İşgalin, konut kulelerini yıkmasıyla Gazze'de iletişim kesintileri yaşanıyor

İşgalin, konut kulelerini yıkmasıyla Gazze'de iletişim kesintileri yaşanıyor
İşgalci rejimin, son iki günde Gazze kentindeki konut kulelerine yönelik yoğun bombardımanı, bu binaların çatılarına monte edilmiş sinyal güçlendirme istasyonlarının yıkılmasıyla birlikte cep telefonu iletişiminin zayıflamasına ve geniş alanlarda internetin kesilmesine yol açtı.

Filistinli vatandaşlar, yerel medyaya yaptıkları açıklamalarda, dünden bu yana özellikle kentin güneybatısında “Jawwal” ve “Ooredoo” şebekelerinde sürekli kesinti yaşadıklarını belirtti. Bu durum, başlıca yayın kulelerini barındıran Muşteha ve Susi kulelerinin yıkılmasının ardından ortaya çıktı.

Sorun, Anser güvenlik kompleksi çevresine düzenlenen saldırıların ardından daha da belirginleşti. Vatandaşlar, şiddetlenen bombardıman ve artan göç dalgası sırasında yakınlarıyla iletişim kurmakta büyük zorluk çekiyor.

Ayrıca kulelerin hedef alınması, internet altyapısına da ciddi zarar verdi ve geçtiğimiz Cuma gününden bu yana Gazze’nin batısındaki birçok mahallede internet tamamen kesildi. Bu durum, gazeteciler ve öğrenciler de dâhil olmak üzere birçok kişiyi internete erişim için uzak mesafelere gitmek zorunda bıraktı.

Anser bölgesinde yaşayan yerinden edilmişlerden Celal Muşteha, Kudüs Press muhabirine şunları söyledi:

“İnternete bağlanıp güneydeki kardeşlerime hâlâ hayatta olduğumu bildiren kısa bir mesaj gönderebilmek için on kilometreden fazla yürüyerek Tel el-Heva’daki Kudüs Hastanesi’nin çevresine gitmek zorunda kaldım. Cep telefonu ile iletişim kurmayı başaramadım.”

Hayat dolu yapılar

Gazze’deki konut kuleleri sadece konut projeleri değildi; aynı zamanda kentin canlı kentsel merkezleriydi. Bu binaların üst ve alt katlarında yerel ve uluslararası basın kuruluşları, uluslararası ve BM kurumlarının ofisleri, büyük ticaret merkezleri, tıbbi klinikler, hukuk ve mühendislik büroları ile onlarca girişim şirketi bulunuyordu.

Dolayısıyla bu kuleler, ekonomik ve mesleki faaliyetlerin merkezi, halkın geniş kesimlerinin uğrak noktası haline gelmişti. İşgalin bu binaları hedef alması, yalnızca halkı yerinden etme girişimi değil; aynı zamanda kentin ekonomik ve mesleki dokusunu yok etme çabası olarak görülüyor.

Bugün ise işgal saldırılarının konut ve ticaret kulelerini hedef almaya devam etmesiyle Gazze, son otuz yılda halkının emeğiyle inşa ettiği en belirgin modern mimari simgelerini kaybediyor.

Bu sistematik yıkım, Arap ve uluslararası çevrelerin sessizliği eşliğinde gerçekleşiyor; bu sessizlik, işgale Gazze’nin kentsel ve kültürel kimliğini silmeye yönelik politikalarını sürdürmesi için adeta bir “yeşil ışık” işlevi görüyor.

7 Ekim 2023’ten bu yana işgal ordusu, Amerikan ve Avrupa desteğiyle Gazze’de soykırım yürütüyor. Bu süreç; katliam, aç bırakma, yıkım, tehcir ve esir almaları içeriyor; uluslararası çağrıları ve Uluslararası Adalet Divanı’nın durdurma kararlarını tamamen hiçe sayıyor.

Bu soykırımda şu ana kadar çoğu kadın ve çocuk olmak üzere yaklaşık 227 bin Filistinli şehit ya da yaralandı, 11 binden fazlası kayboldu. Yüzbinlerce kişi yerinden edildi, kıtlık birçok çocuğun ölümüne yol açtı. Gazze’nin büyük bölümü haritadan silinircesine yıkıldı.

Kaynak:İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.