,
  • BIST 9915.62
  • Altın 2440.177
  • Dolar 32.4575
  • Euro 34.7559
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 27 °C
  • İzmir 28 °C
  • Antalya 24 °C

Matbaacılar: E-fatura uygulaması mali anlaşmalı matbaacılığı bitirdi

Matbaacılar: E-fatura uygulaması mali anlaşmalı matbaacılığı bitirdi
E-fatura uygulamasına geçilmesi ile ellerindeki işin büyük bir kısmı kaybolan mali anlaşmalı matbaacılar, yetkililerden kendilerine destek olunması çağrısında bulundu.

 

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından 22 Ocak'ta yayımlanan tebliğ, e-fatura ve e-arşive geçiş zorunluluğu için belirlenen ciro limitlerini aşağıya çekti.

2020 ve 2021'de brüt satış hasılatı 1 milyon TL'yi aşan mükelleflere, 1 Temmuz 2022 itibarıyla e-faturaya geçiş zorunluluğu getirtildi. 2022 veya müteakip hesap dönemleri için brüt satış hasılatı 500 bin TL ve üzeri olarak belirlenirken son tarih de 1 Temmuz 2023 oldu.

Yürürlüğe giren yeni uygulama ile sektörün başlıca gelir kaynağı olan fatura, irsaliyeli fatura, sevk irsaliyesi gibi resmi evrak basımları devre dışı bırakılmış oldu. Hal böyle olunca sektörden kazanç sağlayan binlerce kişi bir anda işini kaybetmiş oldu.

E-faturaya geçilmesiyle birlikte Maliye Bakanlığı ile anlaşmalı iş matbaaların büyük çoğunluğu kullandıkları makineleri hurdaya satarak dükkânlarının kapısına kepenk vurdu.

İstanbul'da 30 yıldır matbaa sektöründe çalışan Cumhur Pekşen İLKHA muhabirine konuştu.

"E-fatura uygulaması; 1 milyon kişinin ekmek yediği koca bir sektörü maalesef buhar etmiş oldu"

Sektörün mali anlaşmalı matbaalar kısmının yaşadığı temel problemin e-fatura uygulaması olduğuna dikkat çeken Pekşen, "E-fatura uygulaması mali anlaşmalı matbaacılığı bitirdi. Biz de mali anlaşmalı matbaaydık hala anlaşmamız devam ediyor ama işlerimiz kalmadı. Makinelerimizi de hurdaya verdik. Müşteri portföyümüzün yüzde 99'u e-fatura sebebiyle maalesef buhar oldu. Haliyle işler kalmadı. Özellikle sevk irsaliyesinin de e-irsaliye şekline döndürülmesi artı e-faturaya geçmeyen mükelleflerin de kestikleri faturaların 2 bin lirayı aşan kısmının internet üzerinden kesilmesi zorunluluğunun çıkarılmış olması maalesef mali evrak işini tamamen bitirdi. Normalde e-faturaya geçmesi zorunlu olan firmaların haricinde geçmesi zorunlu olmayan firmalarda 'Nasılsa 2 bin lirayı aşan faturaları internetten keseceğim, e-faturaya geçeyim.' diyerek hepsi e-faturaya geçti. Artık hiçbirisi kâğıt fatura kullanmaz oldu. Bu durum Türkiye genelinde benim yılların tecrübesine dayanarak tahmin ettiğime göre 1 milyon kişinin ekmek yediği koca bir sektörü maalesef buhar etmiş oldu, bitirdi. Sadece bu sektörü bitirdi diyerek geçince sanki bir iş kesildi gibi anlaşılıyor ama onun arkasında çok daha derin şeyler var." dedi.

"50 bin Euroluk makinem hurda demirciye kilo demir olarak 2 bin 600 liraya gitti"

Cumhur Pekşen

Uygulama ile milyonluk değerdeki makinelerin kullanılamaz hale gelerek hurdaya çıktığından dert yanan Pekşen, "Şöyle bir örnek vereyim; bu işleri bastığımız makinelerimiz gerçekten son teknoloji, dünyada sadece birkaç tane ülkenin üretebildiği üst düzey teknoloji gerektiren makineler. Bu makinelerin hepsi kilo demir olarak hurdaya gitti, bu ülkemiz için çok büyük bir zarar. Şahsen benim 50 bin Euroluk makinem hurda demirciye kilo demir olarak 2 bin 600 liraya gitti. O makinemin içindeki sadece servo motor için 7-8 sene kadar önce bir tane araba sattım. Sadece içindeki servo motor; yani bu şekilde maliyetleri yüksek makinelerdi. 150 bin Euro, 200 bin Euro eden makinelerin hepsi şu anda istisnasız kilo demir olarak hurdacıya gidiyor." şeklinde sitem etti.

"20 yıldır birlikte çalıştığımız ustalarım, vasıfsız eleman olarak asgari ücretle başka bir yere girdiler"

Sektörün bitmesi ile kalifiye elemanlarında işsiz durumuna düştüğünün altını çizen Pekşen, "20-25 yıldır sektörde usta olarak çalışan, çoluk çocuk sahibi olan, aile geçindiren insanlar bu olay neticesinde vasıfsız eleman durumuna düştü. Bizzat benim ustalarım; 3 tane ustam burada 20 yıldır birlikte çalıştığımız ustalarım maalesef vasıfsız eleman olarak şu anda asgari ücretle dışarda başka bir yere girdiler. Yılların ustaları vasıfsız usta durumuna düştüler. Özellikle o makineleri çalıştırmak için en az 3 yıl çıraklık yapmaları gerekir, 2-3 yılda kalfa olarak çalıştılar; en az 5 yıl emek verdikten sonra usta olarak çalışmaya başlayabildiler. Hayatlarının tamamında yani iş hayatlarının bütününü verdikleri, usta olarak ekmeğini yedikleri iş artık ortadan kalkınca vasıfsız eleman durumuna düştüler. 20 yıl bir iş yapıyorsunuz, bu işin profesyonelisiniz ama yönetim erki bir karar çıkarıyor ve sizin 20 yıldır yaptığınız, uzmanı olduğunuz iş artık ortada kalmıyor. Verdiği büyük bir darbede bu oldu." diye belirtti.

"Çok büyük yaralar açıldı; kalp krizi geçiren arkadaşlarımız oldu"

Durumun işverenler açısından daha vahim olduğuna dikkati çeken Pekşen, "Yatırım yapmışsınız, yıllarca emek vermişsiniz, belli bir portföye getirmişsiniz; hem makineleriniz hurda oluyor onları satarak yerine muadil başka bir şey koyamıyorsunuz çünkü artık para etmiyor hem de elinizde yıllardır oluşturduğunuz portföyünüz buhar oluyor. Aynı zamanda işverenin sermayesini teşkil eden şeylerin değeri düşüp yok olunca, bir ustalığı da yoksa işletmecinin durumu daha vahim. Gidip bir yerde vasıfsız eleman olarak da çalışamıyor. Elindekini de satarak yerine bir şey de koyamıyor çünkü artık değerini kaybediyor. Aslında en büyük darbe de bu oldu. Çok büyük yaralar açıldı; kalp krizi geçiren arkadaşlarımız oldu. Mesela ben günlerce, haftalarca bunun psikolojik buhranını yaşadım." şeklinde konuştu.

Yetkililer, mağdurların mağduriyetini gidermek için ne yapabilir?

Çözüm önerileri hakkında konuşan Pekşen, "Bu makineler herhangi bir teknolojik destekle dönüştürülebilir mesela etiket makinelerine dönüştürülebilir, başka baskılar yapabilecek makinelere dönüştürülebilir. Temel olarak etiket makinelerine dönüştürülebilir bunu yaptığımız inceleme soncunda kesin olarak kanaate vardık. Bu makinelerin hem büyükleri hem küçükleri dönüştürülebiliyor, ekonomimize tekrar kazandırılabiliyor. Benim hükümetimize sunduğum önerilerden biri de; hükümetimiz mühendis heyeti kurarak bu makineleri belli bir merkez oluşturarak oraya toplayıp cüzi bir ücret karşılığında dönüştürebilirdi, makineler tekrar ekonomiye kazandırılırdı. Bu insanlarda mağdur olmazdı. Dönüşemeyen arkadaşlar ya sektör içerisinde ya da sektör dışı ihtiyaç olan sektörlerde KOSGEB aracılığıyla gerekli desteği ve eğitimi vererek değerlendirilebilir. Bu sektörde mağdur olan insanlar işçi alımlarında öncelik hakkına sahip edilebilir. Devletimiz binlerce işçi alıyor, mali anlaşmalı işler bittiği için işsiz kalan insanlara herhangi bir işçi alımında öncelik hakkına sahip olsun." ifadelerini kullandı. (İLKHA)

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Hür 24 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 532 658 98 55