TELE1’e “casusluk” soruşturması: Kanalın başına kayyum atandı

Başsavcılık, CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, seçim kampanya direktörü Necati Özkan ve TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ hakkında “casusluk” suçlamasıyla başlatılan soruşturma kapsamında, kanalı yöneten ABC Radyo Televizyon ve Dijital Yayıncılık A.Ş.’ye Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından kayyum atandığını duyurdu.

Sabah saatlerinde yapılan operasyonlarda, TELE1’de arama yapılırken Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ gözaltına alındı. Yayın sırasında gerçekleştirilen aramada herhangi bir engelleme yapılmazken, Yanardağ’ın odasında dijital materyallere el konuldu.

Soruşturmanın, 4 Temmuz’da tutuklanan Hüseyin Gün’e ait dijital materyallerde tespit edilen delillere dayandığı bildirildi. Başsavcılığa göre Gün, yabancı istihbarat servisleriyle bağlantılı, askeri mühimmat fotoğraflarına ve yabancı ülke vatandaşlarına ait pasaport görüntülerine sahip bir kişi olarak öne çıkıyor.

Başsavcılık açıklamasında, “Şüpheli Merdan Yanardağ’ın, soruşturma kapsamında birçok kez suç unsuru teşkil eden yayınlara imza attığı, kanalı fiilen yönettiği, TELE1 üzerinden bu faaliyetleri organize ettiği” ifadelerine yer verildi.

Ayrıca Yanardağ’ın, “Hüseyin Gün ile casusluk faaliyetleri kapsamında çok sayıda iletişim ve yazışmasının bulunduğu, yabancı istihbarat bağlantılı kişilerden menfaat sağlayarak seçim sürecinde basın ayağını organize ettiği” öne sürüldü.

BBC’nin aktardığı bilgilere göre de Yanardağ’ın 2019 yerel seçimlerinde “yabancı istihbarat servisleriyle işbirliği yaparak seçimleri manipüle etmeye yönelik faaliyetlerde bulunduğu” iddia edildi.

TELE1 yönetimi ve bazı muhalif çevreler, soruşturmaya tepki gösterirken, hukuk çevreleri “delillere dayalı ciddi bir casusluk iddiasının” araştırıldığını vurguluyor.

Yanardağ’ın avukatı Bilgütay Hakkı Durna, henüz dosya içeriğini görmediklerini belirterek sürece eleştiri getirdi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise, TELE1’e kayyum atanmasını “demokrasiye darbe” olarak niteledi. Ancak kamuoyunun bir kesimi, TELE1’in uzun süredir siyasetle iç içe geçmiş yayın çizgisi ve “yargı ile devlet kurumlarını hedef alan söylemleri” nedeniyle bu gelişmeyi “kaçınılmaz bir sonuç” olarak değerlendiriyor.

Medya uzmanları, TELE1’in “gazetecilikten çok siyasi propaganda aracına dönüştüğü” yönünde eleştirilerde bulunuyor. Kanalın özellikle son yıllarda hükümet karşıtı yayınlarıyla kamuoyunu yönlendirmeye çalıştığı, haberlerde objektiflik ilkesinin ihlal edildiği belirtiliyor.

Kamuoyunda, kayyum kararının ifade özgürlüğüne değil, milli güvenliği tehdit eden faaliyetlere yönelik bir tedbir olduğu görüşü de yaygınlaşıyor.