Rabia Katliamı'nın yıldönümünde zindanlardaki 70 bin mahkûm unutulmadı

Rabia Katliamı'nın yıldönümünde zindanlardaki 70 bin mahkûm unutulmadı
Mursi'ye yönetimine darbeyi protesto etmek amacıyla Rabia Meydanı'nda gösteri yapan binlerce kişinin Sisi'nin emriyle katledilmesinin yıldönümünde İstanbul'da, Mısır zindanlarında ağır şartlar altında tutulan mahkûmun dikkat çekildi.

Mısır'da ilk defa seçimle başa gelen Muhammed Mursi yönetimine karşı 3 Temmuz 2013'te dönemin genelkurmay başkanı olan Abdulfettah Sisi tarafından darbe yapıldı.

Yapılan darbe sonrasında sokaklara çıkan on binlerce İhvanı Müslimin taraftarı ile darbe karşıtları, Sisi yönetimindeki güçler tarafında ciddi baskılara maruz kaldı.

Eylemlerin devam etmesine tahammül edemeyen Sisi, 14 Ağustos 2013 tarihinde Rabia Meydanı'nda gösteri yapan, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu binlerce sivilin üzerine ateş açılmasını emretmiş ve on binlerce kişi katledilmiş, on binlercesi de yaralanmıştı.

Tarihe Rabia Katliamı olarak geçen günün yıldönümünde Fatih Saraçhane Parkı'nda bir program gerçekleştirildi.

Özgür-Der ve Mısır Dernekler Federasyonu ortaklığı ile birçok STK'nın desteklediği programda, Mısır zindanlarında insani koşullardan yoksun olarak tutulan 70 bin kişinin serbest bırakılarak özgürlüklerine kavuşması talebinde bulunuldu.

"Gazze gibi Mısır'da yaşananlar da boş gözlerle takip ediliyor"

Şeyh Hüseyin'in Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda konuşan Gazetesi Kenan Alpay, "Mısır'ın seçilmiş cumhurbaşkanına yapılan darbeyi protesto etmek için toplanan binlerce kişinin askerler ve istihbaratçılar tarafından katledildi. Sistematik bir cinayet, bir katliam yaşandı. Meydanlarda toplanan, Mısır halkının iradesini temsil eden bir halk, ordunun başında olan general Sisi tarafından ezildiler, kolları-bacakları koparıldı ve geri kalan 70 bin insan cezaevlerine atıldı. Cezaevlerine atılanlara 'vatana ihanet' suçu isnat edildi. Öyle ki, Mısır tarihinde seçilmiş tek cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, cezaevinde hayatını kaybetti, inşallah şehit oldu. Bugün bu durumda İhvan-ı Müslimin'in genel mürşidi Muhammed Bedi ve liderlerden Muhammed Biltaci, cezaevlerinde türlü işkencelere maruz kalmakta, en temel sağlık ve tedavi ihtiyaçlarından mahrum bırakılmaktadır. Aileleriyle görüştürülmeyen, ilaçlarını alamayan insanlar, ölümle burun buruna gelmektedir. Maalesef Gazze'deki soykırımın boş gözlerle takip edilmesi gibi Mısır'da yaşananlar da boş gözle takip edilmektedir. Buradan dünya kamuoyuna seslenerek, darbeye maruz kalan, hakları çiğnenen kardeşlerimin yanında olduğumuzu ifade ediyoruz. Tekraren söylüyoruz ki, Sisi israilin işbirlikçisi bir despottur." dedi.

"Bir gün o şerefli insanları katledenler de hesap verecek"

Rabia Katliamı sonrasında Muhammed Mursi ve İhvan-ı Müslimin'in diğer liderlerinin zindana atıldığını hatırlatarak konuşmasına başlayan Mısır Dernekler Federasyonu Başkanı Mithad Haddad, "Yapılan katliamda 23 bin kadın, 12 bin çocuk ve binlerce kişi şehid edildi. Bu katliamı, sözde Mısır'ı yöneten, darbe ile işbaşına gelen zalim Sisi ve askerleri yaptı. 70 binden fazla kişi şu anda cezaevinde. Cezaevinde olanlar aç ve susuz bırakılmakta, ilaçtan mahrum kalmaktalar. Gazze'ye gıda ve suyun girmesine müsaade etmeyenler, siyonistlere milyarlarca dolar hibe ediyorlar. Onlar, Gazze ve Filistin'e hiçbir şeyin girmesine izin vermezken gençlerimizin cezaevlerine atarak ölüme mahkûm ediyorlar. Unutmasınlar ki Bosna Hersek'te yıllar sonra nasıl katiller ortaya çıktıysa bir gün o şerefli insanları katledenler de hesap verecekler. İnşallah bir zaman gelecek ve onlara bunun hesabını soracağız." diye konuştu.

"Ya hep beraber yok olacağız ya da hep beraber kazanacağız"

Programda bir konuşma yapan HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı Mehmet Eşin, "Hasan El Benna konuşmalarında hep, 'biz iş yapan bir cemaatiz' derdi. Dolayısıyla günümüzde gerçekten de ümmetin, Müslümanların iş yapmaya çok ihtiyacı var. takvaya, ihlasa, ibadete, davete, tebliğe, cihada, çalışmaya, azme çok fazla ihtiyacımız var. Karınca misali, 24 saat olmasa da zaruri ihtiyaçlarımızın dışındaki tüm zamanımızı, Müslümanların bilinçlenmesi, vahdeti için çalışmalıyız. Maalesef şu anki sıkıntımız, Müslümanların birlik olmamasıdır. Eğer dün Muhammed Mursi'ye sahip çıkabilseydik bugün Gazze bu halde olmazdı. Eğer bugün Gazze'ye sahip çıkmazsak Allah muhafaza yarın siyonistleri Hatay'da, Diyarbakır'da, İstanbul'da, Ankara'da göğüslemek zorunda kalacağız. Dolayısıyla Müslümanların her alanda birbirine sahip çıkması, birliği, beraberliği pekiştirmesi gerekir. Ya hep beraber yok olacağız ya da hep beraber kazanacağız." şeklinde konuştu.

"İlişkiler bize sığınanların aleyhine olmamalı"

Eşin, "Müslümanların birliği ve özellikle devletlerin birlikteliği, Kudüs'ün, Gazze'nin, mazlumların aleyhine olmamalıdır. Buradan Türkiye hükümetine sesleniyorum! Özellikle Mısır'dan ve birçok İslam ülkesinden bize sığınan malumlar var. Türkiye ve Mısır ilişkileri olabilir, olmalıdır. Ancak bu ilişkiler asla bize sığınan insanların aleyhine olmamalıdır. Eğer Allah muhafaza mazlumların duası bedduaya dönüşürse dünyanız da ahiretiniz de felaket olur." dedi.

Kaynak:İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.