Bingöl Üniversitesi öğrencileri Gazze için konuştu

Bingöl Üniversitesi öğrencileri Gazze için konuştu
Bingöl Üniversitesi öğrencileri, siyonist işgalci rejimin Gazze’ye yönelik saldırılarına karşı tepkilerini dile getirdi.

İLKHA mikrofonuna konuşan Öğrenciler, Filistin halkına destek olmak için yürüttükleri çalışmaları ve beklentilerini aktardı.

Siyonist saldırıları sert bir dille kınayan öğrenciler, hem akademisyenlere hem de topluma seslenerek daha fazla duyarlılık ve eylem çağrısında bulundu.

“Zulme sessiz kalmak, ona ortak olmaktır” mesajını veren gençler, duyarlılığın sadece inanç meselesi değil, insanlık ve vicdan meselesi olduğunu vurguladı.

“Hepimiz için büyük bir utanç kaynağıdır”

Gazze’deki katliamın büyüklüğüne dikkat çeken Cafer Asar “7 Ekim’den bu yana Filistin’de korkunç bir soykırım yaşanıyor. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar hiçbir ayrım yapılmadan acımasızca katlediliyorlar. Bizler burada öğrenci olarak yaklaşık 10 bin kişilik bir nüfusa sahibiz, ancak Filistin’de hayatını kaybeden çocukların sayısı 50 bine yakın. Bu, hepimiz için büyük bir utanç kaynağıdır. Onlara destek olabilmek adına elimizden geleni yapıyoruz boykotlar düzenliyor, basın açıklamaları yapıyor, etkinlikler düzenliyoruz. Bütün bunları yalnızca Allah rızası için gerçekleştiriyoruz ve onların yanında olduğumuzu göstermek istiyoruz. Ancak, büyük bir çelişkiyle karşı karşıyayız.” dedi.

“Ancak biz, azınlıkta olmayı ve bu zulme sessiz kalmamayı tercih edenlerdeniz”

İzin çıkması halinde birçok Müslüman gencin hiç düşünmeden Filistin’e gideceğini aktaran Asar “israil bu kadar katliam gerçekleştirmişken ve Filistin halkı büyük bir zulme uğramışken, bizlerin onlarla aynı cehennemi paylaşma ihtimali düşündürücü ve acı verici. Üniversitemizde yaklaşık 10 bin öğrenci var, ancak bunların yalnızca küçük bir kısmı Gazze’de yaşanan trajedilere karşı gerçek bir duyarlılık gösteriyor. Maalesef birçok kişi kendi gündelik meselelerine dalmış durumda. Ancak biz, azınlıkta olmayı ve bu zulme sessiz kalmamayı tercih edenlerdeniz. Buradan Bingöl Üniversitesi'ndeki ve diğer üniversitelerdeki öğrencilere sesleniyoruz: Elinizden geldiğince Filistin halkının yanında olmaya çalışın. Boykotlara katılın, basın açıklamalarına destek verin, etkinlikler düzenleyin ve zulmü herkesin duyabileceği şekilde yayın. Hz. Ali’nin dediği gibi “Eğer zulmü engelleyemiyorsan, onu duyur.” Bugün doğrudan orada savaşamıyor olabiliriz, ancak safımızı belli etmek bizim elimizde. Bir çağrı yapıyoruz: Eğer izin çıksa, birçok Müslüman genç hiç düşünmeden Filistin’e giderdi. Çünkü orada Allah rızası için verilen büyük bir mücadele ve şehadet arzusu var. Şehadeti bekleyen ve bu uğurda mücadele eden birçok genç var. Allah, onlara şehadeti nasip etsin. Bu mücadelede sesimizi yükseltmek, safımızı belli etmek ve zulme karşı durmak bizim elimizde. Sessiz kalmak yerine, harekete geçelim.” şeklinde konuştu.

“Zalimler için yaşasın cehennem”

Batı’da yapılan eylemlerden örnek vererek yerli akademisyen ve öğrencilerin daha duyarlı olması gerektiğini belirten Muhammed Demir “7 Ekim 2023'ten bu yana Bingöl Üniversitesi öğrencileri olarak, Gazze'de yaşanan soykırıma karşı farkındalık yaratmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenliyoruz. Basın açıklamaları, yürüyüşler, kermesler ve diğer etkinliklerle bu zulme karşı durduğumuzu göstermek istiyoruz. Üniversite öğrencileri olarak, bu hassasiyeti artırmak ve daha fazla insanın bilinçlenmesini sağlamak adına çaba gösteriyoruz. Akademisyenlerin, öğrencileri bilinçlendirme konusunda önemli bir rol oynadığına inanıyoruz. Çünkü öğretmenler her zaman öğretici konumundadır ve öğrenciler doğal olarak onların yönlendirmelerinden etkilenirler. Bu nedenle, akademisyenlerin de bu konuda etkin çalışmalar yürütmesi gerektiğini düşünüyoruz. Avrupa'da, bizimle aynı inanca sahip olmayan, bizden farklı kültürlerden gelen ancak vicdan sahibi insanların bu zulme karşı eylemler düzenleyip seslerini yükselttiklerini görüyoruz. Aynı duyarlılığı kendi ülkemizde, kendi üniversitemizde de görmek istiyoruz. Allah’ın izniyle, bu soykırım bir gün sona erecek. Şu an çocuklar, kadınlar, yaşlılar; evler, camiler, hastaneler bombalanıyor. Ancak biz inanıyoruz ki zulüm, sonsuza kadar süremez ve Filistin halkı er ya da geç özgürlüğüne kavuşacaktır. Zalimler için yaşasın cehennem!” ifadelerine yer verdi.

“Gözleri adeta bir perdeyle örtülmüş, adaletsizliği fark etmiyorlar”

Gazze’deki dramın yıllara dayandığını hatırlatan ve duyarsızlığa, boykotlara olan ilgisizliğe dikkat çeken Beytullah Kaygısız “Gazze’de yaşanan zulmü, yalnızca 7 Ekim 2023’ten beri sürüyor gibi görmek eksik olur. Bu acı çok daha eskilere dayanıyor. Dünyada insan hakları gibi kavramlar sıkça dile getirilse de gerçek anlamda bu hakları savunması gerekenler zulmü görmezden geliyorlar. Gözleri adeta bir perdeyle örtülmüş, adaletsizliği fark etmiyorlar. Ancak en büyük hayal kırıklığını, bilinçli Müslüman dediğimiz kesimlerin duyarsızlığı oluşturuyor. Boykotun etkisini küçümseyen, 'Ben almasam ne olacak?' diye düşünenler aslında büyük bir yanılgıya düşüyorlar. Oysa birçok resmi raporda ve şirketlerin kendi açıklamalarında boykotun maddi anlamda ciddi etkileri olduğu açıkça görülüyor. Bu gücü hepimizin fark etmesi gerekiyor. Boykot, sadece bireysel bir tüketim tercihi değil; topluca ortaya konulduğunda büyük yankı uyandıran bir direniş biçimi.” diye belirtti.

“Sessiz kalmak, zulme ortak olmak anlamına gelir”

Sessiz kalmak, zulme ortak olmak anlamına gelindiğini belirten Kaygısız “Ne yazık ki Bingöl Üniversitesi’nde öğrenci sayısı fazla olmasına rağmen, Filistin için düzenlenen yürüyüşler, basın açıklamaları ve diğer farkındalık etkinliklerine katılım çok düşük seviyede kalıyor. Ancak artık bu mesele yalnızca dinî bir konu olmaktan çıkmış, evrensel bir insanlık ve vicdan meselesi haline gelmiştir. Gazze’de zulüm görenler de bizim gibi insan değil mi?” Vicdan sahibi herkesin, bu acıyı hissetmesi ve tepki göstermesi gerekiyor. Buradan özellikle akademisyenlere seslenmek istiyorum: Öğrencilerin içinde okuyanlar var, okumayanlar var, ancak okumuş insanlar olarak akademisyenlerin bile bu meseleye gereken duyarlılığı göstermemesi gerçekten üzücü bir durum. Bilinçlendirme ve farkındalık yaratma konusunda öncülük etmeleri gerekir. Sessiz kalmak, zulme ortak olmak anlamına gelir. Herkesin elinden geleni yapması ve zulme karşı duruşunu açıkça göstermesi gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.

Bingöl Üniversitesi öğrencileri Gazze için konuştu

Bingöl Üniversitesi öğrencileri Gazze için konuştu

Kaynak:İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.