Yazar Demirbağ: Tiryakilik haline kadar kitapla yatıp kalkmamız lazım
Okuma kültürü üzerine uzun yıllardır araştırmalar yapan Dr. Öğr. Üyesi- Yazar Ömer Demirbağ, okumayı bir alışkanlıktan öte, insanın varoluşsal sorumluluğu olarak değerlendirdi.
Allah’ın insana ilk hitabının “Oku” olduğunu hatırlatan Demirbağ, bireyin Kur’an-ı Kerim’i, peygamberi ve evreni okuyarak gerçek anlamda hayata bağlanabileceğini ifade etti. Demirbağ, kitap okumadan geçen bir hayatın, yaşanmamış bir ömür gibi olduğuna dikkat çekti.
“Allah’ın İlk Sözü ‘Oku’dur”
Allah’ın insana ilk kez hitabının “oku” emriyle başladığını belirten Demirbağ, şu ifadeleri kullandı:
“Efendim, okumak... Zaten ne desek az; okumak... Düşünün ki Allah-u Teâlâ, insanı muhatap kabul edip onunla konuştuğu zaman, ilk sözü ‘İkra’ olmuştur. Allah’ın da ilk sözü budur: ‘Oku.’ Okumanın önemini daha nasıl anlatalım? Bu zaten böyledir.”
Okumanın insan hayatındaki yerini vurgulayan Demirbağ, üç temel alanın mutlaka okunması gerektiğini belirterek, “Değerlerimizi okumak denince üç temel alan vardır. Bu üçünün mutlaka her insan tarafından incelenmesi, çözülmesi, okunması lazımdır: Birincisi Kur’an-ı Kerim, İkincisi, Kur’an’ın kendisine bizzat indiği mukaddes zat olan Allah’ın son peygamberi (aleyhissalâtu vesselâm) Efendimiz, üçüncüsü ise içinde bulunduğumuz evren. Bu üçünü okumak herkesin mükellefiyetidir. Elimizden geldiği kadar bu üçünden bir şeyler öğrenmemiz gerekir. Yoksa bu dünyaya hiç gelmemiş oluruz. Bazı kişiler vardır ya, ‘Öldü’ derler. Ben derim ki; 'Zaten hiç doğmamıştık!' Onlardan biri oluruz yani.” diye konuştu.
“Okumanın Bir Zevk Hâline Gelmesi Gerekiyor”
Okumanın bir zevk hâline gelmesi gerektiğini vurgulayan Demirbağ, şu açıklamalarda bulundu: “Okuma alışkanlığı... Önce okumanın sıkıntısını aşmak lazım. Bir tiryakilik hâline gelinceye kadar eline ne geçerse okusun; daha sonra ne okuyacağına karar versin. Ama önce okumayı öğren. Okumanın bir zevk hâline gelmesi lazım.”
Açıklamalarına devam eden Demirbağ, okuma alışkanlığının bireyin boş zamanlarında verdiği tercihle ölçülebileceğine işaret ederek, “Hiçbir zorlama, yönlendirme yokken, evde tek başınıza kalırsınız; ‘Ne yapsam acaba?’ diye düşünürsünüz ya, bomboş olduğunuz zamanlar... İşte o anlarda eliniz bir kitaba mı uzanıyor, yoksa bir kumandaya mı? Kitaba uzanıyorsa, siz okuyorsunuz; okuyan bir insansınız.” diye ekledi.
“Kitap, Hava ve Su Kadar Zaruri Bir İhtiyaç Olmalı”
Sözlerinin sonunda kitabın insan hayatında temel bir ihtiyaç hâline gelmesi gerektiğini vurgulayan Demirbağ, “İşte o boş olduğumuz, hiçbir yönlendirmenin olmadığı zamanlarda kitap okuma ihtiyacını ve iştahını hissedeceğimiz kadar kitaba gömülmemiz lazım. Onun bir tiryakilik hâline geleceği noktaya kadar, kendimizi zorlayarak kitapla yatıp kalkmamız lazım ki kitap okumak bir ihtiyaç yemek, içmek, ekmek, su, hava gibi bir ihtiyaç olsun. Bu noktadan sonra ne okuyacağımıza, ne okumayacağımıza karar veririz.” şeklinde konuştu.
Kaynak:İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.