Özgür Der Başkanı Kaya: Türkiye vatandaşlarını korumakla mükelleftir

Özgür Der Başkanı Kaya: Türkiye vatandaşlarını korumakla mükelleftir
Gazze'deki ablukayı kırmak için yola çıkan "Küresel Sumud Filosu"nun işgal devletine karşı korunması için desteğe ihtiyacı olduğunu belirten Özgür Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, " Burada hepimize ve en başta Türkiye devletine düşen bir görev var. Türkiye vatandaşlarını korumakla mükelleftir." dedi.

İşgal rejiminin Gazze'de sürdürdüğü soykırım son bulması ve devam ablukanın kırılması adına 44 ülkeden katılımcıyla İspanya'dan hareket eden "Küresel Sumud Filosu"na ait bazı gemiler Tunus'a ulaştı. Filoda yer alan gemilerden birisi dün gece saatlerinde işgalcilerin droneli saldırısına uğradı.

Sivil bir inisiyatif ile yola çıkan "Küresel Sumud Filosu"nun her platformda güçlü bir şekilde desteklenmesi gerektiğini söyleyen Özgür Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, Vicdan Gemisi, Madleen ve Hanzala Gemisi'nde olduğu gibi saldırıya uğrama ihtimali yüksek olan bu filonun hedefine ulaşması adına korunması gerektiğini ifade etti.

"Filonun hedefine ulaşması için güçlü bir desteğe ihtiyacı var"

Kaya, "Küresel Sumud Filosu, dünyada bir anlamda insanlığın, vicdanın ölmediğini, siyonist barbarlığın 2 yıldır Gazze'de işlediği büyük vahşet ve insanlık suçları karşısında sessiz kalınmadığının bir sembolüdür. Bu anlamda insanlığa insanlığı hatırlatan, vicdanın, merhametin bitirilmediğinin bir göstergesidir. Bunu önemsiyoruz ve önemsenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Burada temel sıkıntı, hiçbir kural tanımaksızın Gazze'de soykırım icra eden siyonistler, zulümlerini Gazze ile sınırlamıyor, İran'a, Lübnan'a, Suriye'ye saldırıyor. Daha önce Vicdan Gemisi'ne yapılan saldırıyı hatırlıyoruz. Ardından Madleen ve Hanzala Gemisi'ne yapılan müdahaleleri hatırlıyoruz. Bu çerçevede Küresel Sumud Filosu'nun da bir müdahale ve saldırı ile karşılaşacağı kuvvetle muhtemeldir. Bunu hepimiz de dünya da biliyor. Dolayısıyla bu filonun menziline ulaşması, hedefine ulaşması için güçlü bir desteğe ihtiyacı var. Dünyanın her yerinde halkların vicdanı bu konuda Küresel Sumud Filosu ile birlikte ancak bu yetmiyor. Bu zulüm şebekesine karşı devletlerin desteğine ihtiyaç var. Türkiye'den de başka devletlerden de katılımcılar var. Burada hepimize ve en başta Türkiye devletine düşen bir görev var. Türkiye vatandaşlarını korumakla mükelleftir." diye konuştu.

"Filoda yer alanlar saldırıya uğrarsa bunun mutlaka hesabının sorulacağı mesajı verilmeli"

Devletin tüm kurumlarının filoda bulunanların can güvenliğinin koruması adına güçlü mesajlar vermeleri gerektiğini hatırlatan Kaya, "Bu filoya ihtiyaç kalmasın isterdik. Sivil bir tecrübe ile değil, Türkiye'nin doğrudan Gazze'deki mazlumlara ulaşmasını, soykırım ve açlıkla katledilen kardeşlerimize el uzatmasını isterdik ama maalesef bu olmadı. Çünkü hepimiz biliyoruz ki, israil denilen yapı israilden ibaret değil, aynı zamanda bir dünya sistemi. Bu zulüm şebekesinin arkasında en başta Amerika var. Dolayısıyla bu noktada, bugüne kadar askeri bir müdahale olmadı ve bundan sonra da olacak gibi görünmüyor. Buna rağmen doğrudan askeri anlamda bu filoyu koruma mükellefiyeti olduğunu düşündüğümüz Türkiye'nin bunu gerçekleştirememesi durumunda, en azından hukuki, siyasi, diplomatik ve medya anlamında çok daha yoğun bir destek ile siyonistlerin saldırılarını engelleme çabası içerisinde olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu anlamda hükümetten, meclisten ve devleti temsil eden tüm kurumların bu filonun ve filodaki tüm vatandaşların can güvenliği konusunda siyonistlere çok açık mesaj vermeleri gerekir. Bu filoda yer alanlar saldırıya uğrarsa bunun mutlaka hesabının sorulacağı mesajı verilmelidir." şeklinde konuştu.

"Siyonistlerle her türlü irtibat kesilmeli, filoya katılanların güvenliği konusunda adım atılmalı"

Basit kınama mesajlarının artık yetersiz olduğunu, uluslararası kuruluşların harekete geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Kaya, son olarak şu ifadeleri kullandı:

"Tekraren söylüyorum! Bu filonun askeri donanma ile korunması, devletin bu anlamda sorumluluk alarak öncü olması gerekirdi. Ancak bunun olmadığını üzülerek müşahede ediyoruz. O zaman bu noktada insani olarak görevlerini yerine getirmek için yola çıkan vatandaşların korunması görevi devlete düşer. Sadece siyonistlerin saldırıları olduğunda basit kınama mesajlarıyla yetinilmemesi, uluslararası kurumların harekete geçirilmesi gerekir. Örneğin; Uluslararası Ceza Mahkemesi, Adalet Divanı'nda siyonistlere yönelik devam eden mahkemelere yenilerinin eklenmesi gerekir. Birleşmiş Milletler'in, uluslararası mekanizmaların, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın harekete geçirilmesi ve siyonistlerle her türlü irtibatın kesilmesi konusunda daha kararlı mesajlar verilerek en azından filoya katılanların güvenliği konusunda adım atılmasını bekliyoruz."

Kaynak:İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.