ABD'den, siyonist rejimin savaş suçlarını sorgulayan insan hakları örgütlerine yaptırım

ABD Hazine Bakanlığı, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) nezdinde siyonist rejimin Gazze'de işlediği toplu imha suçlarıyla ilgili soruşturma talebinde bulunan üç Filistinli insan hakları kuruluşuna yaptırım uyguladı.

Hazine Bakanlığı'nın internet sitesinde yer alan bilgiye göre, yaptırım uygulanan kuruluşlar şunlar: Gazze merkezli Filistin İnsan Hakları Merkezi ve Mezan İnsan Hakları Merkezi ile Ramallah merkezli İnsan Hakları İçin Hukuk Derneği. Bakanlık, yaptırımların UCM ile ilişkili olduğunu belirtti.

Örgütler, yaptırımları sert bir dille kınayarak, "Bu önlemler, halkımıza karşı devam eden toplu imha sırasında alınmış korkak, ahlaki, hukuki ve demokratik olmayan bir eylemdir" açıklamasını yaptı. Örgütler ayrıca, yalnızca uluslararası hukuku ve ortak insanlığı göz ardı eden devletlerin, insan hakları alanında çalışan kuruluşlara karşı bu tür zulüm uygulayabileceğini vurguladı.

Filistinli insan hakları kuruluşları, UCM'ye 2023 Kasım ayında, Gazze'deki sivil yerleşim bölgelerine yönelik siyonist rejimin hava saldırıları, abluka ve zorunlu göç konularında soruşturma başvurusunda bulunmuştu. Bu başvurunun ardından mahkeme, siyonist rejimin sözde başbakanı Benjamin Netanyahu ve eski savunma bakanı Yoav Galant hakkında savaş suçu ve insanlığa karşı suçlardan tutuklama emirleri çıkarmıştı.

ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, UCM'nin söz konusu tutuklama emirleri ve Afganistan'da Amerikan güçleri tarafından işlendiği iddia edilen savaş suçlarıyla ilgili soruşturmalarına karşı, mahkeme yargıçlarına ve savcılarına da yaptırım uygulamıştı.

UCM, üye ülkelerde işlenen savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırım suçları konusunda yargı yetkisine sahip. Üye sayısı 125 olan mahkemenin yargı yetkisini bazı ülkeler (ABD, Çin, Rusya ve siyonist rejim gibi) tanımıyor.

ABD'nin Filistinli örgütlere uyguladığı yaptırımlar, dünyanın önde gelen soykırım uzmanları ve akademisyenlerinden oluşan en büyük akademik kuruluşun, siyonist rejimin Gazze'de soykırım işlediğini tespit eden hukuki standartları onaylamasının hemen ardından geldi.