Son dönemde başta Instagram olmak üzere birçok sosyal medya sitelerinde diş poliklinikleri ile yapılan paylaşımlar, alanın uzman isimlerinin de dikkatini çekmeye başladı. Özellikle estetik diş hekimliği ile ilgili “öncesi ve sonrası” temalı paylaşımların yoğunluğuna dikkat çeken diş sağlığı uzmanları, bu paylaşımların son derece dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
“REKLAM AMACI DA TAŞIDIĞI UNUTULMAMALI”
Bu tip paylaşımların zaman zaman hastaları yanlış yönlendirdiğine dikkat çeken İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gizem Çolakoğlu, “Hastaların çoğu, arama motorları üzerinden araştırma yaparak teşhislerini koymuş ve hatta tedavi planlamalarını yapmış olarak biz diş hekimlerine başvuruyorlar. Ayrıca sosyal medya üzerinden de takip ettikleri birçok diş hekimi ve diş kliniği sayfaları da gerek paylaştıkları vaka fotoğrafları gerekse de videoları ile bazen hastaların yanlış yönlendirilmesine sebep olabiliyor. Günümüz teknoloji dünyasının getirilerinden elbette faydalanılmalı. Sözgelimi, seçtiğimiz kliniğin veya hastanenin verdiği hizmetleri, özelliklerini ya da hekimin özgeçmişini, ilgi alanlarını inceleyebiliriz. Fakat bunların hastayı bilgilendirmek dışında, reklam amacı taşıdığını unutmamak gerekir” diye konuştu.
DAHA KOLAY ÇÖZÜLEBİLECEKKEN…
“Estetik diş hekimliği” kavramının son dönemlerde çok fazla sayıda hasta tarafından ilgi odağı olduğuna, hemen her gün kendilerine gülüş dizaynı, zirkonyum kaplama ve benzeri taleplerle gelen hastaların sayısındaki artışa dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Çolakoğlu, “Üstelik bu hastaların önemli bir kısmı da yaşı henüz çok genç olan kişiler. Birçok vaka aslında basit bir ortodontik müdahaleyle, ya da daha koruyucu yöntemlerle çözülebilecek durumda oluyor. Ancak hastanın internetten edildiği bilgilerle, veya kısa yoldan hızlı tedaviye ulaşma isteği nedeniyle, kaplama yöntemiyle tedavi edilmek zorunda kalınabiliyor. Sözgelimi hastaya bir tedavi yönteminden bahsettiğimizde ‘Peki, ben bunu internetten bir araştırayım’ cevabıyla karşılaşabiliyoruz” ifadelerini kullandı.
“EN DOĞRU BİLGİYİ HEKİM VERİR”
Bu konuda dikkat edilmesi gereken en önemli noktanın hastanın talep ettiği tedaviyle ilgili doğru bilgilendirilmesi olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Çolakoğlu, “Hekim, hastanın istediği tedavi yönteminin olumlu ve olumsuz tüm yönlerini, sonuçlarını doğru bir şekilde anlatmış olmalı. Hasta da bu durumu doğru tartmalı. Bunun için de hastanın sosyal medyadan edindiği bilgilerden çok hekim tarafından gerçekleştirilen detaylı klinik ve radyolojik muayene sonucu karar verilmesi en doğrusudur. Hatta gerekirse, branşlar arası gerçekleştirilecek bir konsültasyonla da sonuca varılabilir. Hasta, internetten ulaştığı her bilginin doğru olmayabileceğini, en doğru bilginin uzman hekim tarafından verilebileceğini unutmamalı” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.