Hesap sorma, değişim, daha iyiyi seçme ve ilerlemek için seçimler iyi bir fırsattır. Ancak kör tarafgirlik, partizanlık ve tahammülsüzlük faydamıza olan şeyleri bile aleyhimize çevirmektedir.
Dilerim insanlarımız bilinçlenmiştir ve artık siyasiler için birbirlerini yemezler. Bakın en zıt görünen partiler bile kendi koltukları için canciğer olabiliyor. Bundan ibret al ve partiler için hiç kimseyle kötü olma. Eline geçen fırsatı iyi değerlendir ve tercihini yap, hiç kimseyle düşman olmadan. Senin tercihin gibi, karşıtlarının da tercih hakkı olduğunu bil. Ne birilerine bağlılık ne de karşıtlık üzerine hayatını heba etme…
Hizmette rekabet; halka, ülkeye ve insanlığa fayda sağlar. Ama ayrışma, düşmanlık ve kavgalar da bir o kadar halka, ülkeye ve insanlığa zarar verir. Siz siz olun! Başkalarının ideoloji, hırs ve koltuk kavgaları için kimseyle düşman olmayın.
Siyasi partilere baktığımızda: İktidar partisinde yılların verdiği bir yorgunluk ve yıpranmışlık var. Herkesin bildiği gibi partinin lokomotifi Sayın Erdoğan’dır. Bu partinin bir özelliği de, makam verilmeyenlerden çoğunun küsüp aleyhe dönmesidir. Yukarlarda gözü olanlar hizmet, liyakat, oy potansiyeli, samimiyet… Gibi yakıştırmalarla kendilerine hak gördükleri makam ve görev verilmeyince aleyhe dönebiliyorlar. Bu konuda zorluk yaşayacaklar. Kimi de aday gösterseler, kendine ‘Hak’ gören bazıları küsecektir. Ve Özellikle son dönemlerde bütün muhaliflerin birleşmesiyle, aleyhlerinde müthiş bir karalama kampanyası yapılmaktadır. Bence kullanılan keskin dil de, partinin aleyhine olmuştur. Evet çözüm sürecinde karşılıklı birçok yanlışlar yapıldı. Belki iyi niyet istismar edildi ve hayal kırıklığı yaşandı. Ama bence herkesle diyalog ve uzlaşı için açık bir kapı bırakılmalı, çünkü meseleler ancak konuşmak ve uzlaşmakla çözülür.
Taraftarlarını yönlendirmede en başarılı ve şanslı parti HDP görünüyor. Kimi aday gösterse, kimi desteklese ve kimlerle ittifak etse partililer uyuyor. Partililerin kayıtsız, şartsız teslimiyeti ve parti yönetiminin bu şansı iyi değerlendirmemesi maalesef insanlarımızın aleyhine olabiliyor. Mesela “Seni Başkan yaptırmayacağız” ve muhalefete şartlanmışlık yerine; bu halkın yararına olacak ilkeler ve “Anadil, Özerklik, Temel Haklar…” gibi talepler üzerinde diyalog geliştirse daha iyi olur sanırım.
Muhalifleri bir araya toplayan ve seçilme umudu doğan Bay Kemal, şanslı ve başarılı gözükmektedir. HDP gibi bu partinin de kemik oyları var. Güzel mesajlar veren Sayın Kılıçdaroğlu, dilerim sözüne sadık kalır da CHP’NİN baskıcı, devletçi, inkârcı, yasakçı… Zihniyetine dönmez.
Bu dönemin en karlı partisi HÜDA PAR’DIR. Seçimin sonucu ne olursa olsun, faydasını şimdiden görmüştür. Kendi imkânlarıyla kendisini bu kadar tanıtamazdı. Onu kötülemek isteyenler, onun parti programını televizyonlarda okuyarak onu tanıtmaktadırlar. Bölgemizde muhalifleri tarafından bu partiye getirilen en büyük suçlama, Kürt halkının haklı taleplerinin karşısında veya duyarsız olmasıydı. Ancak televizyonlarda okunan parti programlarında, bu suçlamayı yapanlardan çok daha fazla taleplerinin olduğu görüldü.
Irkçılığı çağrıştıran her şeyi ret; Kürtçenin resmi dil talebi; Kürt halkı için Eyalet, Özerklik, Federasyon… Talep ve önerileri, bu hususlarda kendilerine getirilen suçlamaların yanlışlığını gösterdi. Aile ve ev hanımlarına destek ve emeklilik talepleri, kadın konusunda getirilen suçlamaların da yanlış olduğunu gösterdi.
Dün Erdoğan’la olan küçük partiler, bence çok riskli bir kumara oturmuşlar. En fazla birkaç koltuk kazanabilirler ama ya sonrası? Kılıçdaroğlu’nu ayırıyorum ama CHP zihniyeti bunlara yetki ve iş yapma fırsatı vermez.
Kavgasız, gürültüsüz, Halkın faydasına Hakkın egemen olacağı bir seçim dileğiyle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.