Dr. Hüseyin Sudan: Kumarın ciddi psikolojik ve toplumsal zararları var
Yılbaşı öncesinde kumar, milli piyango ve yılbaşı kutlamalarına ilişkin tartışmalar yeniden gündeme gelirken, Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Hüseyin Sudan, konuya ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Kur’an-ı Kerim’de kumarın “meysir” olarak açık bir şekilde yasaklandığını belirten Sudan, kumarın her türlüsünün haram olduğunu vurguladı.
Kumarın Kur’an-ı Kerim’de “meysir” olarak ifade edildiğini ve içkiyle birlikte zikredildiğine dikkat çeken Dr. Sudan, şunları söyledi: “Kur’an-ı Kerim’de kumar, ‘meysir’ olarak ifade edilir ve içkiyle birlikte zikredilir. İçki ve meysir, Kur’an-ı Kerim’de açıkça şeytanın işi olarak nitelendirilmiş ve bunlardan sakınılması emredilmiştir. Dolayısıyla Müslümanların kesinlikle kumardan uzak durmaları gerekir. Kumar, İslam’ın açık ve net bir şekilde haram kıldığı fiillerden biridir. Bunun ne zaman oynandığı önemli değildir. Kumarın yılbaşında oynanıp oynanmaması, onun hükmünü değiştirmez.”
Kumarın emek olmadan, herhangi bir çaba ve iş gücü olmaksızın, tamamen şansa dayalı olarak para kazanma yöntemi olduğunu ifade eden Sudan, “Kumar; emek olmadan, herhangi bir çaba ve iş gücü olmaksızın, yalnızca şansa dayalı olarak para kazanmayı hedefleyen bir faaliyettir. İslam ise çalışmayı teşvik eder, emeğe değer verir ve ancak emek karşılığında kazanılan malı meşru kabul eder. Kumar ise emeği ve alın terini tamamen ortadan kaldırarak şansa dayalı bir kazanç yöntemi ortaya koyar. Bu yönüyle İslam’ın temel ilkelerine aykırıdır.” dedi.
Kumarın bireysel ve toplumsal birçok zararı bulunduğunu dile getiren Sudan, “Kumarın ciddi psikolojik ve toplumsal zararları da vardır. Bağımlılık yapması, ailevi sorunlara yol açması, toplumsal huzursuzluklara sebep olması bunların başında gelir. Kumar nedeniyle yıkılan yuvalar, çıkan kavgalar, hatta cinayetler bilinmektedir. Dolayısıyla kumar, her yönüyle haramdır ve birçok başka haramın da kapısını aralamaktadır.” ifadelerini kullandı.
Milli piyango adının değiştirilmesinin kumarın hükmünü değiştirmeyeceğini söyleyen Sudan, “Bunun adına milli piyango denmesi kumarı helalleştirmez. Devlet eliyle yapılması ya da kurumsal bir yapıya büründürülmesi de kumarın hükmünü değiştirmez. Kumar kumardır ve haramdır. Yılbaşında oynanan milli piyango da bu kapsamda değerlendirilmelidir. İnsanlar gereksiz yere umutlandırılmakta, gereksiz harcamalar yapmaktadır. Toplanan paraların büyük bir kısmı belli çevrelerin eline geçerken, sadece çok küçük bir bölümü birkaç kişiye dağıtılmaktadır. Milyonlarca insan mağdur olurken, birkaç kişi haksız şekilde zenginleşmektedir.” dedi.
Kur’an-ı Kerim’de yer alan “Birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin” ayetini hatırlatan Sudan, “Kur’an-ı Kerim’de ‘Birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin’ buyurulmaktadır. Kumar, açık bir haksızlık ve sebepsiz zenginleşme biçimidir. Nitekim kumar, hukuk sistemlerinde de meşru kabul edilen bir kazanç yolu değildir. İlginç olan, devletin bir taraftan yasalarla kumarı yasaklaması, diğer taraftan ise milli piyango adı altında bunu kurumsallaştırmasıdır. Sonuç olarak kumarın her türlüsü haramdır ve Müslümanların bundan uzak durmaları gerekir.” dedi.
Yılbaşının Müslümanlara ait bir bayram olmadığını vurgulayan Sudan, “Öte yandan yılbaşı da Müslümanlara ait bir bayram değildir. Yılbaşı, Hristiyan kültürüne ait bir gelenektir. Müslümanların ise iki bayramı vardır. Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı. Ayrıca Müslümanların esas aldığı takvim hicrî takvimdir ve hicrî yılbaşı vardır. Miladî takvimin, Hazreti İsa’nın doğumuna dayandığı iddiası da kesin değildir. Kaldı ki Hazreti İsa bizim de Peygamberimizdir ve kendisi de bir Müslüman'dır.” şeklinde konuştu.
Bir Müslümanın yılbaşı sembollerini kullanmasının ve yılbaşını bir bayram gibi kutlamasının İslam’a uygun olmadığını dile getiren Sudan, “Bir Müslümanın yılbaşı sembollerini kullanması, yılbaşına sevinmesi ve bunu bir bayram gibi kutlaması İslam’a uygun değildir. Yılbaşı, emperyalist güçlerin kültürel dayatmalarının bir sonucu olarak toplumlara benimsetilmektedir. Müslümanlar da bu kültürel işgalin etkisiyle yılbaşını kendilerine ait bir bayram gibi algılamaya başlamıştır. Ancak yılbaşına ait sembollerin kullanılması ve bunun bir bayram olarak görülmesi doğru değildir.” diye konuştu.
Gençlerin ve çocukların bu tür kültürel ve ahlaki tehditlerden korunması gerektiğini vurgulayan Sudan, “Ne yazık ki yılbaşı, günahların aleni işlendiği, içkinin aşırı tüketildiği, fuhşun arttığı bir geceye dönüşmüştür. Bu durum, yılbaşının masum ve iyi niyetli bir kutlama olmadığını; aksine insanları ahlaki yozlaşmaya sürükleyen bir araç hâline geldiğini göstermektedir. Bu nedenle gençlerimizi yılbaşı ve yılbaşı kutlamalarına karşı korumamız gerekmektedir. Birçok genç bu geceyi bahane ederek normalde haram olan davranışları meşru görmektedir.” ifadelerini kullandı.
Sözlerine son olarak meselenin sadece yılbaşı olmadığını belirten Sudan, “Sonuç olarak mesele yalnızca yılbaşı değildir; asıl mesele Batı kültürünün dayatmalarıdır. Çocuklarımızı ve gençlerimizi bu kültürel işgale karşı korumanın yegâne yolu, onları İslami esaslara göre yetiştirmek ve onlara örnek olmaktır. Biz aileler olarak İslam’ı ne kadar yaşarsak, çocuklarımıza o kadar doğru bir örneklik sunmuş oluruz. Böylece çocuklarımızın gündeminde yılbaşı değil, İslam’ın değerleri olur.” diye sözlerine son verdi.


Kaynak:İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.