Türkiye ile Avustralya arasında COP31'e çekişmesi

Türkiye ile Avustralya arasında COP31'e çekişmesi
Türkiye, COP31'e ev sahipliği yapmak için Avustralya ile yarışırken gelişmekte olan ülkelerden ve Avrupa ortaklarından destek alıyor.

Türkiye, önümüzdeki yıl yapılacak BM iklim değişikliği konferansına ev sahipliği yapmak için Avustralya'nın sert rekabetiyle karşı karşıya kalırken, gelişmekte olan ülkeler ve Avrupa ortakları da dahil olmak üzere çok çeşitli heyetlerle "yoğun istişareler" yürütüyor.

Yetkililer, Türkiye'nin sorumluluk almaya ve özellikle iklim değişikliğinden en çok etkilenenlerin sesinin duyulabileceği bir platform sağlamaya hazır olduklarını belirtiyor.

Avustralya ve Türkiye, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı'nın (COP31) 31. oturumuna ev sahipliği yapmak için 2022 yılında başvuruda bulunmuştu. İki ülkenin rekabet eden adaylıkları, katılımcıların bu yıl 10-21 Kasım tarihleri ​​arasında Brezilya'nın Amazonlar bölgesindeki Belem kentinde düzenlenecek olan COP30 toplantısında çözmeyi umduğu uzun süreli bir çıkmaza yol açtı.

Belem konferansının sonuna kadar bir uzlaşmaya varılamazsa, BM iklim sekreteryasına ev sahipliği yapan Almanya'nın Bonn kenti, gelecek yılki zirvenin varsayılan mekanı haline gelecek.

Basında çıkan haberlere göre, Türkiye ayrıca COP31 için üst düzey toplantılara ev sahipliği yapma ve müzakereleri birlikte yönetme sorumluluğunu paylaşmayı içeren bir "eş başkanlık" düzenlemesi önerdi. Ancak Avustralya Başbakanı Anthony Albanese Pazartesi günü, BM kurallarının konferansın ortaklaşa düzenlenmesine izin vermediğini söyleyerek bu öneriyi reddetti.

Avustralya, en ciddi iklim tehditleriyle karşı karşıya olan Pasifik Adası komşularıyla birlikte, zirveye güneydeki Adelaide şehrinde ev sahipliği yapmayı planlıyor. İklim etkilerinin bölgeyi şimdiden yeniden şekillendirdiğini ve COP31'e ev sahipliği yapmanın, hem bölgenin hem de dünyanın yararına bölgenin seslerini, bakış açılarını ve çözümlerini güçlendirmeye yardımcı olacağını savunuyor.

COP30'un ön hazırlıklarını içeren ve 6-7 Kasım tarihlerinde Belem'de düzenlenen iklim zirvesinde konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin çok taraflılığa ve etkin uluslararası kurumlara olan bağlılığını vurguladı.

Yılmaz, Türkiye'nin küresel iklim gündemini ilerleteceğini ve iklim değişikliğiyle mücadelede Küresel Kuzey ile Küresel Güney arasında "köprü rolü" üstleneceğini taahhüt etti.

Uzmanlar, Türkiye'nin Ortadoğu, Avrupa, Kafkaslar ve Akdeniz'in kesiştiği noktadaki coğrafi konumunun iklim diplomasisi için eşsiz bir bakış açısı sunduğunu belirtiyor.

Kaynak:İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.