Aktaş: Fondaş faaliyetlerin amacı aile kurumunu yıkıma uğratmaktır

Aktaş: Fondaş faaliyetlerin amacı aile kurumunu yıkıma uğratmaktır
HÜDA PAR 5. Olağan Büyük Kongresinde konuşan Münevver Aktaş, "Kadının toplumdaki konumu ve karşılaştığı sorunlar üzerinden yürütülen 'fondaş' faaliyetlerin çoğunun ortak amacı, kadını annelik rolünden soyutlayarak aile kurumunu yıkıma uğratmaktır." dedi.

HÜDA PAR, “Adil Sistem Hakça Paylaşım” sloganıyla 5. Olağan Büyük Kongresini gerçekleştiriyor.

Kuzey Ankara Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen kongrede HÜDA PAR'ın eski İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Münevver Aktaş, bir konuşma yaptı. Aktaş, konuşmasında kadın ve ailenin önemine dikkat çekti.

Kongrelerini Gazze’de 9 aydır devam eden ve dünyanın sadece izlemekle yetindiği soykırım gerçekleştiği bir süreçte yaptıklarını belirten Aktaş, yüreklerinin Gazze'nin yanı sıra Kudüs'te, Doğu Türkistan, Yemen, Arakan ve emperyalistlerin çöktüğü tüm mazlum coğrafyalarda olduğunu söyledi.

Aktaş, "Gazze'deki kadınların, annelerin feryatlarını, kalp yangınlarını bizler de derinden hissediyor, bu yangının son bulması için dua ediyor, somut çalışmalar yapmaya gayret ediyoruz. Bu vahşete sebep olanları lanetliyoruz; sessiz kalanları tepki vermeye, imkân ve yetki sahiplerine de harekete geçmeleri için buradan çağrıda bulunuyoruz." dedi.

Partili kadınların, sadece siyaset arenasında değil sosyal hayatın her karesinde yer aldığını belirten Aktaş, "İnsanlığın ve toplumun menfaatine olabilecek her şeyde rol aldık, almaya devam ediyoruz.  Biz 'Önce insan öncelik adalet' dedik. Merkeze insanı koyduk ve ırkına, cinsiyetine, diline, makamına, mevkisine, mülküne bakmadan herkes için adalet istedik. Dünyanın hangi coğrafyasında olursa olsun yerimizi mazlumun yanı zalimin karşısında bildik. Çünkü HÜDA PAR doğruluğun, dürüstlüğün, adaletin adresidir." ifadelerini kullandı.

Aktaş, şöyle devam etti:

"Bizler şunun farkındayız ki, kadındır, topluma yön veren; kadındır, toplumu şekillendiren ve kadın, Yaradan’ın ayakları altına cenneti serdiği ulvi bir mertebe olan 'Annelik' vasfını üstlenendir.

Dünyada kadına, kadının aile ve toplumdaki rolü ve önemine yönelik tartışmalar sürüyor. Türkiye’de kadınların yakın bir tarihe kadar kılık kıyafetleri nedeniyle eğitim ve çalışma haklarından mahrum bırakan zihniyet, kadını özellikle aile içerisindeki annelik rolünden soyutlamaya çalışan zihniyet, bugün kadın meselesini sloganlarla istismar etmektedir.

Bugün kadını bilinçli olarak aileden koparan oluşumlar çözümün değil sorunun büyük bir parçası. Kadın da -tıpkı erkek gibi- varlığıyla ve haklarıyla aile ve toplumdan bağımsız düşünülemez.

Kadının toplumdaki konumu ve karşılaştığı sorunlar üzerinden yürütülen 'fondaş' faaliyetlerin çoğunun ortak amacı, kadını annelik rolünden soyutlayarak aile kurumunu yıkıma uğratmaktır. Kadını dillerinden düşürmeyen belli kesimlerin aile kurumunu adeta korku tüneli gibi lanse etme çabaları, sonu toplumsal ifsatla neticelenen girişimlerden başka bir şey değildir."

Kadının, toplum içerisinde hem birey hem anne hem eş olmanın sorumluluğunu taşırken aynı zamanda eğitim ve çalışma hayatında da var olmaya çalıştığını belirten Aktaş, kadına, küresel çetenin ajandası doğrultusunda yapmacık roller yüklemenin, onun toplumdaki varlık gayesini ve değerini inkâr anlamına geldiğini kaydetti.

"Kadınların yaşadığı en büyük sorunlardan biri kadına yönelik şiddettir"

Aktaş, "Günümüzde kadınların yaşadığı en büyük sorunlardan biri kadına yönelik şiddettir. Kadına yönelik şiddet sebeplerini ortaya koymadan, sonuçlar üzerinden koparılan gürültüler, kadın istismarcılığının yeni ara yüzü haline gelmiştir. Örneğin şiddet ve cinsel saldırıların temel sebepleri arasında zirvede olan alkolizmi perdeleyip sonuçlar üzerinden üretilen erkek düşmanlığı, nihayetinde meşru evlilikle kurulan aile yuvasının hedef haline getirilmesinin en kolaycı yöntemi olmuştur.  HÜDA PAR olarak bu kronikleşen sorunun çözümünün salt polisiye tedbirlerle mümkün olamayacağını defalarca dile getirdik. Öncelikle sebepler üzerinden doğru bir analiz yapmak sonra sebeplerin ortadan kaldırılması için çalışmak gerekir." şeklinde konuştu.

Çalışan kadınlarımız için çalışma ortamının, şartları, çalışma saatleri ve iş yükünün ağırlığının, kadının biyolojik yapısına ve mizacına uygun olarak iyileştirilmesi gerektiğini söyleyen Aktaş, "Hem dış dünyaya hem ev ortamına yetişmeye çalışan kadınlarımız psikolojik ve bedensel olarak ciddi zorluklar yaşamaktadırlar. Kadınların ailedeki rolünü törpülemeden çalışma şartları düzenlenmelidir." ifadelerini kullandı.

Aktaş, şöyle konuştu:

"Şu an çalışan annelere çocukları için kreş desteği konuşuluyor. Biz de bunu destekliyoruz. Fakat eksik buluyoruz. Peki ya çocuğunu yetiştirmeyi kendisi üstlenmiş ev hanımlarımız? Bu annelere de destek gerekmiyor mu? HÜDA PAR olarak çocuklarını kendisi yetiştirmeyi önceleyen ev hanımlarımıza da destek verilmesini istiyoruz.

Son yıllarda artan boşanma ve geçimsizlikler, tamamen yanlış politikalar ve yasaların getirmiş olduğu bir sonuçtur. Bizler, yıllardır genç evlilik mağdurları, nafaka mağdurları ve 6284 sayılı yasanın sebep olduğu toplumsal tahribatı gündemimize aldık, bunlara dair çalışmalar yaptık. Aile, toplumun en önemli yapı taşı. Bu kıymetli yapıyı muhafaza etmeliyiz.

Bunun için HÜDA PAR, Hür hanımlar buradayız. Sefer uzun Zafer Allah’ın takdiri. Elbirliği ile burada olan sizler ve kongreye katılamayan bizi yayından izleyen kardeşlerimiz her birimiz fikrimizle, emeğimizle, dilimizle, varlığımızla daha iyi, daha güzel yarınlar bırakacağız bir nesle inşaallah. Gümbür gümbür gelecek hür nesiller de sizlerin emekleri olacak." (İLKHA)





HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.