STK'lardan Muhammed Biltaci ve 70 bin mahkûm için özgürlük çağrısı

STK'lardan Muhammed Biltaci ve 70 bin mahkûm için özgürlük çağrısı
Mısır'da 12 yıldır tutuklu bulunan Muhammed Biltaci ve çok sayıda İhvanı Müslimin yetkilisinin yaşadığı zorluklara dikkat çekilmesi adına düzenlenen basın toplantısında zulmün sona ermesi çağrısında bulunuldu.

MAZLUMDER ve Özgür Der tarafından "Açlık Grevindeki Muhammed Biltaci ve Mısırlı Mahkûmlar İçin Acil Çağrı" başlığıyla Taksim Cami Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen basın toplantısına, Hukukçular Derneği, İstanbul 2 Nolu Barosu ve Mısır Dernekler Federasyonu da destek verdi.

HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Av. Mahmut Şahin'in de hazır bulunduğu basın toplantısına, Muhammed Biltaci'nin eşi Sema Biltaci'nin yanı sıra çok sayıda STK temsilcisi, akademisyen, hukukçu ve Türkiye'de mukim bulunan onlarca kişi katılım sağladı.

Mısır'da tutuklu bulunan mahkûmların yaşadıkları zorluklarla ilgili konuşan Muhammed Biltaci'nin eşi Sema Biltaci, Mısır zindanlarında kadın erkek her yaştan yaklaşık 70 bin kişinin kötü şartlar altında tutulduğunu söyledi.

"Çocuklarının evlendiğini, yakınlarını kaybettiğini yıllar sonra duyabiliyorlar"

Eşi ve oğlunun da aralarında bulunduğu tutukluların her türlü sistematik işkenceye maruz kaldığını belirten Biltaci, "Tamamen tecrit altındalar. Bulundukları Bedr Cezaevi, Guantanamo ve Sedneya Hapishanesinden farksız. 12 yıldır insani şartlardan uzak olan bu kardeşlerimizden bazılarından 9 yıldır hiç haber alınamıyor. Bu hapishaneye geçtiklerinden bu yana 9 yıldır hiçbir şekilde kendilerinden haber alma şansımız olmuyor. Çocuklarının evlendiğini, yakınlarını kaybettiğini yıllar sonra farklı şekillerde duyabiliyorlar. 4 metrekarelik hücrelerde güneş ışığından ve her türlü insani şartlardan uzak bir şekilde tutuluyorlar. Hiçbir sağlık hizmetinden faydalanamıyorlar ve hastalıklarının tedavisi için de kendilerine hak tanınmamaktadır. Tamamen tecrite maruz bırakılıyorlar. Televizyon, gazete ve dergilerden uzak, dışarıdan tamamen izole edilmiş durumdalar. Öyle ki Kur'an-ı Kerim talepleri dahi karşılanmıyor. Tüm bu şartlar nedeniyle açlık grevine başladılar. Böylece yavaşça ölüme giderek seslerini dünyaya duyurabileceklerini düşünüyorlar. Daha dün eşimin şekeri ve tansiyonu yükselmiş ve inilti sesinin duyulmaması için uzak bir hücreye götürülmüş. Ancak hastalıktan dolayı çektiği acı nedeniyle bir şekilde sesini duyan mahkûmlar kapılara vurmaya başlamışlar ve eşimin sesinin duyulmaması için daha uzak bir hücreye götürerek tamamen tecrit etmişler." dedi.

"70 bin insanın tek suçu Müslüman olup darbeye karşı çıkmaktı"

Biltaci, "Buradan soruyorum! Eşim hangi suçtan dolayı 300 yıl ve 3 defa idam cezasına çarptırıldı. Eşim, Ezher Üniversitesi'nde öğretim görevlisiydi. Kendi özel kliniğinde muhtaçlara ücretsiz hizmet veriyordu. Ülkesine ve halkına karşı hayırsever olan eşimin hangi suçtan ötürü tutuklandığını buradan sormak istiyorum. Babası gibi 12 yıldır tutuklu bulunan oğlum Enes'i hangi suçtan ötürü tutukladınız? Tek suçu Muhammed Biltaci'nin oğlu olmak mı? Gençliğini hapishanede geçirmesine sebep oldunuz. Vakit kaybetmeden acilen eşimin, çocuğumun ve haksız yere tutuklu bulunan kardeşlerimizin serbest bırakılmasını talep ediyoruz. 70 bin insan, Mısır'ın güzide insanları. Aralarında doktorlar, mühendisler, milletvekilleri, valiler var. Bunların tek suçu Müslüman olup darbeye karşı çıkmalarıydı. Hepsinin acilen serbest bırakılması veya en azından adil bir şekilde yargılanmalarını talep ediyoruz. Sizden de gücünüz yettiğince bu kardeşlerinin serbest bırakılması için çaba sarf etmenizi talep ediyoruz. Tüm insan hakları kuruluşlarının, basın kuruluşları, sivil toplum kuruluşlarının bu konuyu gündemde tutmalarını ve kardeşlerinin serbest bırakılması için ellerinden geleni yapmalarını talep ediyoruz." diye konuştu.

Yaşanan zulüm dünya kamuoyuna taşınacak

Biltaci ailesinin avukatlığını yapan Gülden Sönmez, "Bu mektup bize ulaştığında meslektaşlarımla beraber sadece Türkiye'de değil dünyaya bu mesajı dünyaya duyurmaya çalıştık. Muhammed Biltaci bir milletvekiliydi. İnsan hakları, Filistin davası için çalışan biriydi. Hakkında idam cezası ve yüzlerce yıl hapis var. Bu cezaların işkenceler altında uydurma davalarla verildiğini biliyoruz. Cezaevlerinde yaşananları anlatan mektupları dünyadaki tüm parlamentolara ve TBMM üyesi olan tüm üyelere ulaştırma çabası içerisindeyiz. Yüzlercesi ulaştı ve bu devam ediyor. Dünyadaki tüm insan hakları kuruluşlarına, İslami kesimlere, camialara, İslam dininden olan-olmayan vicdan sahiplerine bu mektupları gönderiyoruz. Hukuk mücadelesi veriyoruz ama takdir edersiniz ki, dünyanın geldiği nokta Gazze'den de belli oldu ki hukukun tek başına gücünün yetmediği bir zaman. Hukuk, mahkemelere vicdanlı insanların sesi rüzgâr olduğunda başarılı olabilir. Bir avukat olarak bunu her yerde ifade ediyorum. O yüzden bu toplantının tüm meclislerde gündeme getirilmesi hukuk mücadelemizi başarmamızda etkili olacaktır. Birleşmiş Milletler mekanizmaları dâhil olmak üzere hukuk ve adalet iddiası olan tüm mekanizmalara başvuruyoruz ve başvurmaya devam edeceğiz. Takdir edersiniz ki, mevcut durumda hukuk, siyaset, parlamenterler arası diyalogların tamamının bu kardeşlerimizin kurtulması için hayati önemi olacaktır. Bizim çağrımız, hukukçu heyetlerin, insan hakları heyetlerin Mısır'a başvurmasıdır. Reddedilmesi endişesini taşımayın. Muhammed Mursi ve arkadaşları tutuklandığında bir heyet olarak o şartlar altında başvuru yapmıştık ve görüştürülmemenin ne olduğunu da ispat ederek dünya kamuoyuna duyurmuştuk. Yine bunu zorlamak gerektiğine inanıyorum." şeklinde konuştu.

Yaşadıkları baskılar nedeniyle intihar girişimleri yaşanıyor

Mısır zindanlarında her türlü işkence ve insanlığa karşı suçların işlendiğine dikkati çeken MAZLUMDER Genel Başkanı Av. Kaya Kartal, "Bu mekanizma özellikle siyasi mahkûmlara uygulanıyor. Bize gelen bilgilere göre; mahkûmların 24 saat boyunca ışık altında bırakıldığı, temizlik ve hijyen şartlarından, yeme içme imkanlarından mahrum bırakıldığı bir durum ile karşı karşıyayız. Mahkûmların 8-10 yıldır yakınlarıyla, ziyaretçilerle görüştürülmediği, avukatlarıyla görüştürülmediği, bunun da her türlü işkencenin olduğuna delil gösterilebileceği anlamına geliyor. Hücrelerin içerisinde 24 saat kayıt yapan kamera sisteminin bulunmasıyla mahremiyet de hiçe sayılıyor. Tıbbı ihmaller neticesinde kasıtlı ölümlerin yaşandığı, yaşanan psikolojik baskı ve kendinde olmama halinden ötürü intihar girişimlerinin yaşandığını görüyoruz." dedi.

2 kardeşi hapishanede maruz kaldığı kötü muamele nedeniyle şehit oldu, birisinden 9 yıldır haber alınamıyor

Mısır'da yaşananların insan hakları ihlallerinden başka bir şey olmadığını, ülkenin yalnızca Muhammed Mursi döneminde 1 yıllığına bu ihlallerden uzak kaldığını söyleyen Mısır Dernekler Federasyonu Başkanı Mithad Haddad ise şu ifadeleri kullandı:

"Mısır'da yaşanan trajedilerin sebebi Abdulfettah Sisi'dir. Aynı şahıs, Gazze'de yaşananların da müsebbibidir. Netanyahu, Sisi başa geçtikten sonra Gazze'de bunu yapmaya güç buldu. Doktor Muhammed Biltaci ve diğer seçkin şahısların açlık grevine başlamasının sebebi Sisi hükümetidir. Sisi rejimi, insan hakları ihlalleri konusunda Mısır'ı zirveye taşıdı. Yüzlerce, binlerce kişiyi her türlü insani haktan mahrum bırakarak sistematik işkenceye maruz bırakmıştır. Hapishanelerde yaşanan ölümleri duyduğumuzda zindanlardaki durumun ne kadar trajedik olduğunu görebiliyoruz. Ailemin tamamı Mısır zindanlarında. Bir kardeşim zindanda şehit oldu. Bir kardeşim de zindanda maruz kaldığı kötü muamele sonrası dışarıda kaldırıldığı hastanede şehit oldu. Bir başka kardeşim, aynı zamanda Muhammed Mursi'nin de yardımcısı olan kardeşim, 9 yıldır hapishanede ve kimseyle görüştürülmüyor. Başına ne geldiği konusunda da hiçbir fikrimiz yok. Allah rızası için sesimiz olun. Mısır rejimine, siyaset ve medya yoluyla baskı kurun."

İstanbul 2 Nolu Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Özkan, baro olarak Gazze ve Suriye'de yaşanan zulümlere ilişkin davalara müdahil olduklarını, toplantının ardından baro ile iletişim sağlayarak tutukluların insan hakları çerçevesinde yargılanmalarını sağlamak için harekete geçeceklerini söyledi.

STK'lardan Muhammed Biltaci ve 70 bin mahkûm için özgürlük çağrısı

STK'lardan Muhammed Biltaci ve 70 bin mahkûm için özgürlük çağrısı

Kaynak:İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.