Siyonist trerör çetesi, Gazze’yi abluka ve ambargo altında tutmaya, Filistinli gençleri sokak ortasında şehit etmeye, Müslüman liderleri hukuksuzca tutuklamaya, Mescid-i Aksa’yı taciz etmeye devam ediyor. Mavi Marmara gemisinin de aralarında bulunduğu Özgürlük Filosuna yapılan saldırının 8'inci yılında Filistin sevdalıları, Taksim’de yeniden Kudüs davasını unutmadıklarını haykırdı.
On binlerce kişinin katıldığı yürüyüş, Taksim Tünel’den başladı. Yürüyüş boyunca sık sık tekbirler getiren Filistin gönüllüleri, “Kahrolsun israil”, “Filistin’e selam, direnişe devam”, “Katil israil Filistin’den defol”, “Mavi Marmara onurumuzdur” ve “Mescid’i Aksa yalnız değildir” gibi sloganlar attı.
Mavi Marmara’da şehit düşen 10 ismin de unutulmadığı yürüyüşte, sık sık şehit isimleri zikredilirken Mavi Marmara’nın yoluna devam ettiği vurgulandı.
“Ambargo kalkmadı”
Yürüyüş sonunda Galatasaray Lisesi önünde coşkulu kalabalığa hitap eden İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, “Aramızda şehit aileleri de var. 8 yıldır bağırlarına taş bastılar. Şehit aileleri, bu toplumun geleceğidir. Biz onları unutmayacağız.” ifadelerini kullandı.
Yıldırım, şunları söyledi: “Gazzeliler, geçtiğimiz gün, hem Mavi Marmara’yı anmak hem de ambargonun kalkmadığını göstermek için denize açıldılar. Biz kardeş olmak zorundayız. Kudüs’ü iyice işgal ediyorlar. Onun için Gazze’deki Müslümanların mücadelesini görmezden gelemeyiz. Geçen gün, televizyonda iki akademisyen ambargonun kalktığını ifade ediyor. Yahu neden yalan konuşuyorsun. Biz biliyoruz ki ambargo kalkmadı. Ve mücadele devam ediyor. Mehmetçiğin Kudüs’e gitmesi gerektiğini bir kez daha haykırıyoruz. Bakın Milli Güvenlik Kurulunda Kudüs ele alındı ve Kudüs’ün önemine vurgu yapıldı. Türkiye bugün bu konuma geldiyse rahmetli Erbakan hocamızın payı vardır. Bunda ‘One Minute’ diyen Cumhurbaşkanımızın payı vardır. Bunda Mavi Marmara şehitlerinin kanı vardır. Filistin davası sadece bizim ya da hükümetin davası değildir. Filistin davası insanlık davasıdır. Onun için buradan sesleniyorum: Mavi Marmara ve Kudüs politik kavgalara kurban edilemez. Toplumun tüm kesimi Filistin davasına sahip çıkmalıdır."
"Gazze’de çocuk öldürenlerin rahatça dolaşmasına engel olabiliriz"
"Kudüs, Siyonizme karşı çıkmaktır. Bakın henüz daha fırsat geçmiş değil, Gazze’de çocuk öldürenlerin rahatça dolaşmasına engel olabiliriz." diyen Yıldırım "Mavi Marmara meselesi henüz sonuçlanmadı. Türk yargısını göreve çağırıyoruz. Türk Yargı Sistemine göre bu dava henüz kapanmadı. Yargıçlara sesleniyorum. Dünyaya şunu söyleyin: ‘Netanyahu katildir, israil katildir!’ deyin ve bu davayı tekrardan gündeminize alın." dedi.
Yıldırım konuşmasını şöyle tamamladı:
"Davamız, kuru kuruya slogan davası değildir. Burada gençler var. Burada yetişen gençler, yarın Kudüs’e akmayı da bilecekler. Ve o gün geldiğinde bir balyoz gibi israilin tepesine ineceğiz. Türk ordusunu da göreve davet ediyorum. Mavi Marmara’da 16 şehidimiz var. O gece israil, İskenderun’da 6 askerimizi şehit etti PKK’yı kullanarak. Daha sonra yapılan araştırmalarda bu PKK’lıların Tel Aviv’le bağlantısı çıktı. Türk ordusu bu nedenle israilli askerlerden intikam almalıdır. Bu intikamı nasıl alacak? israil ile bütün işbirlikleri bitecek. Türkiye’nin bağımsızlaşmasının en önemli adımı 2010 Mavi Marmara ile birlikte atılmıştır. Silah sanayinde bağımsızlaşma bu dönem sonrasında başlamıştır.
israillilere bir şey daha söylüyorum: Siz Osmanlı’ya da ihanet ettiniz. Osmanlı sizi İspanya’dan kurtardı. israilliler, Türkiye Cumhuriyetine de ihanet etti. 2. Dünya savaşında Türkiye sizi kurtarmıştı. Biz Mavi Marmara katliamını asla unutmayacağız. Ve tüm insanlığı siyonist belasından kurtarmak için mücadelemize devam edeceğiz.”
Bülent Yıldırım’ın ardından Mustazaflar Cemiyeti adına Özkan Yaman konuştu.
"İstanbul, Diyarbakır, Ankara, 'Bu iş bitti.' demeden bu iş bitmez!"
Yaman, "Eminim ki şu anda Rabbimizin 'Onlar diridirler fakat siz şuurunda değilsiniz. Onlar diridirler Rableri katında rızıklandırılmaktadırlar.' buyurduğu, müjdelediği şehitlerin ruhları da aramızda. Bizim 'Kudüs başkentimizdir.' derken ne demek istediğimizi canlarını vererek söylediler. Mescid-i Aksa onurumuzdur derken ne demek istediğimizi onlar kanlarıyla söylediler. Biz şunu çok iyi biliyoruz ki Mavi Marmara şehitlerinin şehadet haberleri bu memlekette bir cemre gibi düştüğü gün, belde belde, sokak sokak her yer nasıl kıyama durduysa, Amerika'sı, işgal girişimi şunu çok iyi biliyorlar ki İstanbul, Diyarbakır, Ankara, 'Bu iş bitti.' demeden bu iş bitmez! Biz Kudüs’ü bıraktık demeden Kudüs sizin olamaz. Mescid-i Aksa'ya hiç kimsenin Müslümanlar bitti demeden söyleyeceği sözü olamaz. Şehitleri aziz hatıralarıyla bir kez daha yâd ediyoruz. Onlar omuzlarımızda ağır bir yük bıraktılar. Bundan sonra kıyamete kadar onlar bizim kardeşlik derken, Gazze’deki kardeşlerimiz derken ve 'Kudüs bizim başkentimizdir.' derken bu sözlerinizin hamasi olmadığını, slogandan ibaret olmadığını hatırlattılar. Rabbim onların ahitlerine sadık kalmayı nasip etsin. Onların emanetlerini İzzetli bir şekilde taşımayı nasip eylesin." dedi.
Konuşmaların ardından okunan ezanla birlikte katılımcılar, dağıtılan iftariyeliklerle iftarlarını açtı. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.