Küresel Sumud Filosu’na destek için Kudüs aşıkları Ankara'da bir araya geldi
Küresel Sumud Filosu’na destek amaçlı olarak, Ankara Melike Hatun Camii önünde basın açıklaması ve dua programı düzenlendi.
Kudüs aşıkları, toplandıkları alanda sık sık tekbir getirip sloganlar attılar. Tüm dünyanın, Gazze’ye insani koridor açılması ve adaletin sağlanması için Küresel Sumud Filosu’na destek vermesi gerektiği vurgulandı.
Basın açıklaması öncesi ANFİDAP andına bir konuşma yapan ANFİDAP Dönem Sözcüsü İsmail Mansur Özdemir, Gazze’de devam eden ablukanın kırılması gerektiğini vurgulayarak, insanlığın izzetin safında yer alması gerektiğini ifade etti.
"Aksa Tufanı insanlık tarihinin bir miladıdır"
Özdemir, "Bizi izzetin safında, bizi müminlerin safında, bizi şecaatin, cihadın safında kılan Allah’a hamd ediyoruz. Kıymetli kardeşlerim, insanlık tarihinin görebileceği en büyük izzetli çağrılardan biri olan Aksa Tufanı’nın 700. gününde, bu izzetli çağrının etrafında kümelenen yürekler olarak bugün buraya geldiniz. 700 gündür ülkemizin başkentinde ribat tuttunuz, sabrettiniz ve Gazzeli Müslümanların yanında durdunuz. Allah’a hamdolsun, bu büyük vahdet çağrısı bize ANFİDAP gibi bir kardeşlik iklimini, ANFİDAP gibi bir cehd merkezini, ANFİDAP gibi bir iradeyi ihsan etti. Hazreti Allah bize şöyle diyor: 'Vahdet içinde olursanız güçlü olursunuz. Vahdetten ayrılırsanız gücünüzü, devletinizi kaybedersiniz.' İşte biz hepimiz bir ayetin feyzinde, bir ayetin hikmetli deryasında yüzüyoruz. Kıymetli kardeşlerim, Aksa Tufanı insanlık tarihinin bir miladıdır. Biz bu miladı görüyoruz. Artık insanlığın üçüncü bir tercih imkânı kalmamıştır. İnsanlık ya vicdanın, ya izzetin safında; ya da izzetsizliğin, yani siyonizmin safında olmak durumundadır. Bugün Türkiye’nin başkentinde, sizler izzetin safında yer aldınız. Allah sizden razı olsun kardeşlerim." dedi.
"Küresel Gazze yürüyüşünün ardından devletlerin yapamadığını halklar yapıyor"
"Ankaralı kardeşlerim, Ankara’nın yiğit Müslümanları..." diyerek kalabalığa seslenen Özdemir, şunları aktardı: "Küresel Gazze Yürüyüşü’nün ardından devletlerin yapamadığını halklar yapıyor. Çünkü küresel sistem çökmüş durumda; kurumlar güvenini kaybetmiş, dünya derin bir kaosa sürüklenmiş durumda. Dünyanın iffetini kurtarmak için insanlığın ismetini kurtarmak için insanlığın izzetini kurtarmak için insanlarımız Kahire’den Gazze’ye yürüdü. Ardından gemilerle Akdeniz’de yol aldılar. İşte bugün, adına 'Küresel Somut', yani Küresel Direniş Filosu dedikleri bir küresel bütünleşmenin içine girdiler. Evet, devletlerin yapamadığını, küresel sistemin acze düştüğü noktada sivil halklar yapıyor. Bu, insanlık için yeni bir milattır. Bu, insanlık için yeni bir mücadele tarzıdır. Biz de bu ülkenin başkenti Ankara’dan, ANFİDAP'ın çağrıyla buraya gelen kardeşlerimizle birlikte Akdeniz’in sularında siyonist vahşetin ablukasını delmek, ablukayı kepaze etmek için siyonizmi kaldırıp yere çalmak için yürüyen kardeşlerimize destek vermek üzere bir araya geldik."
"Bu abluka mutlaka kırılacaktır ve siyonizm mutlaka yıkılacaktır"
Gazze ablukası mutlaka kırılacağını aktaran Özdemir, "Kardeşlerim, bu abluka mutlaka kırılacaktır. siyonizm mutlaka yıkılacaktır. İnsanlık mutlaka uyanacaktır. Ve Allah'ın dediği olacaktır. Çünkü Allah, elbette nurunu tamamlayacaktır. Kıymetli kardeşlerim, israil korku ve belirsizlik içerisindedir. Dünya halklarının etrafında kümelenmesini izliyor, korku içerisinde ne yapacağını şaşırmış durumda. Filo gelmesin diye tehdit naraları atıyor. Ancak o tehditleri savurdukça, gemilere binen Serdarlarımız daha büyük bir şecaat ve cesaret kazanıyor. Çünkü bu kardeşlerimiz ne yaptıklarını biliyorlar. Kime meydan okuduklarını biliyorlar: siyonizme meydan okuyorlar. Bugün bizim burada siyonizme meydan okuduğumuz gibi, onlar da Akdeniz’de meydan okuyorlar. Ve siyonizme karşı her müminin meydan okuması mutlaka zaferle neticelenmiştir. Bizler de ortak bir bilinçle, siyonizmin karşısında meydan okuyan bu aziz topluluğu Ankara’dan selamlıyoruz." ifadelerine yer verdi.
"israil ablukasını kırmak için yola çıkan 44 ülke mensubu vatandaşların, uluslararası askeri güç tarafından korunmasını talep ediyoruz"
Son olarak Özdemir, "20 gün kadar sürmesi planlanan bu organizasyonun her aşamasını takip ediyoruz. Özellikle Ankara’dan bu mücadeleye gönderdiğimiz; kalben, zihnen, imanen ve itikaden hazırlıklı, psikolojik olarak donanmış kardeşlerimizle sürekli irtibat halindeyiz. Süreci yakından takip ediyoruz. İnşallah ANFİDAP olarak sizleri günü gününe haberdar etmeye ve gelişmelere karşı en dinamik şekilde vaziyet almaya devam edeceğiz. Sizlerle meydanlarda yeniden bir araya geleceğiz. Kardeşlerim, bu yürüyüşe 44 ülkeden bini aşkın insan katılmıştır. Bugün yollara çıkan bu insanların Akdeniz’de seyirleri esnasında korunması amacıyla birkaç gün önce ANFİDAP olarak uluslararası bir çağrıda bulunduk. Bu ülkelerden gelen, o ülkelerin hamili pasaportlarını taşıyan kardeşlerimizin hem kendi devletleri tarafından hem de uluslararası kuruluşlar tarafından diplomatik ve askeri olarak korunmasını ANFİDAP olarak en net ifadelerle talep ettik. Bugün de buradan, Akdeniz’de israil ablukasını kırmak için yola çıkan 44 ülke mensubu bu vatandaşların, uluslararası askeri güç tarafından korunmasını tekrar talep ediyoruz. Kıymetli kardeşlerim, Bugün burada küresel filoya destek için bulunduğunuzdan dolayı hepinize teşekkür ediyoruz. Hepinizi Allah’a emanet ediyoruz. Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtüh." şeklinde konuştu.
"Siyonizm son bir asırda Filistin’i adeta kan gölüne çevirmiş ve dünya bu vahşeti sadece seyretmiştir"
Konuşmanın ardından ANFİDAP adına Vahdet Vakfı Ankara Temsilcisi Alparslan Aydar tarafından açıklama okundu.
Aydar, "Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere'nin desteğini hiç çekmediği siyonist israil çetesi, kurulduğu günden bugüne uyguladığı kontrollü terör politikasıyla sınırlarını genişletme çabasında olmuştur. Bu bitmek tükenmek bilmeyen hırsın asıl sebebi Türkiye’yi de içine alan 'arz-ı mev‘ûd' hayalidir. Siyonizm son bir asırda Filistin’i adeta kan gölüne çevirmiş ve dünya bu vahşeti sadece seyretmiştir. 7 Ekim sonrası çılgına dönen siyonist terör rejimi uluslararası hukukta savaş suçu olarak tanımlanan ne varsa tamamını işlemiş, Nazi Almanyası’nın zulmünü kat be kat aşan İsrail, soykırımcı ve ırkçı bir rejim haline dönüştüğünü defalarca ispatlamıştır. Hiç bir hukuki gerekçesi olmayan ve yaklaşık 20 yıldır devam eden Gazze ambargosu, Ramazan ayından bugüne artık tahammül edilemez bir noktaya ulaşmıştır. Bebekler ve kadınların da dahil olduğu 2 milyona yakın sivil insan açlıktan kaynaklı kitlesel ölümlerle yüz yüzedir. Tüm bunlara rağmen Güvenlik Konseyi’nde veto yetkili devletlerin olması sistemi tıkamış, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası kurumlar kayda değer hiçbir şey yapmamış ve işlenen soykırma adeta seyirci kalmıştır." dedi.
"7 Ekim sonrasında israil rejiminin sergilediği vahşet tüm dünya halklarının uyanışına vesile olmuştur"
"Siyonizmin bir asırdır kesintisiz bir şekilde zulmettiği Filistin halkı büyük bir sabır ve kararlılıkla olağanüstü bir direniş sergilemiştir." diyen Aydar, devamında şunları aktardı: "Özellikle 7 Ekim sonrasında israil rejiminin sergilediği vahşet ve uluslararası kurumların acizliği tüm dünya halklarının uyanışına vesile olmuştur. Yaklaşık iki yıldır tüm dünyada sivil toplum örgütleri öncülüğünde insanlık ayağa kalkmış tarihte örneği görülmemiş devasa eylemler gerçekleştirilmiştir. Yerelde başlayan ve insanlık vidanını esas alan bu eylemler önce Küresel Gazze Yürüyüşü ve bugün de ebabil kuşlarını hatırlatan küçük gemilerle yola çıkan Küresel Sumud Filosu’na dönüşmüş durumdadır.
44 ülkeden binlerce gönüllü filoya katılmak için müracaat etmiştir. Dünyanın her köşesinden farklı diller, dinler, meşrepler, mezhepler ve mesleklerden binlerce insan, insanlığın ölmediğini hatırlatmak için canlarını ortaya koymuşlardır. İlk günden beri Gazze direnişinin yanında olan Ankaralılar da bu insanlık çağrısına sessiz kalmamış, Küresel Sumud Filosu’nun bir parçası olarak tarihte doğru yerde konumlanarak altı gönüllü kardeşimize filoya destek vermiş ve meydanlardaki yerlerini almışlardır."
"Küresel Sumud Filosu’nun Gazze’ye ulaşmasını sağlamak, tüm insanlığın Gazze’ye borcudur"
Gazze yolunda olan filoya destek olunması gerektiğinin altını çizen Aydar, "ANFİDAP olarak, Global Sumud Filosu’nu kolektif sivil ve tüm insanlığın bir araya gelerek oluşturduğu barışçıl bir girişim olarak tanıyor, gıda, ilaç, su ve diğer temel insani yardım malzemelerinin engelsiz bir şekilde Gazze’ye ulaşabilmesi için insani koridorların açılmasını talep ediyor, Türkiye’nin tüm kesimleriyle filoya destek olmasını bekliyoruz. Başta İslam ülkeleri olmak üzere tüm dünya devletlerin bugüne kadar yapamadığını, tüm riskleri de göze alarak insani koridor açmaya çalışan Küresel Sumud Filosu’nun Gazze’ye ulaşmasını sağlamak, tüm insanlığın Gazze’ye borcudur. Başta Türkiye ve İslam ülkelerinin yöneticileri olmak üzere tüm dünya devletlerinin yöneticilerine çağrımız, BM Genel Kurulu’nun Güvenlik Konseyi’ne rağmen 12 Haziran 2025 tarihinde aldığı 'israile kuşatmayı derhal kaldırma, sınır kapılarını açma ve sivil halka yardımın hızlı ve ölçekli şekilde ulaştırılması' kararını hayata geçebilmesi için kendi üzerlerine düşen tarihi sorumluluğu yerine getirmeye davet ediyoruz. Kore Savaşı’nda Genel Kurul’un Güvenlik Konseyi’ne rağmen çok uluslu gücü harekete geçirebildiği unutulmamalıdır." diye konuştu.
Filonun engellenmemesi için uluslararası dayanışma talebi
Son olarak Aydar, "Küresel Sumud Filosu’nun işgalci israil rejimi tarafından engellenmemesi için Birleşmiş Milletler’in filoyu himayesine aldığına dair resmi bir açıklama yapmasını ve tüm üye ülkelerin bu himayeyi hayata geçirmek için insiyatif alarak bir girişim başlatmasını talep ediyoruz. Türkiye, dünyanın başına bela olan siyonizm karşısında barışçıl ve sivil bir eylem ortaya koyarak Gazze’ye insani koridor açabilmek için hayatlarını ortaya koyan içinde vatandaşlarımızın da olduğu filoya gereken desteği vermeli ve yalnız bırakmamalıdır. Zira filonun Akdeniz korsanı israil tarafından engellenmesi hepimizin adına utanç olacaktır. On binlerce kadın ve çocuğu katleden israil karşısında büyük bir kararlılık ve azimle tavır alarak dünyanın hemen her tarafından Filoya katılan yiğitlere selam olsun. İman varsa umut vardır diyerek büyük bir kararlılık ve azimle Ankara’dan filoya katılan kardeşlerimize selam olsun. Canları pahasına ilk kıblemizi ve vatanlarını terk etmeyerek insanlığa onurun ve özgürlük sevdasının ne olduğunu hatırlatan Gazze'nin yiğit evlatlarına selam olsun." dedi.
Basın açıklamasının ardından Aytaç Aydın hoca tarafından yapılan dua ile program, nihayete erdi.
Kaynak:İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.