Üç Put!

Cahiliye devri putlarından; “Lat, Menat ve Uzza” üç büyük put idi. Allah’ın kendilerini yaratmaları konusunda itirazları olmayanlar Dünya üzerindeki yaşamlarını düzenleme konusunda Şirk’e girmişlerdi.

            Cahiliye devri Müşrikleri; Sosyal ve Ticari gelişmeleri için kendi elleriyle yaptıkları Putlara Allah’ın vasıflarına atfetmiş ve Tevhid inancını baltalamışlardı.

            Günümüz Müslümanları birçok şeyle aynı anda imtihana tutulmuşlar. Ama Üç şeyde sıkıntıya düşmüşler. Bunlar Cahiliye devrindeki “Lat, Menat ve Uzza” putları yerine geçen Üç put olup bunların yerlerini almış durumdadır.

            Çağdaş yaşamın putları Müslümanı ters köşeye yatırmış, farkında olmadan tevhid inancını yaşamlarından uzaklaştırmışlardır. Hiç bir ideolojinin yapamadığını Kapitalizm yapmış.

            Kapitalizmin insana sunduğu; “Para, Makam ve Kadın” insana değerlerini, ilkelerini ve inançlarını unutturmuş.

            Sosyal hayatın içinde yer almadan önce adeta “Kartal” konumunda olan Müslüman Sosyal hayatta; kimi ticarette yer alarak “Para” ile imtihan edilmiş, kimi Siyaset cazibesine yenilerek “Makam” elde etmeye çalışmış, kimi ise nefsinin hoş gösterdiği “Kadın” peşinden sürüklenerek bataklığa saplanmıştır.

            Teori safhasında kaybedeceği veya kazanacağı bir şey olmayınca ahkam kesen Müslüman, İş pratiği gelince kaybediyor. Amaç ve araç konusunda kafa karışıklığı yaşayan Müslüman bir süre sonunda teoride araç gördüğünü amaç olarak görmeye, amaç gördüğünü ise araç yapmaya başlıyor.

            “Para”yı araç olarak Müslüman, para elde ettikçe esas meselenin para olduğunu düşünmeye başlıyor. Daha sonra İslami ilkeler çerçevesinde kazanması gereken Para’yı her ne pahasına olursa olsun kazanmayı hedefliyor.

            Önceleri “Makam” ın bir hizmet aracı olduğunu zikreden Müslüman, önünde cazip Makamlar gördükçe aracı amaç, amacı araç yapar hale gelmiş. Makamı elde etmek için Din’i Siyasete alet ediyor. Makamı elde etmek için her ne yapılırsa yapılsın, her ne söylerse söylensin mübah görüyor. Aklında ne “Din” kalıyor ne de “İslami ilkeler” kalıyor.

            Ticaret’ten elde ettiği para; Siyaset’ten elde ettiği Makam Müslüman’ı azdırıyor. Nefsi isteklerine gem vuramıyor. Sonuçta kabaran nefsinin arzusunu yerine getirmek için “Kadın” imtihanında da diğer imtihanlarda olduğu gibi kaybedenlerden oluyor.

            Üç tane Put; “Para, Makam ve Kadın” Müslümanı tanınmaz hale getiriyor. Kendinden uzaklaşan Müslüman artık ne Kul hakkı tanıyor, ne İlke tanıyor, ne İslami esas gözetiyor. Haram ve helal tanımayan, yaptığı her şeye bir kılıf arayan bir insan halini arayan Müslüman “Fetva” Müslümanı oluyor.

            Şeytan Müslümana yaptıklarını hoş göstererek uçuruma düşmesine yardım ediyor. Müslüman “Lat, Menat ve Uzza” gibi fiziki putlar olmayınca da sorun olmadığını zannediyor.