Ağrı'dan Gazze için çağrı: Siyonist işgale karşı topyekûn direniş farzdır

Ağrı'dan Gazze için çağrı: Siyonist işgale karşı topyekûn direniş farzdır
Ağrı Merkez Camii önünde toplanan halk, Peygamber Sevdalıları Ağrı Derneği öncülüğünde Gazze'ye destek için bir araya geldi. Basın açıklamasında, Gazze'de yaşananların sadece Filistin'i değil tüm İslam ümmetini hedef alan bir saldırı olduğu vurgulandı.

Peygamber Sevdalıları Ağrı Derneği Gazze'ye destek için basın açıklaması düzenledi.

Açıklamada, Dünya Müslüman Âlimler Birliği'nin fetvasına dayanarak İslam ülkelerinin siyonist rejime karşı askerî müdahalede bulunmalarının dinî bir zorunluluk olduğu ifade edildi. Gazze'deki direnişe destek vermenin her Müslüman için vecibe olduğu belirtilerek, "Bu sadece Gazze'nin değil, ümmetin ortak cihadıdır" denildi.

Siyonist rejime karşı ekonomik, askerî ve siyasî boykot çağrısı yapılan açıklamada, "İşgalci rejim kara, deniz ve hava yollarıyla kuşatılmalı; onunla her türlü normalleşme haram kabul edilmelidir" ifadelerine yer verildi. Türkiye'deki ABD üslerinin kapatılması talep edilirken, işgal ordusunda görev alan çifte vatandaşların vatandaşlıktan çıkarılması ve yargılanması gerektiği vurgulandı.

Basın açıklamasında, Gazze'nin yalnız bırakılmaması gerektiği dile getirildi ve Müslüman halklar malî, siyasî ve kamuoyu desteğine davet edildi. Aslan, "Gazze sadece bir coğrafya değil, ümmetin imtihanıdır. Allah, yardımını ve zaferini vaad etmiştir" diyerek sözlerini tamamladı.

İşte Dernek adına basın açıklamasını okuyan Burhan Aslan'ın yaptığı açıklamanın tam metni:

"İslam dünyasının bugün karşı karşıya kaldığı en büyük saldırılardan biri, Gazze üzerinden vuku bulan siyonist işgaldir. Bu işgal ve saldırılar yalnızca Gazze'yi ya da Filistin'i değil, hedeflediği boyut ve stratejik niyet itibariyle tüm İslam beldelerini ve ümmetin geleceğini hedef almaktadır. Bu nedenle, Filistin davasına sahip çıkmak, Mescid-i Aksâ'yı savunmak, Gazze'de işlenen katliamlara karşı durmak; sadece siyasi bir duruş değil, imani, insanî ve ahlâkî bir sorumluluktur.

Bu bağlamda, Dünya Müslüman Âlimler Birliği İçtihad ve Fetva Komisyonu'nun fetvasını yineliyoruz ve Ağrı halkı olarak diyoruz ki;

İslam ülkelerinin, israile karşı derhâl askerî müdahalede bulunmaları dinî bir zorunluluktur. Gazze'deki direniş, ümmetin izzetidir. Bu direnişe destek olmak, imanımızın ve insanlığımızın gereğidir. Gazze'de yaşananlar, fiilî cihadı zorunlu kılan açık bir işgaldir. Bu bağlamda, doğrudan savaşmak, mücahitleri teçhiz etmek, istihbari ve askerî destek sağlamak ve mücahitlerin ailelerine yardım etmek her Müslüman için gücü oranında bir vecîbedir. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) şöyle buyuruyor: 'Kim Allah yolunda bir mücahidi teçhiz ederse, o da gazaya katılmış sayılır.' (Müttefekun Aleyh)

Bu, sadece Gazze halkının değil; ümmetin tamamının ortak cihadıdır. Müslümanlar Filistin direnişini, onurumuzu, Kudüs'ümüzü ve Mescid-i Aksa'mızı var güçleriyle desteklemelidir.

Siyonist işgalci rejim; kara, deniz, hava, su yolları, boğazlar ve İslam ülkelerine ait hava sahaları da dâhil olmak üzere her yönden abluka altına alınmalıdır.

Siyonist rejimle her türlü normalleşme ilişkisi haramdır.

Bu vesileyle, ülkemizin milleti ve devletiyle Filistinli kardeşlerimize destek verme konusunda yaptığı yardımları, samimiyet ve gayreti, takdirle anıyor, bu duruşu kıymetli buluyoruz. Ancak zaman, yapılanı yeterli görme değil; imkânlar ölçüsünde en fazlasını yapma zamanıdır.

İşgalci rejime petrol, gaz ve benzeri enerji kaynakları temin etmek haramdır.

Açık bir şekilde ifade ediyoruz ve diyoruz ki işgalci rejime dostluk beslemeyi bir maharet sayan Azerbaycan hükûmeti asla Müslümanların dostu olamaz. İhanette sınır tanımayan BAE, Ürdün, Mısır, Suudi Arabistan ve diğer siyonist rejim yanlısı iktidarlar 'yakında nasıl bir inkılapla sarsılacaklarını görecekler', elbette ki bu rabbimizin vaadidir.

Ve yine açık bir şekilde ifade ediyoruz ve diyoruz ki hem Türk hem de israil pasaportu taşıyıp Gazze'de siyonist ordu saflarında katliama katılanların vatandaşlıktan çıkarılmasını öngören kanun teklifi behemehal kabul edilmeli, bu vahşi katiller vatandaşlıktan çıkarılmalı, müebbet hapisle cezalandırılmalı ve mal varlıklarına el konulmalıdır.

Ülkemizde uluslararası anlaşmalarla dahi olsa her ne sebeple olursa olsun, ABD'ye ait askerî bir unsur görmek istemiyor ve diyoruz ki; Kürecik ve İncirlik'teki yabancı unsurlar derhâl ülke dışına gönderilmelidir.

Son günlerde Suriye'de yaptıkları bombalamaları, Türkiye'ye gözdağı verme amacıyla yaptıklarını söyleyen siyonistlere misliyle karşılık verilmeli, ülkemizin askerî gücü siyonistlerin ensesinde patlatılmalıdır.

Gazze halkına destek amacıyla malî cihad farzdır. Sınır kapıları derhâl açılmalıdır.

Bilinmelidir ki Gazze'yi yalnız bırakan her devlet, her yönetim, her zihin ve her kalp vebal altındadır. Sessizlik, tarafsızlık ve ilgisizlik; zulmün ortaklığıdır.

Filistinli mücahitlerin de ifade ettikleri gibi; sürgünü değil, direnişi esas alıyoruz. Dolayısıyla işgalcilerin tehcir, kuşatma ve sürgün planları asla kabul edilemez. Gazze halkının direnişi, ümmetin izzeti ve haysiyetidir. Onları yurtlarından çıkarmak yerine, onların yanında saf tutmak iman borcudur. Gazze, Filistin toprağıdır; bu toprakları terk etmesi gereken işgalci siyonist rejimdir.

Filistin direnişi; askerî, malî, siyasî ve hukukî açıdan desteklenmelidir. Bu, dinî bir vecibedir.

Müslümanlar, mallarıyla, canlarıyla, dualarıyla, kamuoyu baskısıyla ve boykot bilinciyle bu davanın yanında saf tutmalıdır. Bu anlamda bütün Müslümanları Gazzeli kardeşlerini destekleme konusunda kapsamlı bir yardıma çağırıyoruz. Boykot, yalnızca ekonomik değil; aynı zamanda siyasî, akademik, kültürel ve medyatik düzeylerde de uygulanmalı; işgalci rejimi destekleyen her türlü ticari, ekonomik ve diğer ilişkiler sonlandırılmalıdır. Bu kapsamlı boykot bir tepki değil, bir ibadettir.

Ümmeti savunmak ve saldırıları durdurmak amacıyla, İslam ülkeleri arasında askerî bir ittifak kurulması acil bir dinî yükümlülüktür.

Gazze bir coğrafya değil; bir şuurdur, bir ümmet imtihanıdır. Direniş sadece orada yaşanmıyor, bizim irademizde ve duruşumuzda da tezahür ediyor.

Ümmetin tüm fertleri ve kurumları, bu topyekûn saldırıya karşı topyekûn bir direniş göstermelidir. Bu vesileyle milyonlar sokağa dökülerek İsrail terörünü kabul etmeyen ve füzelerini Yahudi'nin beyninde patlatan Yemen'i, yetmiş yıl aradan sonra israile karşı silahlanan ve şehid düşen Suriyeli mücahitleri selamlıyoruz.

Mü'min bir bünye olarak ahlakımızda ümitsizliğe yer yoktur. Unutulmamalıdır ki; Gazze yalnız değildir. Ümmet ise artık uyanmaktadır. Allah yardım ve zaferini mü'minlere vaat etmektedir:

Rabbimizin fermanını bir daha haykırıyoruz ve diyoruz ki;

'Muhakkak ki bizim ordularımız elbette galip geleceklerdir.' (Sâffât, 37/173)"

Ağrı'dan Gazze için çağrı: Siyonist işgale karşı topyekûn direniş farzdır

Ağrı'dan Gazze için çağrı: Siyonist işgale karşı topyekûn direniş farzdır

Kaynak:İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.