160 torunlu Ayşe nine sağlıklı beslenmenin sırını anlattı

16 çocuk, 160 torun sahibi Ayşe Uğur, 1925 yılında dünyaya geldiğini, bugüne kadar hiçbir hastalık ve sıkıntı yaşamadığını dile getirdi.

Şeker, tansiyon, kolestrol veya başka bir hastalığının olmadığını ifade eden Ayşe nine, halen köyde kendi yetiştirdikleri doğal ürünlerle beslenerek sağlıklı bir hayat sürdüğünü söyledi.

"Çok ciddi bir rahatsızlığım yok"

Sağlığından dolayı Allah'a çok şükrettiğini ifade eden Uğur, "101 yaşına girdim. Allah yaşattı beni. Yaşıma göre çok iyiyim. Merdivenleri yavaş yavaş iniyorum. Dışarı çıkabiliyorum. Bugüne kadar hiç orucumu aksatmadım çok şükür. Namazlarımı da gücüm yettiği kadar kılarım. Eskisi gibi dağa, bağa yürüyerek gidemiyorum ama araçla götürdüklerinde gidiyorum. Gençliğimde eşim beni ata bindirir götürürdü. Dağda fıstıklarımız vardı, onları toplardık. 14 erkek 2 kızım oldu. 7 erkek 1 kızım öldü, 7 erkek 1 kızım da yaşıyor çok şükür." dedi.

"Kuyruk yağında yumurta pişirim yerim"

Doğal ürünler yediğini dile getiren Uğur, "Önceleri etleri kavurma yaptıktan sonra topak topak yapar sepetlere koyardık. Daha sonra çoluk çocuk onu birlikte yerdik. Balımız olurdu, balı kazanlara koyar eritirdik. Sofralarda bal, tereyağı bulunurdu. Kendi hayvanlarımız vardı. Çok şükür evde kendimize ait ürünlerimiz hep bulunurdu. Çok şükür hiçbir hastalığım yok. Ne şeker ne kolestrol ne tansiyon şükür hiçbir hastalığım yok, sadece biraz ayaklarım ağrıyor. Allah bu gücümü elimden almasın. Kayısı reçeli yapardım, pekmez kaynatırdım baldan güzel olurdu. Ben bu yaşımda kuyruk yağında yumurta pişirim yerim. Dolabımda kuyruk yağı sürekli bulunur." ifadelerini kullandı.

Uğur, "160 torunum var. Torunlarımın hepsini tanımıyorum. Kış geldiğinde soba yakamadığımdan iki veya üç ay çocuklarımın yanına giderim. Artık sobaya odun koyamıyorum." şeklinde konuştu.

"Kendi işlerini görebiliyor"

Ayşe Uğur'un 60 yaşındaki oğlu Orhan Uğur, annesinin kendi işlerini halen kendi yaptığına değinerek, "Annem 101 yaşındadır. Yaşına göre sağlık durumu iyidir, dolaşabiliyor, kendiişlerini yapabiliyor. Bize yük olmuyor. Doğal ürünleri yiyip içiyor. 16 çocuğu, 160 torunu var. Ben de köyde yaşıyorum. Sürekli kendisini ziyaret ediyorum." dedi.