İşgal rejimi, dünyadaki imajını güzelleştirmek için milyonlar harcıyor

Amerikan haber sitesi Drewp News’te yayımlanan ve “Echo Report” tarafından çevrilen rapora göre, birçok ülkedeki kamuoyu işgalci rejimi “soykırımcı ve ırkçı" bir rejim olarak görüyor. Bu bulgular, Tel Aviv yönetimini geniş çaplı bir propaganda kampanyası başlatmaya yöneltti.

Siyasi bağlantıları olan şirket kampanyayı yürütüyor

Araştırmayı, 1980’lerden bu yana işgalci rejimin sağcı Likud Partisi ile yakın bağları bulunan, ayrıca eski ABD başkanlarıyla ve mevcut başkan Donald Trump ile ilişkileri bilinen Mark Penn’in yönettiği Stagwell Global adlı şirket üstlendi.

Gazze savaşı odaklı kapsamlı anketler

Araştırma kapsamında ABD’de 7 bin 250, Avrupa’da ise 2 bin 800 (İngiltere, Almanya, Fransa, İspanya) yüz yüze görüşme gerçekleştirildi. Ayrıca işgalci rejimin propaganda mesajlarının etkisini test etmek üzere 5 bin 600 ek görüşme daha planlanıyor.

Rekor bütçe ile imaj kampanyası

Rapor, işgal rejimi dışişleri bakanlığının kısa süre önce imaj düzeltme kampanyaları için ek 150 milyon dolar bütçe ayırdığını ortaya koydu. Bu adımın, özellikle Gazze savaşı sırasında hızla kötüleşen küresel kamuoyu algısını kontrol etme çabasının bir parçası olduğu kaydedildi.

Propaganda mesajlarının etkisi ölçülüyor

Çalışmanın bir aşamasında, katılımcılara propaganda videoları izletilerek, bu içeriklerin kamuoyunun tutumlarını ne ölçüde değiştirdiği inceleniyor. Amacın ise olumsuz algıları dönüştürmede en etkili mesajları belirlemek olduğu ifade ediliyor.

“Cihatçı tehdit” en etkili söylem

Bulgulara göre, “radikal İslam/cihatçılık”ın küresel bir tehdit olarak sunulması ve işgalin kadın hakları ile LGBT haklarını destekleyen bir ülke gibi gösterilmesi, izleyicilerin işgalci rejime desteğini her ülkede 20 puandan fazla artırıyor.

Raporda ayrıca, ABD ve Almanya’da işgale yönelik halk desteğinin görece daha yüksek olduğu ancak giderek azaldığı belirtiliyor. Fransa ve İspanya’da ise Filistin yanlısı eğilimler daha belirgin hale gelmiş durumda; geniş bir kesim işgalci rejimi “soykırımcı ve ırkçı bir apartheid rejimi” olarak tanımlıyor.

ABD’de eşi görülmemiş bölünme

Araştırma, ilk kez ABD’de Filistinlilere sempati duyanların oranının, işgal yanlılarıyla neredeyse eşitlendiğini gösterdi. Bu durum, Amerikan toplumunda konuya dair görülmemiş bir bölünmeye işaret ediyor.

Z Kuşağı en sert eleştiren grup

Veriler, 18–24 yaş arası gençlerin işgal rejimine en sert eleştiriler yönelten kesim olduğunu; yaş ilerledikçe işgale desteğin arttığını ortaya koyuyor. Uzmanlara göre bu da siyasi tutumlarda belirgin bir kuşak farkını gösteriyor.

Filistin tarafının eksikliği

Rapor, Filistin davasını destekleyen aktörlerden benzer bir propaganda çalışmasının bulunmadığını; bu boşluğun uluslararası medya ve siyasette işgalin söylemlerini güçlendirdiğini vurgulayarak son buluyor.