Dünyanın Soğuk Savaş sonrasında daha barışçıl bir yer olacağı düşüncesi yerini çoktan karamsarlığa bıraktı. ABD'de özellikle Donald Trump iktidarı ile birlikte daha belirgin hale gelen Transatlantik ilişkilerindeki çatlak hızla büyüyor. ABD’nin etkisi azaldıkça güç dengeleri de değişiyor, doğal olarak ittifaklar da.
İçinde yaşadığımız yeni dünya düzeninde artık kalıcı kutuplaşmalara, uzun vadeli dost ve düşmanlıklara yer yok. Ülkeler meseleden meseleye, temadan temaya bambaşka kamplarda karşımıza çıkabiliyor.
Zaman gelgeç ittifaklar çağı, devir tematik kutuplaşma devri. Türkiye’nin ilk uluslararası ekonomi politik dergisi Derin Ekonomi’nin Nisan sayısında, günümüzün temel uluslararası ilişkiler gerçeği ‘tematik kutuplaşmaya’ ilişkin kapsamlı bir kapak dosyası yayınladı.
ÇELİK ÇOMAK OYUNU DEĞİL, KÜRESEL TİCARET SAVAŞI
ABD Başkanı Donald Trump'ın çelik ve alüminyum ithalatı için uygulamaya koyduğu gümrük tarifeleri, yeni tartışmaları beraberinde getirdi. ABD yönetimi bunu 'ticaret kısıtlaması' olarak değerlendirirken, Çin ve Avrupa Birliği 'ticaret savaşı' olarak niteliyor. Çin’i hedefin ortasına oturtan bu kritik karar, ticaret dengesi kurmayı hedeflemekten çok daha büyük bir ekonomik güç savaşının unsurlarını içeriyor.
Esas hedef Çin ancak, Türk çelik ve alüminyum sektörleri ve doğal olarak ekonomimiz de bu uygulamadan etkilenecek gibi görünüyor. ‘Bir kuşak, bir yol’ projesiyle dünya ekonomileri arasında bir numara olma yolunda güçlü adımlarla ilerleyen Çin ile ABD arasında oluşan rekabet, giderek bir çatışmaya mı evrilecek? Bu çatışma dünya dengelerini, bölgemizi ve Türkiye ekonomisini nasıl etkileyecek? Uzaman isimlerden ayrıntılı analizler Derin Ekonomi sayfalarında.
VERGİDEN KAÇAN SÜPER ŞİRKETLER
Devletler ve dev teknoloji şirketleri derin bir çatışma içinde. Apple, Google, Facebook, Amazon, Microsoft, Twitter, Booking.com, Paypal gibi teknoloji şirketleri, bugün 200’den fazla devletin sınırları içine giriyor, sayıları milyarları aşan bireysel müşterilere ve yerel vergi mükelleflerine milyarlarca dolar değerinde ürün ve hizmet satıyorlar. Ancak neredeyse hiçbir devlete vergi ödemiyorlar. Bu nedenle sadece Türkiye'nin vergi kaybı yıllık 1 milyar doları buluyor.
Devletler tarafından vergi ve başka nedenlerle sürekli kovalanan süper şirketler, her seferinde 1-0 öne geçmeyi nasıl başarıyor? Hangi şirket bu amaçla neler yapıyor? Yanıtlar Derin Ekonomi’nin Nisan 2018 sayısında.
GÜÇLÜ KALEMLERDEN UFUK AÇICI YORUMLAR
İbrahim Karagül yönetimindeki Derin Ekonomi'nin güçlü yazar kadrosu, gündeme ilişkin farklı ve nitelikli değerlendirmelerini Nisan sayısında da paylaşmaya devam ediyor. Doç. Dr. Ömer Bolat, Doç. Dr. Hatice Karahan, Ali Saydam, Aşkın Baysal, Doç. Dr. Kadir Tuna, Prof. Dr. Murat Yülek, İbrahim Acar, Dr. Mehmet Akif Soysal, Prof. Dr. Ahmet Ulusoy, Dr. Mamdouh G. Salameh, Prof. Dr. Obiyathulla Ismath Bacha, Robert M. Cutler, Pierre Chiartano, Dimitri Triantaphyilou ve Shuriah Niazi, Türkiye’de ve dünyada yaşanan ekonomi ve politikayla ilgili kirik gelişmeleri, derinlikli yorumlar eşliğinde Derin Ekonomi okurlarının dikkatine sunuyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.