Demir çelik sektörünün geleceği konuşuldu

​Karabük Üniversitesi ve TSE işbirliğiyle "Demir-Çelik Sektörünün Geleceği ve 2023 vizyonu" konulu panel düzenlendi.

Panele TSE Başkanı Sebahittin Korkmaz, Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Refik Polat, Karabük Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tuncay Özcan, KARDEMİR AŞ. Yönetim Kurulu üyesi Kamil Güleç, Genel Müdür Ercüment Ünal ve davetliler katıldı.

Panelde konuşan TSE Başkanı Korkmaz, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından başlatılan "Yerlileştirme Programı"nın öneminden söz etti.

Korkmaz, "Döviz kazandırıcı olan her türlü hizmet, yerlileştirmeyi hak ediyor. Biz de TSE olarak, bütün sanayici, ticaret erbabımız ve hizmet üreticilerimizden, sertifikasyon hizmetlerini milli bir kuruluş olan TSE’den almalarını istiyoruz. Bu anlamda dosya satan ve yabancı menşeili akreditasyon almış kurum ve kuruluşların ürünlerine lütfen itibar etmeyelim. Gerçek anlamda bir hizmet satın alalım. TSE’nin bu anlamda hizmet satarken her türlü eğitim ve danışmanlık hizmetiyle beraber bunu vereceğini burada taahhüt ediyorum. Diğer taraftan alınacak belgeleri zaten küçük ve orta ölçekli sanayicilerimiz KOSGEB desteğiyle alabiliyorlar." diye konuştu.

"Sertifikasyon ürünlerin teknik şartnamesini yazma aşamasıdır"

Dünya pazarına ürün satmak isteyenlerin karşısına iki önemli engelin çıktığını aktaran Korkmaz, dünya ticaretinde teknik engellerin kaldırılması adı altında bu engellerle karşı karşıya olunduğunu dile getirdi.

"Ürünlerimizle ilgili bir standart oluşturulmuş, bu standarda uygun olduğuna dair bir sertifikanız olması gerekiyor ki, ürününüzü dünya pazarında satabilesiniz." diyen Korkmaz, sözlerine şöyle devam etti:

"Demir çelik sektörünün bütün ürünlerinde bu tamamen geçerlidir. Bazı ham madde ve özel ürünlerde veya marjinal alanlara hitap eden ürünlerde geçerli olmayabilir ama teknik olarak değerlendirmesini yaptığımızda dünyada standardizasyon ve sertifikasyonunun ticarette etkisine dair yapılan araştırmalarda gördüğümüz şu ki, dünya ticaretinin yüzde 80'ninde bu konu etkindir. Sertifikasyon ürünün teknik şartnamesini yazma aşamasıdır. Yani dünya pazarına girecek olan ürünün teknik şartnamesi yazılan yerler, oluşturulduğu yerler standardizasyon süreçleri. Eğer biz bu teknik şartname içerisinde bu yazım süreci içerisinde bulunmuyorsak ürünlerimizin dünya pazarına girmesi konusuyla ilgilenmiyoruz demek. Yani ihracatla ilgilenmiyoruz demek."

"Üniversitelerin, hizmet erbabının, tüketicinin, emrindeyiz"

Korkmaz konuşmasında, teknik şartname yazım süreçlerine katılım için iş adamları, sanayicilerin katkılarıyla TSE üzerinden "Ayna Komite" süreci başlattıklarını anlattı.

"Ayna Komite" diye adlandırdıkları birimlerde görevli olan sanayicilerin ya da onların elemanlarının standardizasyon süreçlerine katıldığını belirten Korkmaz, "Demir çelik sektörü en aktif olan kurumlardan bir tanesi. Uluslararası standardizasyon süreçlerinde demir çelik sektörünü ilgilendiren alt komitelerdeki sayıya göre 'Hangilerinde ne kadar varız?' diye baktığımızda çok büyük bir handikabımız var, demir çelik sektörü de dahil. Örneğin 13 çalışma grubu var biz bir tanesinde varız. Nerede? Avrupa Birliği'nde. Biz şimdi ürünümüzü satmak için teknik şartname yazacak 13 alt çalışma grupları var, biz bunların bir tanesinde varız ve ürünümüzü Avrupa'ya satacağız." ifadelerini kullandı.

TSE Başkanı Korkmaz, "Biz standardizasyon süreçlerinde, belgelendirme süreçlerindeki faaliyetlerimizde kendi üreticilerimizi ve tüketicilerimizi, kendi sanayicimizi, kendi bilim adamlarımızı kullanmak istiyoruz." dedi.

"Esasında biz standart hazırlamıyoruz, hazırlatıyoruz"

132 sayılı TSE Kanununda "standart hazırlar ya da hazırlatır." ifadesinin yer aldığını vurgulayan Korkmaz, konuşmasına şöyle devam etti:

"Esasında biz standart hazırlamıyoruz, hazırlatıyoruz. Biz standarttın hazırlanmasına zemin hazırlıyoruz. Uzman bilim adamlarını topluyoruz. Onları bir araya getiriyoruz. Tüketicileri de işin içine katarak yani beklentilerin de karşılanmasını sağlayarak bir kurallar bütünü oluşturmaya çalışıyoruz."

Korkmaz, "Bugün şunu deklare edebiliriz; demir çelik sektöründeki alt çalışma gruplarının tamamını, hem Karabük Demir Çelik’te çalışan uzmanlarımız hem de üniversitelerde çalışan akademisyenlerinizle ekip oluşturarak ülkemizi temsil edecek şekilde düzenleyebiliriz. Biz bu konuda her desteği vermeye hazırız. Bunu başarırsak bu yaygınlaşacaktır. Biz TOBB ile işbirliği protokolü yaparak alt yapıyı zaten hazırladık. Sektör Meclislerini Ayna Komitesi yapmak istiyoruz. Hem üniversitemiz hem sanayi ve ticaret odamız, hem de Türkiye’nin büyük sanayi kuruluşlarından olan Karabük Demir Çelik AŞ. zaten burada birbirleriyle iç içe, biz de bu takımın içerisinde aktif olarak yer almak istiyoruz." şeklinde konuştu. (İLKHA)