Dünyayı Bu İki “Adam”dan Kurtarın!
Yazının başlığında “Adam” yazdığıma bakmayın. Dünyayı felakete sürükleyen başkatil, soykırım suçlusu Binyamin Netanyahu ve onun en büyük destekçisi eli kanlı Donald Trump’tan bahsediyorum. Yaptıkları ile dünyanın başına bela olan bu “mahlukatlar” dünyayı sistematik bir biçimde ateşe sürüklüyor.
Başkatil Netanyahu, bütün işgal Rejimi yöneticileri gibi sapkın “Arz-ı Mev’ud” projesi dahilinde her türlü vahşet, katliam ve soykırımı işlemekten çekinmiyor. Bu amaçla hiçbir ateşkes veya barış anlaşmasına uymuyorlar ve bunu açıktan söylemekten de çekinmiyor.
Soykırım suçlusu Netanyahu, önceki hafta verdiği bir röportajda Gazze Şeridi’nin tamamen işgal planı olduğunu bunu tarihi ve ruhani bir görev addettiğini belirterek, “Büyük israil Devleti vizyonuna bağlıyım” dedi ve bunu kurmanın görevleri olduğunu ifade etti.
Sapkın “Büyük israil devleti” amaçları ile birlikte kendi siyasi ikballerini korumak ve kendini kurtarmak için dünyayı ve bölgeyi ateşe vermekten çekinmiyor. Ülkesi içinde iç siyasette her sıkıştığında ve yargılandığı her yolsuzluk vb. davalarda mahkemelerden kurtulmak için yeni bir saldırı dalgası başlatıyor ve her defasında başka bölge ülkesine saldırıyor ve bu yayılmacı saldırgan siyasetinden vazgeçmiyor.
Netanyahu ve işgal rejimi, ABD başta olmak üzere almış olduğu sınırsız desteğe, en güçlü silah ve teknolojiye ve güçlü görünmelerine rağmen “stratejik bir çöküş” yaşıyorlar ve en güçlü olduklarını zannettikleri bir zamanda inşallah asıl çöküşü ve darbeyi alacaklardır. Tıpkı tarihte Firavun, Nemrud ve varisleri olan zalim güçlerin tek tek yıkılması gibi siyonist rejim ve destekçileri de yakında yıkılacaktır inşallah.
Netanyahu, bütün bu vahşet ve soykırımlarına destek veren ABD yönetimi ve Trump’ı “Nobel Barış Ödülü”ne aday gösterdi. Trump’ta Gazze’de işlenen her katliam ve vahşette desteği ve parmak izi olmasına rağmen, kendini bu ödüle iyice inandırmış gibi, her platform ve zeminde savaşları durdurduğu yalanını tekrarlayarak bu ödülü hak ettiğini söylüyor.
Donald Trump da tıpkı Netanyahu gibi insanlığın başına bela oldu. Göreve geldiği günden beri yaptığı tutarsız ve çelişkili açıklamalarla dünyanın dengesini bozdu. Gazze’yi Filistinlilerden temizleyerek lüks oteller ve tatil cenneti(!) yapacağı hezeyanını söyledi. Yetmedi katil Netanyahu’ya daha büyük katliamlar yapsın diye sürekli silah, teknoloji ve ağır bombalar gönderdi. Bu da yetmedi Netanyahu’nun Uluslararası Ceza Mahkemesi UCM’de yargılanmaması gerektiğini belirtti ve onu “kahraman” ilan edecek kadar insanlıktan çıktı ve UCM hakimlerine yaptırım uyguladı.
Trump, Gazze soykırımı dışında aldığı her karar ve söylediği her söz ile dünyaya zarar verdi ve vermeye devam ediyor. Yayınladığı ve sürekli geri adım attığı “gümrük tarifeleri” ile dünya ekonomisini alt üst etti.
Savaşları bitirme vaadiyle geldi ancak yeni savaşlar başlattı. İran ile müzakereler devam ederken, terör rejiminin İran’a saldırısını onayladı ve terör rejimi ağır darbe alınca devreye girip İran’a saldırı düzenledi.
Ukrayna savaşı için sözde devreye girip sivillerin öldüğünü ve bunun bitmesi gerektiğini söyledi, lakin asıl amacının Ukrayna’daki stratejik elementler olduğunu bilmeyen yoktur. Bir taraftan barış yapayım diyor diğer taraftan “kan ortağı” Netanyahu’nun Gazze’yi tamamen işgalini gözünü kırpmadan onaylıyor ve destekliyor. Çünkü ölen siviller ve çocuklar Müslüman olunca onların umurunda olmuyor. Onların inanış ve felsefelerinde tüm kazanımlar kendilerinden olana uygulanır. Söz konusu Müslümanlar olunca insanlık değerleri ve kazanımlar rafa kalkar.
Bunlardan zaten insanlık adına bir şey beklemiyoruz. İstedikleri planı yapsınlar ve güçlü olduklarını sansınlar aslolan Kadir-i Mutlak olan Allah’ın planıdır. Vesselam…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.