Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Ankara Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Bölümü tarafından düzenlenen sektör seminerlerinin “Türkiye’nin Ulaştırma Politikaları” konulu derste konuştu.
20 yıl öncesine göre Türkiye'nin çok daha iyi konumda olduğunu kaydeden Karaismailoğlu, çok büyük mesafeler alındığını ifade etti. Türkiye'nin dünyanın ortasında Avrasya'nın merkezinde yer aldığını dile getiren Karaismailoğlu, bölgesinde lider, dünyada söz sahibi ülke konumuna gelmeyi hedeflediklerini belirtti. Ulaştırma sektörünün yüzde 16,2 ile hava kirliliğine neden olan ikinci sektör olduğunu, bu nedenle emisyonun azaltılmasının tüm proje ve planlarda yer aldığını aktaran Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, 2003'ten bu yana yapılan altyapı yatırımlarının, güvenli bir şekilde hizmete sunulduğuna söyledi.
“2053’te bölünmüş yol ağını 38 bin 60 kilometreye çıkarmayı hedefliyoruz”
2053'te bölünmüş yol ağını 38 bin 60 kilometreye, demir yolu ağını 28 bin 950 kilometreye, havalimanı sayısını 61'e, liman tesisi sayısını da 255'e çıkarmayı hedeflediklerinin altını çizen Karaismailoğlu, bu yatırımların faydalarının 156 milyar avro olacağını vurguladı. Karaismailoğlu, 2053 ulaştırma vizyonunun sürdürülebilir ve çevreci senaryoları, ön plana çıkaracağını anlattı.
“Kanal İstanbul siyasi çekişmelere konu edilecek bir proje asla değildir”
Konuşmasında Kanal İstanbul’a da değinen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, “Kanal İstanbul gibi büyük proje kısır ve kötü siyasete alet edilmemeli. Bu bir vizyon projesidir, önümüzdeki 100 yıllara yön verecek çok önemli bir projedir. Siyasi çekişmelere konu edilecek bir proje asla değildir. Önümüzdeki dönemde karşımıza çıkacak sıkıntıları çözmek için bugünden planlama yapmak gerekiyor. Kanal İstanbul da tamamen onun sonucudur. Kanal İstanbul, emlak-rant projesi gibi getirip, basit konulara, günlük dedikodu siyasetine alet edilecek bir proje asla değildir. Hele bunu ülkeyi yönetmeye talip olan kişilerin konuşması o kadar komik oluyor ki. Onlarca yüzlerce gemi, İstanbul Boğazı'ndan geçmek için bekliyor. Çünkü İstanbul Boğazı'ndan güvenli olarak geçmesi gereken gemi sayısı 25 bin adettir. Ama biz 40 binin üzerindeki gemiyi olağanüstü gayret göstererek, kazaya mahal vermeden, güvenli geçmesini sağlıyoruz.” dedi.
“Alternatif su yolu yapmamız gerekiyordu”
Ticaret hacminin artmasına bağlı olarak Marmara Denizi'nde gemi bekleme sürelerinin daha da uzayacağına işaret eden Karaismailoğlu, şöyle devam etti:
“Alternatif su yolu yapmamız gerekiyordu, Kanal İstanbul da tamamen bu zaruriyetten doğan çok önemli projedir. 2050'de boğazdan bu ticaret hareketliliğiyle 78 bin gemi geçecek. Bu sayının buradan geçmesi mümkün değildir. Bu gemilerin Marmara Denizi'nde beklemesi de mümkün değildir. O yüzden bir alternatif su yolu, küresel hareketliliğe çözüm bulmak, ticari koridorda pay sahibi olmak için Kanal İstanbul'u projelendirdik. Kısmen alternatif ulaşım yollarıyla işe başladık. Bu devam edecek. Kanal İstanbul, önümüzdeki yüzyıllara dam vuracak, küresel lojistik hareketlere yön verecek bir devlet projesidir. Birinci köprü yapılırken '30 milyon aç, köprüye ne gerek var' diyen mantık, bugün Kanal İstanbul'a karşı çıkıyor. Montrö'nün detaylarında, savaş ve barış durumunda Türkiye'nin hakları ve hukukları vardır. Biz de bunları yakından takip ederek, birebir uyguluyoruz. Şu anda savaş döneminde bile bize verdiği yetkileri sonuna kadar kullanıyoruz."
“Rize-Artvin Havalimanı mayısta hizmete girecek”
Havayolu yatırımlarıyla ilgili de konuşan Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, Türkiye'nin ikinci dünyanın ise beşinci denize dolgu havalimanı olacak Rize- Artvin Havalimanı'nın mayıs ayında hizmete gireceği söyledi. Antalya Havalimanı ihalesinin yapıldığını anımsatan Karaismailoğlu, “Biz klasik devlet olsaydık, üreten gelişen, farklı finans modelleri arayışı içerisinde olmasaydık 2025 yılına kadar Antalya Havalimanı’na 765 milyon avroluk bir yatırım yapmamız gerekiyordu. Bu havalimanı yetmiyor çünkü. 765 milyon avroluk yatırımı da içine koyarak 2025 yılı sonrasındaki Antalya Havalimanı 25 yıl işletmesi ihalesine çıktık. Buraya Ruslar geldi, Almanlar geldi, Fransızlar geldi. Türk yatırımcıyla teklif verdiler. Tamamen açık şeffaf yarışma sonucunda 8 milyar 55 milyon avroluk bir teklif geldi. Ve bunun yüzde 25’i yani 2 milyar 138 milyon avro da Mart’ın sonuna doğru peşin olarak devletin kasasına yatırılacak. Bu kadar başarılı ve büyük bir proje.” değerlendirmesinde bulundu.
“1915 Çanakkale Köprüsü 18 Mart’ta açılacak”
Finans problemi olmadığı için projelerin hızlı bittiğini kaydeden Karaismailoğlu, 1915 Çanakkale Köprüsü'nün, ülke ekonomisine yıllık 2 milyar 314 milyon liralık katkı sağlayacağını kaydetti. Köprü hakkında teknik bilgileri anlatan Karaismailoğlu, 18 Mart'ta hizmete açılacak projenin, gururla anlatılacak projeler arasında yer aldığını bildirdi.(İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.