümkün değil.
Yahu arkadaş! Bu ilin en yüksek mülki amiri kim? Vali değil mi? Siz kendinizi validen büyük mü görüyorsunuz da; ne basını nede halkı takıyorsunuz?
Birçok kurum basına bilgi vermek yerine kendi web sitelerinde paylaşım yaptıklarını söylüyorlar. Valilik basına mail atıyor ama bu beyler kendilerini “la yus’el” gördüklerinden basına bilgi vermiyorlar.
Peki, basın bilgi almaz ise halkı nasıl bilgilendirecek. Halk nasıl devlet kurumlarının icraatlarından haberdar olacak ve sizi denetleyecek?
Birde kurumlarımıza çöken “siyasi vesayet şebekeleri” sorunumuz var. Batman’da tabir yerindeyse siyasi bir aktörün yakınının bilgisi dışında yaprak kıpırdamıyor. Devlet kurumları bloke edilmiş durumda. Mesela müteahhitseniz ve bir kurumdan mal veya hizmet alımı ihalesini prosedüre uygun olarak aldınız ve sözleşmeyi imzaladınız. Artık işe başlama ve elemanlarını alma zamanı diyorsanız, çok fena yanılıyorsunuz. Malum kişinin onayı olmadan veya onun verdiği liste dışında hiçbir müteahhit kendi elamanını alamıyor. Israr edince de ihale bir şekilde iptal edilip başkasına veriliyor.
Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımızın yanına gelen bir müteahhit başından geçenleri ayrıntılı olarak arkadaşa anlatıp: “basın olarak bunu yazın” diyor. Arkadaşta, “kamera önünde bunu anlat ismini yazıp haber yapayım” deyince şahıs çekinip “siz yazın” diyor.
Beyler! Basın kimsenin “Donkişot”u değildir. Siz böyle korkmaya ve sessiz kalmaya devam ettiğiniz sürece bu zillet vaziyetini hak edersiniz.
Ey kendilerini memleketin sahibi gören siyaset şebekeleri! Aklınızı başınıza devşirin de halka sıkıntı çıkarmak yerine, hizmet etmeyi tercih edin. Düne kadar kendilerini ülkenin ve bölgenin sahibi görenlerin nasıl rezil- rüsva oldukları gerçeğinden ibret alın da, kimsenin ahını almayın… Wesselam…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.