Haçlı Terörü

11 Eylül İkiz Kule saldırılarını kendileri organize edip figüran olarak birilerini kullandılar. Bunu yaparak “Bir taşla iki kuş vurma” hesapları yapmışlardı.

            Nitekim öyle de yaptılar. Bir taraftan İslamafobi oluşturmaya çalışırken diğer taraftan da Müslüman coğrafyaya yerleşmeye başladılar.

            İslamafobi bugün zirve yapmış durumdadır. Hâkim güçlerin; Medya ve internet üzerinden yaptıkları propaganda tutmuş durumdadır.

            İslam’a karşı nefret propagandasını oluşturan haçlı zihniyetli Hıristiyanlar özellikle de evangelistler bu işin öncülüğünü yaparken siyonistler de evangelistlerle kol kola işi yürütmektedirler.

            Hıristiyan ırkçı taraf etkinliğini giderek hissettirmektedir.  İşin tuhaf tarafı Müslüman camia içinde de ayrılıklar ve düşmanlıklar olabildiğince artmıştır.

            Müslümanlar arasına giren tefrika ve ayrılıklar da İslam karşısındaki cepheyi güçlendirmektedir. Bu da maalesef Müslümanlara karşı baskı ve sindirmeye dönüşmektedir.

            Macaristan sınırını geçmeye çalışan mülteciye çelme takma olayı, Avrupa’nın Müslümanlara bakış açısını gösteren bir sembol idi.

            Aynı şekilde İngiltere’ye göç eden Suriyeli bir ailenin çocuklarına İngiliz yerli ailelerin çocuklarının yaptıkları davranışlar da Hıristiyanların Müslümanlara bakış açılarını gösteren bir numune idi.

            Hristiyanlar’da Müslümanlara karşı ırkçı düzeyine varan tahammülsüzlük meydana gelmiştir. Bu ise sistematik olarak yapılan İslamafobi propagandası ile geliştirildi.

            Haçlı terörü aslında Müslümanların İspanya ve Portekiz’den atılmaları için başlatılan bir harekettir.

            Haçlıların Müslümanlara Endülüs’te yaptıkları zulüm ve işledikleri cinayetlere karşı Müslümanların Filistin ve İstanbul’da gösterdikleri merhamet tarihin sayfalarına işlenmiştir.

            Haçlı terörü dünden bugüne şiddetini azaltmamıştır. Ancak bugün ellerindeki propaganda gücü ve yaptıkları algı ile Müslümanları “İslami Terör” yaftası ile yaftalamışlar.

            Selahaddin-i Eyyubi, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman ve daha nice Müslüman komutanın onlara gösterdikleri merhamete karşı Ortaçağ’da Müslümanlara karşı işlenen Haçlı Terörüne tarih sayfalarında rastlıyoruz.

            Ancak acı olan ise çocuklarımızın da gerek okumamaları gerek içimizde olup Haçlı zihniyetine hizmet eden medya gücünün etkisine kapılmaları yüzünden geçmişine ve tarihine düşman olmasıdır.

            Haçlı terörü yüzünü bugün Yeni Zelanda da gösterdi. Ancak bu ne ilk ne de son olacaktır. Zira Almanya, Fransa, İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerinde de aynı nefrete ve aynı kine şahit olduk.

            Bugün Müslümanların kendilerini ve kendilerine kin besleyenleri fark etme günüdür.