Çölyak hastalarının en büyük sorunu: Yüksek fiyatlar ve erişilemeyen ürünler
Her yıl 9 Mayıs Dünya Çölyak Farkındalık Günü, olarak kutlanmaktadır. Çölyak hastalığına yönelik toplumsal farkındalık oluşturmanın yanı sıra, çölyaklı bireylerin daha erişilebilir ve uygun fiyatlı glütensiz ürünlere ulaşmalarını sağlamak için bir çağrı niteliği taşıyor.
Çölyak, buğday, çavdar ve yulaf gibi glüten içeren gıdalara karşı vücudun gösterdiği alerjik reaksiyonla ortaya çıkan genetik bir hastalık olarak tanımlanıyor. Ancak, hastalığın tanısının konulmasının ardından bireylerin tek tedavi şekli, glütensiz bir yaşam tarzına geçmektir.
Bursa Çölyakla Yaşam Derneği Başkanı Yusuf Altay, İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada, çölyak hastalığının genetik bir rahatsızlık olduğunu belirterek, glütensiz ürünlere erişimde yaşanan ekonomik engellerin çölyaklı bireylerin yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürdüğünü ifade etti.
Altay, glütensiz ürünlerin marketlerde sınırlı sayıda bulunduğunu ve çölyaklı bireylerin bu ürünlere ulaşamadığında büyük zorluklarla karşılaştığını belirtti.
"Çölyak hastalığı genetik bir rahatsızlıktır"
Çölyak hastalığının genetik bir rahatsızlık olduğunu belirten Altay, "Çölyak, bağırsaklardaki bir alerjik reaksiyondan dolayı çıkıyor. Buğday, çavdar ve yulafgillerin içerisinde var olan glüten proteininin verdiği alerjik bir reaksiyondur. Bu alerjik reaksiyonla beraber kişilere göre farklı semptomlarla karşımıza çıkıyor. Bu süreçlerle beraber kişilerde gelişim bozukluğu, demir eksikliği, kansızlık, ishal, kabızlık, sürekli halsizlikler ve romatizma rahatsızlıkları gibi ucu açık, ciddi bir şekilde yayılıyor. Rahatsızlıklarda tanı konduktan sonra çölyak hastalarının tek tedavisi glütenden uzak bir hayat ve glütensiz bir yaşam tarzına dönüşüne başlamasıdır." dedi.
"Yüksek fiyatlar çölyaklıları zorluyor"
2000'li yıllarda çölyak hastalığıyla tanıştıklarını, bu nedenle Bursa'da 2010 yılında Çölyakla Yaşam Derneğini kurduklarını söyleyen Altay, "O yıllardan beri mücadelemize devam ediyoruz. Geçmiş yıllarda ürüne ulaşma noktasında ciddi problemlerimiz vardı. Bugün de devam ediyor, ama geçmiş yıllara oranla daha iyi durumdayız. Ulaşılabilirlik anlamında iki problemimiz var. Ürüne ulaşabilme noktasında her yerde ulaşamıyorsunuz. Her markette istediğiniz ürüne ulaşamıyorsunuz. Ulaştığınız ürünü de ekonomik nedenlerden dolayı, normal ürünlere göre bire beş ve bire yedi oranında maliyetlerinden dolayı ekonomik ulaşılabilirlik engeline takılıyoruz. Bu sorunlar da çölyaklıların hayatını ciddi manada zorlaştırıyor. Sosyal hayatımızı kilitliyor, çocuk ve gençlerimizin eğitim hayatında ciddi sıkıntılar oluşturuyor." dedi.
En büyük sorun: Ekonomik erişilebilirlik
Çölyaklı bireylerin sorunlarını çözmek adına Bursa'da uzun yıllardır hizmet verdiklerini ifade eden Altay, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sıkıntıların en başında, ekonomik ulaşılabilirlikteki çölyaklı bireylere tanınan sağlık katkı payı altında verilen destek ücretinin günümüz şartlarında geride kalmasıdır. Verilen katkı payının yeniden düzenlenip ulaşılabilir bir rakama kavuşturulması yönünde çalışmalarımız var. Çölyaklı bireylerin bazı marketlerde ulaşabildiği ürünler var ama bütün ihtiyaçları karşılayacak ürünler mevcut değildir." diye konuştu.
Kaynak:İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.