Başakşehir'de boykot nöbeti: İşgal destekçisi firmaların kapatılması talebi
Birkaç gencin bir raya gelmesiyle 27 Ekim'de başlayan direniş nöbeti, ailelerin ve semt sakinlerinin desteğiyle büyümeye devam ederken her gün farklı etkinliklerle ve kimi zaman tanınan simaların katılımıyla Gazze'de yaşananların unutulmaması çağrısı yapılarak farkındalık oluşturuluyor.
Mehmet Zülküf Yel
"İnsanız diyen herkes Filistin davasına sahip çıkmalı"
Direnişin 42'inci gününde gençlerle bir araya gelen Gazeteci Mehmet Zülküf Yel, "Bugün Filistin'de, ateşkes yalanlarına rağmen hala soykırım devam ediyor. Bu sorun bitmedi. Hem Batı Şeria'da hem de Gazze'de zulüm devam ediyor. Çocuklar herhangi bir bahane katledilmeye devam ediliyor. Yine orada boykot, kuşatma, açlık var ve zulüm var. Dolayısıyla bugün dünyanın yiğit insanları, özgür ruhlu insanlar, her taraftan ayağa kalkıyorlar ve bu siyonist zulmü her yerde protesto ediyorlar. Bu mesele sadece Müslümanların meselesi değil, tüm insanlığın ortak meselesidir. Burada insan olmak ya da olmamak diye bir gerçeklik vardır. Dolayısıyla biz diyoruz ki; insanız diyen herkes Filistin davasına sahip çıkmalı, Filistinli mazlumların yanında olmalı, tavır ortaya koymalıdır. Bugün burada yağmur bu şekilde yağarken biz kısa bir süre içerisinde belki burada toplanıyoruz ama orada çocuklar yağmurun altında o çadırlarda hayata tutunmaya çalışıyorlar. Dolayısıyla biz diyoruz ki; insanlık onuru adına sesimizi yükseltmeliyiz. Hiçbir zaman Gazze'yi unutmamalıyız. Gazze'nin mazlumlarını hiçbir zaman unutmayalım." dedi.
"Zalimin karşısında insanlığın onur bayrağını yükseltmeliyiz"
Siyonistlerin dostları her şart altında siyonistlere sahip çıkarak onlara destek verdiğini, lobi faaliyetleri yürüterek maddi destek sağladığını, askeri destek verip siyasi kuşatmayı kırmaya çalıştıklarını belirten Yel, "Müslümanlara, onurlu insanlara, özgür ruhlu insanlara gelince… Bizim de en az onlar kadar Filistinli mazlumlara sahip çıkmamız, zalimlerin karşısında durmamız gerekir. Bu savaş bütün herkesin savaşıdır. Bir insanlık savaşıdır. Nitekim ta Kanada'dan Avustralya'ya kadar onurlu insanlar ayağa kalkıyorlar. Öyle etkili sahneler var ki; bunlar işte bu gerçekliğe açık bir şekilde ortaya koyuyor. Avustralya'da yağmurun altında Sidney Köprüsü'nün üzerinde yüz binlerce insan Filistin davası için yürüyor. O insanlar onurlu oldukları, insan oldukları ve bu gerçekliğin farkında oldukları için bunu yapıyorlar. Finlandiya'da, Norveç'te, İskandinav ülkelerinde karın yağmış olduğu bir zamanda nice yaşlı insanlar, sakat insanlar o halleriyle insanlık onuruna sahip çıkıyorlar. Bu öyle bir kavramdır ki, bu öyle bir savaş ve mücadeledir ki dinin, ırkın, rengin, coğrafyaların, kıtaların ötesinde olan Savaştır. Zalimin karşısında insanlığın onur bayrağını yükseltmemiz lazım." diye konuştu.
"İnsanlık onuruna sahip çıkma adına asla Gazze'yi unutmayacağız"
Yel, "Allah razı olsun… Kardeşlerimiz 42 gündür insanlık onuruna sahip çıkma adına burada protesto gösterisinde bulunuyorlar. Bir duruş ortaya koyuyor, mazlumların sesi ve soluğu olmaya çalışıyorlar. Ancak maalesef gelin görün ki; Kanada'dan Avustralya'ya kadar insanlar onuruna sahip çıkma adına farklı dillerden, farklı ideolojilerden farklı kültürlerden insanlar bu acıya sahip çıktıkları halde bizim ülkemizde Müslüman evlatlarıdır dediğimiz bazıları ise saygılarla bu Filistinli mazlumların feryatlarına kulak tıkıyorlar. Siz bu feryatları duymasanız bile bu çığlıkları duymasanız bile insanlık onuruna sahip çıkma adına biz asla Gazze'yi unutmayacağız. Gazze'nin sesi ve soluğu olacağız. Zalimlerden yana olmayacağımız gibi zalimlere meyledenlerin karşısında da olacağız. Evet, sırf onurlarını birkaç kuruş paraya satan insanlara yazıklar olsun. İnsanların kanı akarken, bebekler paramparça olurken ve bugün çadırların altında ve bugün o yağmurun o soğuğun altında hayatta kalma verirken, bir lokma ekmek, bir kaç kuruş para için İsrail'e destek olmak, onların şubelerini açmak, onların temsilciliğini yapmak kesinlikle kabul edilebilir bir durum değildir." şeklinde konuştu.
Ahmet Aktaş
Mahallemizde kesinlikle işgalci siyonizm rejimi destekçilerini istemiyoruz"
Program sonrasında İLKHA muhabirine konuşan HÜDA PAR Başakşehir İlçe Başkanı Ahmet Aktaş, "Türkiye'nin birçok yerinde olduğu gibi bugün de Başakşehir'de Gazze nöbetinin 42'inci günündeyiz. Soykırımcı rejimi destekçilerini istemediğimiz gibi Başakşehir'de de kendi mahallemizde kesinlikle işgalci siyonizm rejimi destekçilerini istemiyoruz. Her gün bu nöbeti tutmaya devam ederek hem boykotla hem nöbetimizde işgalci rejimin destekçilerini protesto etmeye ve onları istemediğimizi, buradan gidene kadar inatla ve sabırla haykırmaya ve sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz." dedi.
Yahya Yurttaş
"Amacımız işgale destek veren firmanın kapanması"
Direniş nöbetinin kurucularından olan Yahya Yurttaş, "27 Ekim'de, burada Burger King'in önünde burayı kapatma amaçlı bir boykot nöbet düzenledik. Öncümüz Üsküdar oldu. Üsküdar'ın ardından biz de 3 genç olarak daha fazla dayanamayıp burada boykot hareketi başlatmaya karar verdik. Her gün burada ezgiler, marşlar ve sloganlar eşliğinde buranın elinde nöbet tutuyoruz. Nihai amacımız burayı kapatmak ve Başakşehir'de bundan geriye kalan bütün 7 boykot Burger King'i tamamen ortadan kaldırıp temiz bir Başakşehir oluşturmaktır." diye konuştu.


Kaynak:İLKHA

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.