MHP uzun zamandır Dizayn edilmeye çalışılıyor. MHP üzerinden AK Parti’nin oylarının azaltılarak AK Parti’nin mümkünse iktidardan düşmesi hedefleniyor.
7 Haziran ve 1 Kasım öncesi AK Parti’ye karşı kullanılmaya çalışılan MHP Paralel yapılanmaya bu izni vermedi. Aslında izni vermeyen Devlet Bahçeli oldu.
Devlet Bahçeli sağduyulu tutumu, Ülkücüleri sokağa çıkmama ve taşkınlık çıkarmama konusunda yaptığı teskin edici konuşmalar ve aslında bunların AK Partiye de aynı zamanda avantaj getirmesi Paralel yapının işine gelmedi.
Diğer taraftan HDP ve CHP’nin alternatif olarak desteklenmesi MHP’nin Dizayn edilememesinden kaynaklanıyordu. Ama bu da işe yaramadı. Çünkü Kılıçdaroğlu’nun Siyaset arenasındaki performansının düşük olması CHP’nin çıtasını yükseltemiyordu.
CHP’nin desteklenip oy verilmesi Paralel yapının tabanını da rahatsız ediyordu. Kimi kerhen oy verip kimi de oy vermek istemiyordu.
Paralel yapının ihlaslı olan tabanı CHP gibi Ulusalcı ve Kemalist zihniyete oy vermek istemediği gibi HDP gibi Marksist-Leninist çizgideki PKK’yı destekleyen bir yapıya da oy vermek istemiyordu.
Paralel yapının tabanının çoğu milliyetçi ve muhafazakar kesimden oluşmaktaydı. Ama Bahçeli’de istenileni yapmıyor ve tabiri caizse “Hizaya” gelmiyordu.
O halde başka bir plan yapılmalı idi. Bu Plana göre Devlet Bahçeli saf dışı bırakılıp istenileni yapan biri MHP’nin başına getirilmeli idi.
İstenileni yapmaya uygun aday kim olabilirdi? Meral Akşener konusunda karar kılındı. Meral Akşener nasıl ikna edildi? Tabii Bahçeli tarafından dışlanıp milletvekili adayı olarak gösterilmemesi bunda etkili oldu.
Devlet Bahçeli’nin, Meral Akşener’i milletvekilli adayı olarak göstermemesinin sebepleri de var. Öncellikle bir kısım medya tarafından pohpohlanması ve öne çıkarılmak istenmesinin sonuçlarını gören Devlet Bahçeli tehlikeyi fark etti.
Nedeni basit idi. Çünkü öne çıkarılan Akşener, MHP’nin başına getirilmek isteniyordu. Hatırlarsanız Latif Erdoğan’ın Meral Akşener hakkındaki “Kaseti var!” iddiası gündeme bomba gibi düşmüştü.
Peki, Meral Akşener MHP’nin başına getirilmek isteniyor ama diğer taraftan Parti içinde desteği yoktu. O halde Parti içinde birilerinin de Akşener’in yanında yer alması gerekirdi.
Parti’nin ağır toplarından ve ağzı laf yapan Oktay Vural ne güne duruyor? Kurultay öncesi Oktay Vural’ın Grup Başkan Vekilliğinden istifa etmesi Devlet Bahçeli’ye “Sen de mi Brütüs!” dedirtecek cinsten.
Oktay Vural aslen Siirt Tillo’lu ve “Kral’dan çok Kral’cı” hareket ve konuşmaları ile muamma bir kişilik. Tabii burada keskin bir dönüş yapan Vural’ın acaba kasetleri mi var? Diye şüphelenmeden edemiyor insan...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.