Peygamber Sevdalıları Vakfı, Diyarbakır'da "Cihad Önderi Hazreti Muhammed" temasıyla Mevlid-i Nebi etkinliği düzenledi.
Etkinliğe, Dünya Alimler Birliği Başkanı Prof. Dr. Ali Muhyiddin El-Karadaği, Filistin Alimler Birliği Başkanı Dr.Nevvaf Tekruri, Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHADUL ULEMA) Başkanı Molla Enver Kılıçarslan, HÜDA PAR Genel Başkanı Vekili İshak Sağlam, alimler, kanaat önderleri ve STK temsilcileri katıldı.
Etkinlik Doç. Dr. Rıfat Ablay'ın Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı, Mevlid-i Şerif'in okunmasıyla devam etti.
Etkinliğin selamlama konuşmasını Filistin Alimler Birliği Başkanı Dr. Nevvaf Tekruri gerçekleştirdi.
Dr. Tekruri, konuşmasında "Ey kardeşlerim, meydanlardaki gösterilerinize devam edin, hiçbir zaman durmayın. Gazze'yi, Aksa Tufanı'nı, mücahitleri desteklemeye devam edin" dedi.
Özlem ajans sanatçılarının da yer aldığı etkinlikte, ilahi ve ezgiler seslendirildi.
Programda, Peygamber Sevdalıları Vakfı Mevlid-i Nebi Düzenleme Kurulu Üyesi Menaf Adıyaman, vakfın bu yılkı mesajını paylaştı.
Gazze ve Filistin merkezli mesajda, "kutsallarımıza ve değerlerimize yönelik insafsız saldırılara en güzel cevabın askeri ve siyasi gücün tesis edilmesi" olduğuna dikkat çekildi.
Dünya Alimler Birliği Başkanı Prof. Dr. Ali Muhyiddin El-Karadaği de etkinlikte bir konuşma gerçekleştirdi.
Konuşmasına, Allah'a hamd, Peygamber Efendimize salat ve selamla başlayan El-Karadaği, siyonist işgal rejiminin Gazze'deki katliam ve soykırımına dikkat çekti.
"Peygamber Efendimiz dünya ve ahiret için örnektir"
Karadaği "Şu sıcağa rağmen buraları doldurdunuz. Allah'u Teala hepinizden razı olsun. Konuşmamın girişinde Kürtçe olarak sizleri selamladım. İnşallah Arapça ile devam edeceğim. Kardeşlerim, Peygamber aleyhisselatu vesselamın yüceliğini ve onun vasıflarını hiçbir insanda bulamıyor, göremiyoruz. Tarihin tümünde büyük liderlere ve önderlere baktığımız zaman, onların belirgin özelliği ya bütünüyle uhrevi anlamda ortaya çıkıyor ya da dünyevi olarak ortaya çıkıyorlar. Bütün özellikleri kendilerinde barındıramıyorlar. Bu asırda da bunu görmekteyiz. Batılı devletler, bilimde, ilimde, teknolojide ilerlediler fakat ahlaktan, adaletten ve insani meziyetlerden mahrum kaldılar. Bunu Batılı devletlerin Gazze ile Filistin'e yaklaşımında da görmekteyiz. Öte taraftan başka milletlere de baktığımız zaman onlar da bilim ve teknolojiye önem vermiyorlar, medeniyetlerin kalkınmasına önem vermiyorlar. Kardeşlerim! Peygamber aleyhisselatu vesselam ise hem dünyayı hem de ahireti bir arada tutmuştur. Peygamber aleyhissalatu vesselam, Allah'ın ona indirdiği vahiy ve Kur'an-ı Kerim'in ayetleri ışığında, yine aklı da bir tarafa atmadan nasıl muamele yapılması gerekiyorsa o şekilde hem dünya hem de ahiret noktasında hayatını sürdürmüştür." dedi.
"Peygamber Efendimiz 'en güzel ahlak' üzerineydi"
"Kardeşlerim, Allah'u Teala, Peygamber aleyhisselatu vesselamı 'en güzel ahlak' ile vasıflandırmıştır. Hatta Kur'an-ı Kerim'de Rabbimiz 'Şüphesiz ki sen en güzel ahlak üzeresin' buyurmuştur. Onun ahlakı hem savaş hem de barış zamanında böyleydi. Bununla ilgili inşallah sizlere bazı örnekler vereceğim" diyen Karadaği, sözlerine şöyle devam etti:
"Kardeşlerim Peygamber Aleyhisselatu Vesselam'ın hayatında Kureyş ile yaşadığı anları görmekteyiz. Peygamber Aleyhisselatu Vesselam 13 yıllık Mekke döneminde kendisine eziyet ediliyor, kendisine işkence yapılıyor, sahabeleri şehid ediliyor, hatta bayan sahabeler şehid ediliyor. Ve kendisini Mekke'den çıkardılar. Ve Medine'de 8 yıl boyunca Mekke müşrikleriyle, Peygamber Aleyhisselatu Vesselam, onlarla savaştı. Peygamber Aleyhisselatu Vesselam'ın sahabelerini şehit ettiler fakat sonunda Mekke'nin fethinde Peygamber Aleyhisselatu vesselam Mekke'yi fethettikten sonra onlardan intikam almadı, bilakis onlara 'Gidiniz serbestsiniz, hürriyetinizi yaşayınız.' diye buyurdular. Kardeşlerim hepimiz biliyoruz, Medine'de Ben-i Nadir Yahudileri, Ben-i Kaynuka Yahudileri ve orada bulunan bütün Yahudiler Peygamber aleyhisselatu vesselamı öldürmeye çalıştılar. Onun yemeğine zehir koydular, onunla savaştılar. Düşman ordularıyla birleşip Peygamber aleyhisselatu vesselamı yok etmeye çalıştılar fakat tüm bunlara rağmen hırsızlık ile itham edilen bir Yahudi için Allah'u Teala gökten ayetler nazil etti. Bir savaşta Peygamber Aleyhisselatu Vesselam bir kadının öldürüldüğünü görünce 'Bu kadın savaşmıyordu ki onu öldürdünüz, şüphesiz ki bu işi yapandan beriyim.' buyurdu. Kardeşlerim Peygamber aleyhisselatu vesselamın hayatından sizlere bu misalleri şunun için verdim: Sizlerin bugün Amerika'nın, israilin, siyonistlerin Gazze'de Müslüman kardeşlerimizi öldürmeleri, onlara acımamaları ve Peygamber aleyhisselatu vesselam'ın Mekke'de, Medine'de gayrimüslimlere gösterdiği güzel şeylerle karşılaştırmanız için bu örnekleri sizlere verdim. Aksa Tufanı'na kadar Batılılar ve Amerikalılar kadın haklarından, hasta haklarından, hastanelerin korunmasından, çocuk haklarından, insan haklarından bahsediyorlardı fakat kendilerinin koydukları bu kanunların hepsini Gazze'de, Filistin'de ayaklar altına aldılar."
"Avrupa'nın kanunlarının ne Araplara ne Türklere ne de Kürtlere faydası olmadı"
"Kardeşlerim, Avrupalıların kendi aralarında kurdukları düzen ve nizam, şu an görmekteyiz ki kayıptadır. Bu nedenle insanlık şu an İslam nizamına, İslam'ın adaletine ihtiyaç duymaktadır." diyen Karadaği "Bugün sizlere Selahattin Eyyubi'den de bahsedeceğim. Sizler Selahattin Eyyubi'nin torunlarısınız. Siz Kürtler, nasıl ki Selahaddin Eyyubi Kudüs'ü özgürlüğüne kavuşturdu ve Eyyubi Devletini kurdu, birçok İslam ülkesinde Selahaddin Eyyubi'nin kahramanlıkları yayıldı, işte bugün sizler Kürtler olarak Selahaddin Eyyubi'yi takip etmeniz lazım ve en yüce önderiniz olan Muhammed Mustafa Aleyhisselatu Vesselam'ı takip etmeniz gerekir. Kardeşlerim Arap, Türk ve Kürt milletleri bunların tümü Avrupa'yı denediler, Avrupa'nın kanunlarını, nizamlarını denediler fakat Avrupa ne Araplara ne Türklere ne de Kürtlere hiç acımadı, onların getirdiği kanunlar da hiçbir şekilde bu halklara hiçbir şey vermedi." şeklinde konuştu.
"Gazze ve Filistin'deki kardeşlerimize destek olmak vaciptir"
Karadaği, sözlerine şöyle son verdi:
"Kardeşlerim sizlere son olarak şunu söylemek istiyorum ve bütün İslam alemine şunu seslenmek istiyorum: İslam dışında sizin hak ve hukuklarınızı gerçek anlamda verecek yoktur. O zaman tekrardan İslam dinine dönüş yapmamız lazım. Hak ve hukuk açısından araya hiçbir fark koymayan tek din İslam dinidir. Kardeşlerim şunu da sizlere söylemek isterim ki hepimizin üzerine şer'en, aklen ve insani olarak vaciptir ki Gazze'deki, Filistin'deki kardeşlerimizle beraber olup onları her platformda desteklememiz gerekir. Kardeşlerim buradan Alimler ve Medreseler Birliği İTTİHADUL ULEMA'ya ve Peygamber Sevdalıları'na teşekkür ediyorum. Şu an bu meydanı dolduran siz halkımıza da teşekkür ediyorum. Bu sıcağa rağmen, bu meydanı doldurdunuz. İnşallah kıyamet gününde Peygamber aleyhisselatu vesselam ile beraber olacağız. Onun Havz-ı Kevser'inde, onun mübarek ellerinden içeceğiz artık bir daha susamamak üzere." (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.