Bursa İl Vaizi Dr. Polat: Müslümanlar üç ayları manevi kazanım için değerlendirmeli
Müslümanlar için manevi hazırlık dönemi olan üç aylar, 21 aralık pazar günü başlıyor. Bu dönem, ibadet, tövbe ve zikirlerle Ramazan’a hazırlık yapılmasının yanı sıra, aile ve toplum bağlarını güçlendirmek için de önemli bir fırsat olarak görülüyor.
Bursa İl Vaizi Dr. Adem Polat, İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada, Recep, Şaban ve Ramazan aylarını kapsayan üç ayların, Müslümanlar için Ramazan’a manevi hazırlık dönemi olduğunu belirtti.
Polat, bu dönem boyunca ibadet, zikir ve tövbe ile geçirilen zamanın hem bireysel hem toplumsal manada kalıcı manevi kazanımlar sağladığını, ayrıca aile ve toplum bağlarını güçlendirme fırsatı sunduğunu vurguladı.
"Üç aylar, Ramazan'a manevi hazırlık ve bereket zamanıdır"
Üç ayların öneminde değinen Polat "Kameri aylar olan Recep, Şaban ve Ramazan aylarıdır. Bu aylar çok kıymetli, mübarek ve feyizli aylar olarak bilinmektedir. İçinde bazı önemli gün ve kandillerin olması, bu ayları daha kıymetli hâle getirmektedir. Üç ayları manevi anlamda değerli kılan geceler bu aylar içerisinde bulunur. Üç aylar içinde Ramazan ayının büyük ulvî neşvesine ulaşabilmek için Recep ve Şaban aylarının kıymeti ön plana çıkıyor. Recep ve Şaban aylarını önemli bir manevi hazırlık ayı olarak değerlendirip, bu manevi motivasyonla Ramazan’a kavuşma ve Ramazan’da da elde edilen güzel birikimleri hasat etme mevsimi olarak ifade edebiliriz. Üç aylar içerisinde çokça tespihatla, zikirle, ibadetle ve oruçlarla geçirmek önemlidir. Üç ayları oruç, zikir ve ibadetle geçirmek çok faziletlidir. Zamanı bereketli olarak değerlendirmek icap eder." dedi.
"Hız ve haz çağında üç aylar manevi bir sığınaktır"
İçerisinde bulunduğumuz zaman dilimi çok zor olduğunu vurgulayan Polat " Teknoloji çağında yaşıyoruz. Zamanın hızla aktığı bir dönemdeyiz. Haz ve hızın inanılmaz derecede insanın kalbini ve maneviyatını zorladığı bir dönemde yaşıyoruz. Olgun bir müminin zamanı elinde tutacak şekilde davranması icap eder. Peygamber Efendimiz’in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) günde yetmiş defa tövbe ve istiğfar getirdiğini biliyoruz ve bunu bize tavsiye ettiğini de biliyoruz. Dolayısıyla böyle manevi ay, gün ve ortamlar daha fazla değerlendirilmeli, daha hassasiyetle bu süreci ele almalıyız. Bireysel ve toplumsal manada bu güzel ayları tövbe ve istiğfarla geçirmemiz bir kazanım olacaktır. Üç aylar bunun için biçilmiş kaftandır. Şimdiden Ramazan ayının heyecanı üzerimize gelmeye başladı." şeklinde konuştu.
"İbadetlerin temel hedeflerinden birisi ahlaklı insan modelini oluşturmaktır"
Polat "Modernitenin zihinlerimizi allak bullak ettiğini biliyoruz. Modern insanın ibadetle ahlakı ayırdığına şahitlik ediyoruz. Fakat ibadetlerin temel hedeflerinden birisi ahlaklı insan modelini oluşturmaktır. Dolayısıyla ibadetlerin temel amaçlarından biri ahlak bütünlüğü sağlamak ve insanı kemalat yolculuğunda desteklemektir. Sadece kuru kuruya bir ibadet değil; ibadetleri, manevi anlamda insana ahlak kazandıracak derinlikte ve anlam derinliğinde ele alarak yerine getirmek önem arz etmektedir." ifadelerini kullandı.
"Üç aylar, aileden topluma manevi diriliş dönemidir"
Üç aylar gibi maneviyatın yüksek olduğu Müslümanlar, daha fazla birbirlerine kol kanat gerecekleri, yoksulun hâlinden anlayacakları, hastalarına şifa ulaştıracakları ve her zaman birbirlerine kol kanat gerecekleri bir zaman dilimi olarak görmeli ve bunu fırsata çevirmelidir diyen Polat "Müslümanlar üç ayları çok canlı bir şekilde eda etmişlerdir. Üç ayları, maneviyatı yüksek bir ortam olarak değerlendirip birlik ve beraberlik içinde idrak etmeye çalışmışlardır. Günlerini manevi derinliğe uygun şekilde yaşamaya gayret etmişlerdir. Aileler, çocuklarıyla beraber bu manevi ortamı güzel bir şekilde yaşamaya çalışmışlardır. Aile içerisinde beraber oruç tutma, iftar açma gibi ibadetleri onlara sevdirme ve ortak bir muhabbetle, farklı bir etkinlik şeklinde zamanı geçirmeye çalışmışlardır. Günümüzde de bu devam ediyor." diye belirtti.
"Üç ayların maneviyatı üzerimizde kalıcı olabilmesine gayret göstermeliyiz"
"İbadetlerin en faziletlisi, az da olsa devamlı olanıdır" hadisini hatırlatan Polat sözlerini şöyle devam etti:
"Hayatta istikrar, başarının en temel anahtarlarından biridir. İstikrarlı olmak, istikamet sahibi olmak çok kıymetlidir. Anlık, belli zamanları değerlendirmek suretiyle meseleyi bitirmek doğru olmaz. Üç ayları güzel bir şekilde geçirdik; ama bir dahaki üç aylara kadar, şayet herhangi bir ibadet ve ahlak noktasında bir kazanım elde edemediysek, bu tam istenilen noktaya varmış olmaz. Üç ayların bizim üzerimizde kalıcı olabilmesine gayret göstermeliyiz." diye konuştu.


Kaynak:İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.