Müftü Yardımcısı Aktan: Bayramlarda ziyaretleşme, hassaten yaşlıların ziyaret edilmesi önemlidir
Tüm inançların kendilerine göre bayramları olduğunu ifade eden Aktan, özellikle Müslümanlar için bayramların ayrı bir öneme sahip olduğunu ve bayramların en güzel şekilde toplum olarak kutlanması gerektiğini ifade etti.
Bayramlar ihya edildiğinde hem Alah'ın emrinin yerine gelmiş oluduğunu hem de kardeşlik duygularının pekiştiğni kaydeden Aktan, bu vesileyle Müslümanların iki güzellik ve iki kâr elde ettiklerine vurgu yaptı.
"Bayramlar bütün toplumu kapsayan bir özeliğe sahiptir"
Bayramların insanlık tarihi kadar eski olduğuna değinen Aktan, "Öncelikle bugün şerefe, diğer ismiyle telbiye günüdür. Hacılarımızın dünyanın dört bir yanında, arzın kalbi olan Mekke-i Mükerreme'de, Medine-i Münevvere'de ve Arafat meydanında buluşmaya hazırlık yaptıkları bir mevsim olma hasebiyle son derece önemlidir. Bayramların insanlık tarihi kadar bir geçmişi var. Bütün dinlerde, bütün toplumlarda bayramlar var ola gelmiştir. Bayramların toplumun tamamına hitap etmesi anlamında toplumun birliğine, beraberliğine, muhabbetine son derece katkısı vardır. Çünkü diğer kutlamalar, örneğin bir düğün cemiyeti, evet sevinç kaynağıdır ama belli bir gruba dahildir. Ya da bir kutlama belli bir gruba dahildir. Fakat bayramlar bütün kardeşlerimizin, bütün toplumu kapsayan bir özeliğe sahiptir. Bu manada son derece önemlidir. Birliğimiz ve beraberliğimizin tesisi ve devamı açısından son derece manidardır." dedi.
"Bayramı dargınlıkları kaldırmak için vesile kılalım"
İslam'ın dargınlık ve küskünlüklere karşı olduğunu dile getiren Aktan, "Bugün de bayramın gerçek manada bayram oluşması için, bayramın herhangi bir şekilde gölgelenmemesi için, öncelikle küskünlüklerin, dargınlıkların olmaması gerekiyor. Zaten dinimize dargınlık diye bir şey yok. Bunu bilmemiz lazım. Ama varsa bile, bu bayramları vesile kılarak, bu bayramları sebep kılarak, aramızdaki küskünlüklerimizi, dargınlıklarımızı gidermemiz, bayrama yapabileceğimiz en büyük iyilik, en büyük meziyettir. Hep beraber inşallah, Cuma günü 3 günü başlayan 4 gün sürecek olan, bayramımızın bu vesileyle gölgelenmemesi için, kardeşler arası olsun, aile bireyleri arası olsun, tanıdık komşular arası olsun, herhangi bir küskünlüğe, dargınlığa mahal bırakmadan, kardeşçe bir bayram yaşamaya inşallah gayret gösterelim." ifadelerini kullandı.
"Gözü yolda bekleyenleri unutmayalım"
Bayramlardaki ziyaretleşmenin hassaten yaşlıların ziyaret edilmesinin önemine değinen Aktan, "Bu bilgilerimizi dinleyecek, görecek kardeşlerimize yapacağım acizane tavsiyem şu: Anne, baba, özellikle aile büyüklerimize yönelik yardımlarımızı, ziyaretlerimizi, hasbihallerimizi sadece bayramla sınırlı bırakmayalım. Bu benim en büyük mesajım. Bayramdan bayrama değil, her zaman ziyaret yapmamız lazım. Özellikle anne, babamıza yönelik ama bayramda özellikle gözleri yolda kalan, acaba benim akrabam da gelebilir mi, benim de kapını çalacak biri çıkar mı, ben de yaşlıyım, benim de sevinmeye, gülmeye ihtiyacım var, diyen her türlü durumu yaşayan kardeşlerimizi, büyüklerimizi ziyaret etmemiz gerekir. Gerek tanıdığımız, gerek tanımadığımız komşularımız olsun, akrabalarımız olsun, bunları mutlaka ziyaret edip hayır duasını alarak bayramı çifte karla geçirmeye çalışalım. Bir, Cenab-ı Allah'ın bize vermiş olduğumuz sevinci yaşamak. İkincisi, büyüklerimizin, aile büyüklerimizin hayır duasını alarak, bayramımızı inşallah güzel bir şekilde değerlendirmeye gayret gösterelim." şeklinde konuştu.
"Çocukları sevindirelim"
Özellikle yetim ve öksüz çocukların sevindirilmesi hususunu hatırlatan Aktan, "Çocuklar malumunuz bayramın ana aktörleri sayılır. Özellikle ihtiyaç sahibi olan garip, guraba; yetim, öksüz, fakir-fukara çocuklara yönelik bizim yapmamız gereken en büyük iyilik ve bayramımızın da sevincini artırmaya yönelik en büyük güzelliğimiz onları sevindirmek. Annesi yoksa bu olumsuz hissiyatının oluşmamasını sağlamak ya da yetimse, onların bu olumsuz duygularının oluşmaması için ellerine tutmak, sahiplenmek, az da olsa imkan dahilinde hem maddi olarak hem manevi olarak onları destek çıkmak. Bayramı hep beraberce onların içinde bulunduğu bir ortamda yaşamak ve idame ettirmek, yine bize emanet olan çocuklarımıza, yavrularımıza ve ihya edeceğimiz bayramımıza yapacağımız en büyük iyilik olacaktır inşallah." dedi.
"Filistin'i, Gazze'yi dualarımızda unutmayalım"
Filistin'de yıllardır devam eden bir zulmün olduğuna değinen Aktan, "Maalesef, son birkaç yıldan beri, hatta uzun zamandan beri, İslam aleminin değişik yerlerinde gerçek manada bir bayram havası maalesef oluşmuyor. Yapacağınız şey, dua etmek. Bütün kardeşlerimizin, namazlarımızla, gençlerimizle, aile büyüklerimizle, cemiyetimizin her ferdiyle, Filistin'de, Gazze'de ve dünyanın muhtelif yerlerinde, böyle bizler gibi huzur içerisinde, güven içerisinde, mutlu bir şekilde bayrama kavuşmalarını sağlamak için, böyle bir ortamı yakalamak için dua edelim. Yüce Rabbimizden niyazda bunların ki inşallah, Filistin'de, Gazze'de ve dünyanın diğer yerlerindeki kardeşlerimizle en yakın zamanda huzur içerisinde, güven içerisinde, bayramı ve diğer zaman dilimlerini geçirebilme fırsatlarını yakalarlar Mevla müyesser eylesin inşallah." ifadelerini kullandı.
"Teşrik tekbirlerini unutmayalım"
Kurban Bayramı günlerinde farz namazlardan sonra söylenmesi vacip olan teşrik tekbirlerini de hatırlatan Aktan, "Malumunuz, arefe günü, sabah namazı itibariyle başlar. Her farz namazından sonra, teşrik tekbirleri, 'Allahu ekber, Allahu ekber, la ilahe illallah, Allahu ekber, Allahu ekber ve lillahi l-hamd' diye bildiğimiz teşrif tekbirleri, bunlar arafe günü sabah namazından sonra başlar, Bayramın dördüncü günü, ikindi namazıyla beraber biter. Bu şekilde, bu zaman zarfı içerisinde, her farz namazından sonra, bu teşrif tekbirlerini getirmemiz vaciptir. Bunu da inşallah ihmal etmeyelim." şeklinde konuştu.
Kaynak:İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.