,
  • BIST 9915.62
  • Altın 2439.282
  • Dolar 32.4246
  • Euro 34.6533
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 16 °C
  • İzmir 14 °C
  • Antalya 20 °C

Hazine ve Maliye Bakanlığından Moody's'e tepki

Hazine ve Maliye Bakanlığından Moody's'e tepki
Hazine ve Maliye Bakanlığı uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'e tepki gösterdi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in not indirim kararının Türkiye ekonomisinin temel göstergeleri ile bağdaşmamakta olduğunu belirtti.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s tarafından verilen not indirim kararı, Türkiye ekonomisinin temel göstergeleri ile bağdaşmamakta ve bu nedenle kuruluşun analizlerinin nesnelliği ve tarafsızlığı açısından soru işaretleri yaratmaktadır." denildi.

Kuruluşun, yaptığı değerlendirmede Türkiye’nin borçlarının rezervlerinden 2,6 kat fazla olduğuna vurgu yaptığı aktarılan açıklamada, bu oranın, Moody’s’in Türkiye'den daha yukarıda notlandırdığı bazı gelişmekte olan ülkelerde dahi kendileri için çok üzerinde olduğu ifade edildi.

Açıklamada, "Ayrıca, kısa vadeli dış borcun yaklaşık yarısı da bankacılık sektörüne ait olup Türk bankaları ve Türk reel sektörü, Türkiye’ye ilişkin algının oldukça kötü olduğu, CDS spreadlerinin çok yükseldiği Ağustos-Eylül 2018’de dahi borçlarını yenileyebilmişlerdi." ifadelerine yer verildi.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

"Bu yılın ilk çeyreğinde de borç çevirme oranı bankacılık sektörü için yüzde 128, reel sektör için yüzde 165 düzeyinde gerçekleşmiştir.

Ayrıca döviz rezervlerine ilişkin olarak uluslararası düzeyde üzerinde mutabakata varılmış bir ölçüt bulunmamasına rağmen Dünya Bankası verilerine göre, son beş yıllık ortalamalara bakıldığında Türkiye’nin ithalat üzerinden ölçülen rezerv yeterliliği Türkiye ile benzer olarak tanımlanabilecek gelişmekte olan Avrupa ülkelerine yakın seyretmektedir.

Ekonomik kırılganlıklar değerlendirilirken dikkate alınması gereken bir diğer unsur da ekonomik aktörlerin borçluluk düzeyidir. Türkiye, hem toplam ekonomi hem de her bir ekonomik aktör düzeyinde bakıldığında oldukça güçlü bir performans göstermektedir.

2018 yılı sonu itibarıyla, gelişmekte olan piyasa ekonomilerinin ortalama toplam borcunun GSYH’ye oranı yüzde 212,6 olarak gerçekleşirken, bu oran Türkiye’de yüzde 156,8’dir.

Benzer şekilde Türk kamu kesiminin borçlarının GSYH’ye oranı yüzde 33,6 düzeyinde seyrederken gelişmekte olan piyasalar ortalaması yüzde 49,7’dir.

Türk hane halklarının borç yükü GSYH’nin yüzde  14,7’siyken gelişmekte olan piyasalar ortalaması yüzde 37,6’dır.

Finansal sektörümüzün borç yükü GSYH’nin yüzde 33’ü seviyesindedir. Buna mukabil yükselen piyasa ortalaması yüzde 33,6 olarak gerçekleşmiştir.

Reel sektörümüzün toplam borcu GSYH’mizin yüzde 75,5’i iken gelişmekte olan piyasalar ortalaması yüzde 91,7 düzeyindedir."

Açıklamanı devamında, "Tüm bu verilerin yanında: Kamu bankalarının yeniden sermayelendirilmesinin tamamlanması, ödemeler dengesinde ithalat düşüşü ve ihracatta yaşanan artış ile sağlanan düzelmenin reel olarak döviz ihtiyacını ortadan kaldırması, İVME paketi ile birlikte ihracata yönelik firmalarımızın finansmana erişiminin kolaylaştırılması ve diğer reform ajandasının kararlılıkla uygulanması, Enflasyonda sağlanan düşüş trendi, artan turizm gelirleri, Adalet Bakanlığımızın Yargı Reformu Strateji Belgesi ve bunun gibi pek çok olumlu gelişmenin de göz ardı edildiğini üzülerek görmekteyiz." diye belirtildi.

Açıklamanın sonunda şu ifadelere yer verildi:

"Normal koşullarda açıklamaya gerek bile duymadığımız 'kurumların bağımsızlığı' ve 'serbest piyasa' konusu da Kredi Derecelendirme Kuruluşu tarafından haksız bir şekilde ele alınmıştır. Merkez Bankası bağımsızlığına ve Merkez Bankamızın izlediği politikalara ilişkin olarak, Türkiye sabit kur rejiminin ve bağımsız olmayan para politikasının olumsuz sonuçlarını 2001 krizi ile çok ağır bir şekilde deneyimlemiştir. Türkiye’nin 2003 yılından beri uyguladığı ekonomik politikalardaki temel unsur, her koşulda serbest piyasa ekonomisinin gerekleri ile uyumlu hareket etmek olmuştur.Bugün de dalgalı döviz kuru, sermaye akımlarının serbestliği ve girişimciliğin teşvik edilmesi ekonomi politikalarımızın merkezinde yer aldığı gibi bunun aksi Türkiye Cumhuriyeti için ne bugün ne de yarın asla söz konusu olmayacaktır." (İLKHA)

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Altın fiyatları bugün ne kadar?26 Nisan 2024 Cuma 09:46
  • Döviz kurlarında son durum26 Nisan 2024 Cuma 09:23
  • Merkez Bankası faiz kararını açıkladı25 Nisan 2024 Perşembe 14:03
  • Brent petrolün varili 88 dolar seviyesinde25 Nisan 2024 Perşembe 09:58
  • Altın fiyatları bugün ne kadar?25 Nisan 2024 Perşembe 09:20
  • Döviz kurlarında son durum25 Nisan 2024 Perşembe 09:01
  • Motorine 1 lira 16 kuruş indirim25 Nisan 2024 Perşembe 00:20
  • Politika faizi yıl sonu beklentisi yüzde 4524 Nisan 2024 Çarşamba 13:26
  • Bu gece motorinde indirim bekleniyor24 Nisan 2024 Çarşamba 10:46
  • Brent petrolün varil fiyatı 88,57 dolar24 Nisan 2024 Çarşamba 10:25
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Hür 24 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0 532 658 98 55