Psikolog Dinç: Aileyi ayakta tutan en önemli şey sağlıklı iletişimdir
Psikolog Gül Dinç, son yıllarda artan boşanma oranlarının başlıca nedeninin iletişimsizlik olduğunu belirtti.
Tahammül seviyesinin düştüğünü, çiftlerin sorunları konuşmak yerine hızlıca ayrılığa yöneldiğini ifade eden Dinç, boşanmalarda en belirleyici etkenlerin başında iletişimsizlik, empati eksikliği ve duygusal sınırların ihlali geldiğini belirtti.
Evlilik öncesi yeterli tanışıklığın sağlanmaması, sosyal medyadaki olumsuz etkiler ve sınırların belirsizliği de boşanmalara yol açan diğer etkenler arasında yer aldığını vurgulayan Dinç, sağlıklı bir evlilik için empati, ben dili kullanımı ve duygusal sınırların önemine dikkat çekti.
Psikolog Gül Dinç
"Kimse mutsuz olduğu bir evlilikte kalmak istemiyor"
"Boşanmaların artmasında birçok faktör var ve hepsi birbiriyle iç içe geçmiş durumda." Diyen Gül Dinç, "Bu faktörlerin başında iletişimsizlik geliyor. Artık kimse mutsuz olduğu bir evlilikte kalmak istemiyor. Tahammül seviyesi çok düşük ve iletişimsizlik için kimse bir çözüm aramıyor. Özellikle eski nesil çiftler için bu durum daha belirgindi. Şu an ise çift terapileri sayesinde insanlar bu konuda daha bilinçli, iletişimi güçlendirmeye ve empatiye yöneliyorlar. Bu da ilişkilerin kurtarılmasına yardımcı olabiliyor." ifadelerini kullandı.
Boşanmaları artıran bir diğer nedenin de mevcut sorunların sürekli üstünün kapatılması olduğuna işaret eden Dinç, "İnsanlar evlenmeden önce birbirlerini yeterince tanımaya çalışmıyor ve yeterince tanımadan bir yola girmeye çalışıyor. Bu da boşanmaların artmasına sebep olabiliyor." dedi.
"Sosyal medya, ilişkiler üzerinde baskı kuruyor"
Aile kurumuna yönelik saldırıların artmasının da dikkat çekici bir konu olduğunu ifade eden Psikolog Gül Dinç, şöyle devam etti:
"Aile kurumunun içini boşaltmaya ve evliliği ortadan kaldırmaya yönelik algı çalışmaları özellikle sosyal medyada kendini gösteriyor. Bu durum, insanların kaygı seviyesini artırıyor ve kendi ilişkilerine yansıyabiliyor. Sosyal medya, insanların yaşadıkları problemleri, fiziksel veya psikolojik şiddeti yardım çağrısıyla veya anlaşılma ihtiyacıyla kendi kitlelerine duyurmaya çalıştığı bir platform haline geldi."
"İletişimi güçlendirmek gerekiyor"
Toplumun temel değeri olan aileyi kurmak için en önemli şeyin iletişim olduğunun altını çizen Dinç, "Öncelikle aile bireyleriyle iletişimi güçlendirmemiz lazım. Bunun en etkili yolu da ben dili kullanmaktır. Genellikle tartıştığımızda 'sen bunu yaptın', 'senin yüzünden böyle oldu' gibi suçlayıcı cümleler kurarız. Oysa bunun yerine 'ben bu şekilde hissediyorum' veya 'ben buna ihtiyaç duyuyorum' gibi ben dili cümleleri kullanmak, ailedeki iletişimi düzeltecek ve ilişkileri pekiştirecektir." diye konuştu.
"Bunun yanı sıra sınırlar da çok önemlidir." diyen Dinç, "Aile içinde sınırlar çizmek, yoğun samimiyetten dolayı bazen zor olabiliyor. Karşılıksız sevgi olsa da insan dengesi bu şekilde işlemiyor. Bir süre sonra karşılanmayan ihtiyaçlar umutsuzluğa ve ilişkiden geri çekilmelere yol açabiliyor." ifadesini kullandı.
"Uzun evliliklerin anahtarı: Sohbet ve fedakârlık"
Eski nesil evliliklerin uzun sürmesinin en önemli sırrının sohbet ve fedakârlık olduğuna vurgu yapan Gül Dinç, şunları söyledi:
"Eskiden teknoloji bu kadar hayatımızda olmadığı için insanlar sürekli iç içeydi ve sohbet ederlerdi. Sohbet azaldıkça insanlar birbirlerini daha az anlamaya başladı. Bu nedenle geleneksel yapının korunması lazım.
Uzun evliliğin sırlarından biri de sorun odaklı değil, çözüm odaklı yaklaşabilmektir. Partnerinizle yaşadığınız bir problemi, onunla birlikte çözmeye istekli olmak ve problemi karşınızda görmek yerine, problemi karşınıza alıp çözüm üretmeye çalışmak çok önemlidir. Bu da aslında iletişime giriyor."
"Sınırlarımızı sağlıklı şekilde belirlemeliyiz"
Diğer bir önemli noktanın ise sınırlar olduğunu belirten Dinç, "Karşımızdaki insanın yapabileceklerini ve bizim ondan ne kadar şey isteyebileceğimizi bilmeliyiz. Örneğin, öfke kontrolsüzlüğünü tolere etmek zorunda değiliz çünkü bu ilişkiyi toksikleştirir. Ancak 'ailenle görüşemezsin' gibi bir sınırlama getiremeyiz, bu karşı tarafın değer yargılarını yıkmak olur. Önemli olan, evliliğin iki kişilik olduğunu ve önceliğin eş olması gerektiğini unutmadan sağlıklı sınırlar belirlemektir." dedi.
Kaynak:İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.