Kendi çıkar ve hayvani içgüdülerinin esiri olarak dünyayı cehenneme çevirenler; insanları sömüren, katliamlar yapanlar, kendi sömürü düzenleri önünde engel gördükleri veya bir ayna gibi pisliklerini gösterdiği için İslam’a ve değerlerine saldırıyorlar.
Bu koroda bulunan Sarkozy, 300 kadar yoldaşıyla beraber ‘ Kur’an da bazı ayetlerin” çıkarılması parçasını dillendirdiler. Müslümanların Kur’an’la bir dertleri yokken; Kur’an’a inanmayan, bilakis önyargılarla düşmanlık eden şeytani güçlerin ve onların içimizdeki işbirlikçilerinin İslam ve değerlerimiz hakkındaki bu yalan ve iftiralar üzerinden saldırıları düşündürücü olmalıdır.
Sarkozy kimdir ve niçin İslami değerlere saldırmaktadır. Eskiden beri İslam düşmanlığıyla popülist bir siyaset yapan Sarkozy, ortaçağda İspanya zulmünden kaçarak Osmanlılara sığınan Sefarad Yahudilerine mensuptur. 2007 Mayısında Fransa Cumhurbaşkanlığına seçilen Sarkozy, görevden sonra, nüfuzunu kötüye kullanma ve usulsüz finansman sağladığı gerekçesiyle gözaltına alındı.
Sarkozy ve yandaşlarının İslam ve Kur’an’a saldırı gerekçesi ise, Kur’an’da Cihatla ilgili ayetlerin bulunması. Bazıları Hakikatleri bilmeyebilir ama bu art-niyetli şeytanlar bilerek ‘Cihat’ kavramını, başkalarını kılıç zoruyla Müslüman yapılması olarak göstermek istiyorlar. Tıpkı bu amaçla bütün şeytani güçlerin işbirliğiyle böyle bir zihniyeti oluşturarak Müslümanların başına bela ettikleri gibi…
Oysa cihat; Meşru müdafaa hakkı gibi, genel anlamıyla önce kendi nefislerimizdeki kötü alışkanlıklarla mücadeleden başlayarak bütün kötülüklerle; zulüm ve zalimlerle, ilahlık –büyüklük taslayarak insanlarla Allah arasına giren zorbalarla, insanları kendilerine kul görüp onları sömürenlerle, insanları insaniyet yolundan saptırmaya çalışan şeytani güçlerle… Mal, makam, benlik gibi hiçbir maddi karşılık beklenilmeden mücadele etmenin genel adıdır.
Eğer gerçekten şiddet ve katliamlara karşı ve insanların barış içinde bir arada yaşamalarını istiyorsanız! İnsanların bir arada barış ve huzur içinde yaşamalarını temin eden İslami kaynakları da araştırın; zulüm, sömürü ve katliamlarla dolu olan kendi düzen ve tarihinizle de yüzleşin.
Beyefendiler yayınladıkları mektupta 2017 yılında Fransa’da 93 antisemitik suç işlendiğini gerekçe gösteriyorlar. Bir Yahudi Cemaati de 2000 yılından bu yana 11 Yahudi’nin katledildiğini açıklamıştı.
Behey gafiller! Behey geri zekâlılar! Bunların suçlusu ve failleri kimlerdir? Kendi cinayetlerinizi Kur’an’a saldırı gerekçesi yapıyorsunuz. Ayrıca İsrail tarafından her gün- haftanın kadın, çocuk onlarca Müslümanın şehit edildiğini görmez misiniz? Avrupa’nın merkezinde devamlı olarak Müslümanlara, camilerine, işyerlerine, evlerine, örtülerine saldırıldığı ve katledildiklerini görmez misiniz? Yoksa hayvan hakları kadar Müslümanları Hak sahibi kabul etmiyor musunuz?
Eğer gerçekten şiddet karşıtıysanız her gün gözlerinizin önünde cereyan eden bu saldırı ve cinayetlere neden karşı çıkmazsınız? Siyonist İsrail’in Filistin halkını katletmesine, evlerini yıkmasına, kadın ve çocukları katledip tutuklamasına karşı itiraz etmezsiniz?
Neden Ülkelerinizin Suriye, Afganistan, Libya, Yemen ve Afrika ülkelerine asker gönderip katliamlar yapmasına itiraz etmezsiniz? Son 18 yılda ülkeleriniz 1O milyondan fazla Müslümanın katledilmesine, ez az bir o kadarının yaralanmasına ve göçmen durumuna düşmesine sebep oldular, neden sesiniz çıkmıyor? Neden ülkeniz Fransa’nın hala 16 Afrika ülkesini sömürüp, her yıl 500 milyar dolara yakın paralarını çalıp onları açlığa mahkûm etmesine itiraz etmezsiniz?
Fransa’nın 2 milyona yakın Cezayirliyi katletmesine; daha 1994’te Ruanda’da Tutsi ve ılımlı Hutsilerden 800 bin kişinin Fransa’nın bilgi ve gözetiminden katledildiği belgelendiği halde neden katil ülkenize karşı sesiniz çıkmıyor?
Kur’an’ın; nefisle mücadele ( belki de özeleştirinin biraz daha ilerisi), meşru müdafaa, zalim ve zorbalarla mücadeleyle ilgili Cihat kavramına gösterdiğiniz tepkiyi, neden (Haşa Allah’ın gönderdiği Tevrat’ta böyle bir şey yok ve olmaz) kendi uydurduğunuz Tevrat’ta Kadın, çocuk ve bütün canlıların öldürülmesiyle ilgili emirlere karşı tepki vermiyorsunuz.
Ülkelerinizin katliam, işgal, sömürü gibi karanlık geçmişi gibi; sizin de şeytani hilelerle kurgulanmış niyetleriniz ve düşünceleriniz olabildiğince karanlık ve kirli. Kibrinizle kendinizi dünyanın efendisi ve sahibi görüyor, dışınızda kalan Müslümanları ve fakir halkları size hizmet dışında hiçbir hak sahibi görmüyor ve görmek istemiyorsunuz. Sizin bu kibir ve emperyalist emellerinize karşı çıkanları da ellerinizde bulundurduğunuz güçlerle karalayarak ortadan kaldırmaya çalışıyorsunuz…
Ama unutmayın ki sömürdüğünüz, katlettiğiniz Kızılderililer, Köle ettiğiniz Afrikalılar, sömürüp katlettiğiniz Asya ve Ortadoğulular sizden kat be kat daha medeni ve daha insanidirler. Er geç gerçek yüzünüz ortaya çıkacak ve bütün mazlum halklar elbirliğiyle şeytani düzenleriniz başlarınıza yıkacaklardır…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.