Şuawan Cabbarin: Gazze'nin yeniden işgali savaş suçudur
İnsan Hakları Kurumu Genel Müdürü Şuawan Cabbarin, siyonist rejimin Gazze'de tam askeri kontrolü tesis etmeye yönelik her türlü adımının savaş suçu ve insanlığa karşı işlenen suç olduğunu belirtti. Cabbarin, bu kararın soykırım ve etnik temizlik politikalarında ciddi bir tırmanış anlamına geldiğini, sivillerin hayatını tehlikeye attığını ve kuşatma altındaki Gazze'de insani durumun tamamen çökmesine yol açacağını ifade etti.
Siyonist rejimin güvenlik ve siyasi kararlar alan küçük bakanlar kurulunun Gazze'de tam kontrol ve yaklaşık bir milyon Filistinlinin zorla güney bölgelere sürgün edilmesi yönündeki kararlarını, uluslararası insan hakları hukuku ve Birleşmiş Milletler kararlarına açıkça aykırı olarak nitelendiren Cabbarin, 2024'teki Uluslararası Adalet Divanı kararının işgalin yasadışılığını teyit ettiğini hatırlattı.
Cabbarin, planın uygulanmasının sivil halka yönelik geniş çaplı katliamlar gerçekleştireceği uyarısında bulundu. Özellikle yoğun kara saldırıları sürerken güvenli geçiş yollarının olmaması ve insani hazırlıkların eksikliği, Gazze halkının yaşadığı felaketi daha da ağırlaştırıyor.
Ayrıca, işgalcilerin Gazze'nin kalan bölgelerini yeniden işgal etmesinin insani müdahaleleri engelleyeceğini, uluslararası kuruluşların faaliyetlerini durduracağını, bu durumun fiilen mutlak bir kuşatma ve yavaş ölüm kararı anlamına geldiğini ifade etti.
Cabbarin, bu katliam, açlık ve sistematik kuşatma politikalarının Filistin toprakları dışına zorunlu göçü meşrulaştırmaya yönelik olduğunu, bunun Batı Şeria'daki yerleşim, toprak ilhakı, yerleşimci terörü, ibadet yerlerine saldırılar ve halkın mali kaynaklarının engellenmesi gibi daha geniş ihlallerin bir parçası olduğunu vurguladı.
İşgalcilerin "düzeni sağlama" ya da "güvenlik kontrolü" gibi terimlerle yaptıkları açıklamaların, sivilleri koruma ve insani yardımlara erişimi sağlama yükümlülüğünden kaçmak için dil oyunları olduğunu söyledi.
Cabbarin, bu adımların Gazze'nin coğrafi ve demografik yapısını yeniden şekillendirip 1948 felaketinden daha trajik bir yeni Nekbe yaratmayı amaçladığını belirtti.
Kaynak:İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.